Tarih sanırım 2008 yaz aylarıydı.
Yakın bir arkadaşım okuduğu, ilginç bir kitabı bana tavsiye etmişti. Kitabın
Adı MARDUK’LA RANDEVU idi ve Burak
Eldem tarafından yazılmıştı. Eve gider gitmez merakla okumaya başladım. Size
kitabı anlatmayacağım dileyen okur..
Ancak anlatılanlara göre güneş
sistemi Pluton ile bitmiyormuş.. Modern astronomlar 1930'lardan beri
"gezegen x" kod adıyla bir gök cismi arıyorlarmış. Ancak yerini henüz saptayamadıkları dev bir
gök cismi, kuyrukluyıldızlara benzeyen eliptik yörüngesiyle belli bir zamanda dünyamızın
yakınından geçiyormuş. Ve Sümerler ona "geçiş gezegeni" anlamında Nİ.Bİ.RU demişler. Babiller ise bu gök
cismini güçlü tanrıları MARDUK adıyla
onurlandırmışlar. Son yörünge geçişini milattan önce 1649 yılında yapan bu dev
gök cismi, Thera yanardağının patlamasını da içeren bir dizi doğal afete yol
açmış; aralarında "Mısır’dan Çıkışında bulunduğu mitlere esin kaynağı
oluşturmuş; Yakındoğu başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde siyasi ve
sosyal dengeleri altüstü etmiş.
Kısaca hatırlarsak, şu meşhur
Maya takvimi ve kıyamet öyküsü Mayaların iki takvimiyle alakalı: Tzolk'in (260
günlük) ve Haab'ın (365 günlük). Kısaca anlatmak gerekirse bu iki takvim dönem
dönem birbiriyle kesişiyormuş ve kesişmesi de Mayalar için pek önemli ve kutsal
bir gün olarak kabul edilmiş. Ama ilginç ki takvim orada bitiyormuş? Mayaların
11 haneli sayıları da kapsayan zaman birimleri var, (1 Alautun = 23.040.000.000
gün ediyor örneğin) 2012'de neden dursunlar ki; demek ki çok kötü bir şey
olacak ki durmuşlar diye yorumlayanlar var.
Zecharia Sitchin; Sümer, Akad ve
Asur tabletlerinden elde ettiği bulgulara dayanıp ortaya attığı şu müthiş soru: İnsanı, maymunlar üzerinde genetik
mühendislik “oynamaları” yaparak uzaylılar mı yarattılar?
Ve de, gene gelecekler mi? Yoksa,
uzaylı muzaylı yok da, gelecek olan bir gezegen mi? Ve çekim alanının etkisiyle
buraları duman edecek, belki de hayatı söndürecek olan “zararlı” bir gökcismi
mi? Kutsal metinlerde hep “kıyamet” olarak geçen, bu mu? “Hazret-i İsa’nın
ikinci gelişinden” kasıt da bu olmasın sakın…. Mitolojilerin ve dinlerin
bilinen en eski köklerinde, göklerde ve yeryüzünde yaşanan gerçek doğal
olayların bulunduğu düşüncesi değil mi zaten….
Bütün bunlara kesin bir kanıtta, bir
yanıt da bulunamadı. Ancak, ABD ve NASA’nın bile görmezden gelemeyecekleri bir
sürü soru işareti de karşımızda kapı gibi duruyor. Hatta her ikisi de bu konuda
olmaz böyle şey diye açıklama yapma ihtiyacı duydular ve gazetelerde NASA son
noktayı koydu diye manşetler bile attı.
İnsanlık elinden geldiğince tarihi
yazdı ve yazmaya devam da ediyor. Ancak ne kadar uğraşırsak uğraşalım, “her
şeyin başladığı” döneme, yani Eski Ahit’in “Başlangıçta Tanrı gökleri ve yeri
yarattı” dediği noktaya dek geri gidebilen bir kronoloji oluşturmak bugün için
olanaksız görünüyor.
Aslına bakılırsa somut verilerle
evrenin sırrını çözmeye ve insanın bu gezegen üzerindeki varoluşuna açıklama
getirmeye çalışan bilimsel yöntemleri savunanlar da var. Bütün sorulara tepeden inme yanıtlar sunan ve
sorgulama değil “biat” isteyen tektanrıcı inanç sistemini kayıtsız şartsız
benimseyenler de…. Sorun tabi ki burada değil insanlar isterse bilimin yolundan
gitsinler isterlerse de biat etsinler..
21 Aralık 2012’de MARDUK gelecek
ve insanoğlunun yarattığı her şeyi alt üst edecek mi? En azından Maya takvimi
böyle diyor. Çok az bir zaman kaldı bekleyip görelim bakalım randevuya gelen
olacak mı???
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder