22 Haziran 2012 Cuma

İneklik etme Dürüst Ol!


İneklik etme Dürüst Ol
Geçtiğimiz hafta bir toplantı için Lüleburgaz’a gitmemiz gerekti. 
Cuma günü yola çıkacak olmamız ve İstanbul’un trafiğine karışmak istemememiz nedeniyle yolumuzu biraz uzatarak Çanakkale üzerinden Lâpseki’den Avrupa yakasına geçerek Lüleburgaz’a gittik.
Dönüşte ise Pazar günü ve gün içinde dönmemiz nedeniyle İstanbul üzerinden dönmeyi tercih ettik. 
Bunları neden yazıyorum.
Çünkü son birkaç gündür İDO ile ilgili şikâyetlerin giderek artması ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin İDO’ya alternatif bir yol araması ile ilgili…
Bursa – Lâpseki – Lüleburgaz yolculuğu için Lâpseki – Gelibolu geçişinde 1 adet otomobil ve sürücü dâhil 2 kişi için kaç lira ödedik: (Toplam 20 TL ) Lâpseki – Gelibolu hattı çok uzun zamandır özel bir şirket tarafından işletiliyor. Ayrıca 25 dakikalık karşıya geçiş süresinde içtiğimiz 2 çay içinde 2 TL ödedik. Yani toplam tutar 22 TL oldu…
Peki, dönüşte ne oldu?
Biletimizi yolda bilgisayardan aldık. Şimdi size bunun maliyetinin de sıralayacağım.
1.     1 adet otomobil……………………………….83.00 TL
2.     1 adet sürücü…………………………………..25.00 TL
3.     1 adet yolcu…………………………………….25.00 TL
4.     2 adet 330 cc portakal suyu……………..11.00 TL
5.     2 adet köy ekmeğine tost…………………13,50TL  
TOPLAM TUTAR:…………………………….157,50 TL
Marmara denizini Lâpseki’den geçersen 22 TL ödersin Yenikapı’dan Mudanya’ya geçersen 157,50 TL ödersin. Merak edenlere hepsinin makbuzları hala bendedir.
Aaaaaaa söylemeyi unutuyordum. Bilgisayardan bilet alırken eğer koltuk yerini kendimiz seçersek ek olarak da yolcu başına 5 TL istediler ve yer seçmediğimiz için bu tutarı ödememiş olduk. Geminin ön kısmında denizi seyrederek gitmenin de İDO’ya bir maliyeti var değil mi?
Tabi sorunlar bununla da bitmiyor. İDO ne yapıyor:
1.        Eskiden sürücüye ücret almayan İDO, artık sürücüye de bilet kesiyor.
2.        Eskiden bisikletlere yer ayıran ve kontenjan tanıyan İDO gitti, artık bisiklet almıyor.
3.        Engellilere kontenjan tanıyan İDO gitti, zaten engelli neden evinden çıkıyor da İstanbul’a gidiyor değil mi? Evinde otursun kardeşim.
Dönüşte bunu fark ettiğimizde bir daha İDO’yu kullanmamayı düşündük. Hatta bunu herkese yaygınlaştırıp bir protesto organize edelim demiştik ki, yerel gazetelerde bu konu gündeme oturdu.
Bu özelleştirme için iki yerden hesap sormamız gerek. İlki devletten, yani İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden.
Neden bu hattı özelleştirdin ve yurttaşın soyulmasına göz yumuyorsun demek gerek...
İkincisi ise İDO’dan. Neye dayanarak bu ücretleri bu kadar yükselttin?
Gelelim şimdi Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin bu konudaki yaklaşımına.
Uzun zamandır yapmamıştım ama Sayın Altepe’yi bu yaklaşımından dolayı kutluyorum. Bursa Büyükşehir Belediyesi en kısa sürede bu İDO belasına karşı bir adım atmalıdır. Zaten atacağını da beyan etmiş durumdadır.
Ancak burada bir tane şerhim olacak.
Eğer Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından oluşturulacak olan yeni yapı da tıpkı İDO gibi özel ya da özelleştirilmiş bir yapı olursa durum değişmez. Aynı bela yine başımıza çorap söküğü gibi geçmiş olur.
Bu iş ancak Belediye eliyle yürürse ve uygun maliyetlerle ve doğru bir planlama ile çalışılırsa çözüme ulaşır ve çok güzel bir şey olur. Bu adım gerçekleşirse iki temel sonuç alınabilir.
Bunlardan ilki Bursa halkı kendi kentinin tarafında Bursa işletmesini tercih eder ve ikinci seçenek ise İDO fiyat düşürür (mü?)

12 Haziran 2012 Salı

Tüh Satalım Kurtulalımın RANT’a Dönüşümü ve partinin yeni adı = AKDP
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, kapatılan 170 askerlik şubesinden 114 tanesini okul yapılmak üzere Milli Eğitim Bakanlığına devrettiklerini ifade etti.
Yozgat’ta Askerlik Şubesinin açılış törenine katılan Milli Savunma Bakanı, yaptıkları kanun değişiklikleriyle vatandaşların bundan sonra ömründe bir defa askerlik şubesine geleceğini belirterek, "Yürürlüğe konulan Milli Savunma Bakanlığı bilgi sistemi projesiyle vatandaşlarımız askerlik şubesine gitmeden, kayıtlı oldukları askerlik şubesi dışında da askerlik şubelerinden on-line olarak istedikleri hizmeti alabilmektedir buyurdu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP Meclis grubunda, Bakanlar Kurulu’nda kabul edilen tasarıya ilişkin bilgi vererek, 6 Temmuz 2009’dan itibaren Milli Savunma Bakanlığı Bilgi Sistemi’ni devreye aldıklarını belirtmiş.
Böylece yıllık 40 milyon TL tasarruf sağlanacağını, düzenlemeyle 1500 er ve erbaş kadrosunu da Genelkurmay Başkanlığı’na iade edeceklerini,  bundan da tasarruf sağlanacağını da söylemiş… 181 ilçedeki Askerlik Şubelerinin uygun olan binalarını da Milli Eğitim Bakanlığı’na devredeceklermiş. Şubelerin uygun olması halinde derslik, olmaması halinde kız ve öğrenci yurdu olarak kullanılmasını planlamaktalarmış. Ayrıca, temel eğitim, orta öğretim, hayat boyu eğitim, özel eğitim rehberlik hizmetleri ihtiyaçları yönüyle değerlendirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde kız ve erkek öğrenci yurdu-pansiyonu veya milli eğitim müdürlüğü hizmet binası olarak kullanılabileceği, lojman, öğretmen evi, öğretmen lokali gibi amaçlarla kullanılmayacağı belirtilmekte..
Fikir çok güzel atıl duran KAMU KURUM ALANLARININ= (HALK) için kullanımını desteklerim. Ancak bu haberi duyduktan sonra BURSA için kısa bir araştırma yaptım. Bursa’da TSK’na ait yerler nereleri, nerede bu yerler, kapatılan askerlik şubesi var mı? Henüz net bir bilgi edinemedim. Ama bildiğim askerlik şubelerinin ve TSK’na ait yerleri gözden geçirdim. Şu dikkatimi çekti. TSK’na  yerler, özelde Bursa kenti için RANT oranı en yüksek noktalarda….
Aklıma düştü acaba bu durum tüm ülkede benzeri biçimde olmasın, olabilir diye düşündüm. Her şeyi paraya çevirmeyi hem çok iyi beceren hem de çok hızlı ve net yapan hükümet, acaba bu konuda da düşünmüş ve birilerine şu TSK’nın yerlerine bir bakın da onları da satalım demiş olabilir mi?
Olma ihtimalini olmama ihtimalinden fazla gördüğümü söyleyebilirim.  Tabi ki süreci izleyeceğiz. 2B arazileri, kentsel ve arkeolojik sitler, doğa koruma alanları derken sıra TSK’na ait alanlara da gelmiştir. Yazdıklarımı okuyanlar bu adam da çok senaryo yazıyor diyebilir. Ancak yeni senaryom şu bu adamlar, Ankara şart değil ama orada diyelim. Bir ofis tutmuşlar ve Türkiye Cumhuriyeti topraklarında;
1.    Nerelerde maden var
2.    Nerelerdeki alanları satabiliriz
3.    Nerelerin vasıflarını değiştirebiliriz
4.    Kentlerin nerelerini afet alanı ilan edebiliriz
5.    Kaç konut yaparsak TOKİ eliyle kaç para eder,
Ve daha birçok konu üzerinden ülkeyi satacak planlar yapıyor olmasınlar. Ne diyeyim mümkün mü???? Evet bence mümkün….

Her ne kadar AKP kongresi yapıldı bitti ama aslında bir adım daha atıp partinin adını da değiştirseler tam olurdu: AKDP Yani Adalet Kalkınma ve Dönüşüm Partisi yakışmaz mıydı? Ne dersiniz….