HİKMETİNDEN
SUAL
EDİYORUZ!
28 Mart 2004 yerel
seçimlerinin üzerinden tam bir yıl geçti. Bugün Bursa kentinin yönetiminden
sorumlu olan Bursa Büyükşehir Belediyesi, kentin yönetiminde ve kentsel
hizmetlerin örgütlenmesinde büyük bir kalitesizlik ve beceriksizlikle yüz yüze.
Yönetimi
aldıkları tarihten bu yana geçen bir yıl içerisinde yapılanlar ve
tartışılanlara baktığımızda, kentin sorunlarını çözecek her hangi bir siyasının
geliştirilmediği gibi, bunu geliştirebilecek demokratik zeminlerin bile
geliştirilemediğini görüyoruz. Kent yönetiminin iki önemli organı olan
Büyükşehir Belediye Meclisi ve Kent Konseyi bir gösteri mekanına dönmekle
beraber, buna karşı oluşturulan dirençler de ortadan kaldırılmaktadır.
Büyükşehir Belediye Meclisine, muhalefet partisinin verdiği, sekiz adet soru
önergesinin görüşülmesi bile iktidar partisinin çoğunluk oyları ile
reddedilmiştir. En son yapılan Kent Konseyi toplantısına, Belediye Başkanı
katılmadığı gibi, görüşler bildiren meslek odası ve sivil toplum kuruluşları
yetkilileri, karşılarında muhatap bulamamışlardır.
Bugün
Avrupa Birliği sürecinin büyük bir kısmını kapsayan yerelde yapılacak
uygulamaların sorumlu taraflarını göremiyoruz. Merkezi düzeyde gerçekleştirilen
yeni yasal düzenlemelerin yereldeki uyum ve uygulama süreçleri ise hiç yoktur.
Ulusal politikalarda, hükümetin AB kapsamındaki yeni yasal düzenlemelerle
getirdiği demokratikleşme ve şeffaflaşma atılımlarının yerel uzantılarını
göremiyoruz. AKP hükümetinin 28 Mart yerel seçimlerinden başarıyla çıkmasının
ardından yaptıklarını açıklamalarda, yerel yönetim reformuyla, belediye
teşkilatlarını güçlendirme ve demokratikleşme söylemleri toplumsal bir siyasal
çabayla buluşamamış, bildiğimiz tepeden inmeci, totaliter, bürokratik, kapalı
kapılar ardında iş yapma süreçlerinin devamı olarak karşımıza çıkmışlardır.
Kısacası “demokrat” ve “batıcı” tüm söylemlere rağmen yürürlükte yapılanlar
eski tas eski hamamdır. Yaşanılan ise büyük bir şizofreni ve “mış”lar dünyası.
Bize yaşatılan ise sanki yapılıyormuş gibi yapılan işlerin kandırmacası.
Bursa
Belediye Başkanı Hikmet Şahin, evini dekore eder gibi kentimizi yapılandırmaya
devam ediyor. Son bir yıldır yapılan işlere baktığımızda, Bursalıların
haberinin olmadığı, görüşünün alınmadığı aynı zamanda da çağımızın
gelişmişliğine rağmen kalitesi düşük hizmetlerle karşı karşıya olduğumuzu
görüyoruz. Bu yüz yılda, bilginin ve teknolojinin bu kadar geliştiği bir çağda,
hala nasıl oluyor da bir önceki yüzyılın yönetim ve hizmet modellerine maruz
kaldığımızı anlayamamaktayız. Bize birileri anlatsın. Ulaşım planlaması ve
koordinasyonunda yeni teknikler ve gelişimler konuşulurken bizlere bir bat-çık
uygulamasının bir başarı olarak sunulması büyük bir kazık değil midir?
Bursalılar buna layık mıdır?
Hikmetinden
sual ediyoruz. Kıta Avrupasının en erken kentlerinden bir olan Bursa şehri
böyle kadük bir yönetim anlayışına ve
kentsel hizmetlere layık mı? Bizlerin oylarıyla, bizlere hizmet etmek
üzere seçilen başkanın, bizlere sormadan kendi tercihleriyle iş yapabilir mi?
Eğer yapıyorsa bu onun ne kadar bu kentin belediye başkanı olduğunu sorgulatmaz
mı? Bursa belediye başkanın bursa kentinin sorunların çözümünde ve geleceğinin
belirlenmesinde Bursalıları söz sahibi yapması onun en başlıca görevi değil
midir?
Özgürlük
ve Dayanışma Partisi Bursa İl Örgütü olarak, Bursa kentinin bu kötü yönetimi
karşısında, sorumluları açığa çıkarmak, yaratılan illizyonu(sihiri) bozmak için
Bursa Büyükşehir Belediyesinin her yaptığı işin takipçisi olacağız. Yaşadığımız
kente sahip çıkmak ve bizim yerimize
karar vermeye hakkı olmayanlara bunu bildirmek için tüm Bursalıları soru
sormaya çağırıyoruz.
BURSA MEDYA ve SİYASET TARİHİNDE İLK DEFA, BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANININ MİLLETVEKİLİ ADAYI OLMUŞ DEĞERLİ BİR KÖŞE YAZARI GAZETECİYİ KENDİNE DANIŞMAN YAPARAK AYDA YAKLAŞIK 3 MİLYAR TL MAAŞ VERDİĞİNİ ve BU DEĞERLİ GAZETECİNİN YAZILARINA DEVAM ETTİĞİNİ BİLİYOR MUSUNUZ ?
PROFESYONEL
BİR GAZETECİNİN AYNI ZAMANDA BELEDİYEDEN DE MAAŞ ALARAK YAZI YAZMASINI NASIL
DEĞERLENDİRİYORSUNUZ ? GAZETECİLER CEMİYETİNİN SAYIN BAŞKANI ACABA NASIL
DEĞERLENDİRİYOR ?
BURSA
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANININ ANKARAYA BAKAN TEBRİĞİNE 3 BİN DOLARA HELİKOPTER
KİRALAYARAK HAVADAN GİTTİĞİNİ, KARADAN DA MAKAM ARACINI GÖNDERDİĞİNİ BİLİYOR
MUSUNUZ ?
ANKARAYA
BAKAN TEBRİĞİNE HELİKOPTERLE GİDEN BAY BAŞKANIN HELİKOPTER ÜCRETİNİ NASIL
ÖDEDİĞİNİ MERAK EDİYOR MUSUNUZ ?
HER
TÜRLÜ GİDERİNİN BELEDİYECE KARŞILANDIĞI BELEDİYE MİSAFİRHANESİNDE, BURSA
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANININ MAKAM ŞOFÖRÜNÜN ve BAZI ÜST DÜZEY BELEDİYE
BÜROKRATLARININ KALDIĞINI BİLİYOR MUSUNUZ ?
BURSA
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANININ, BELEDİYE İLE İLGİLİ KONULARDA BELEDİYE BİNASI
İÇİNDE BASIN TOPLANTISI YAPMAK İÇİN İZİN İSTEYEN MECLİS ÜYESİ SEMİH PALA’ya
İZİN VERMEDİĞİNİ BİLİYOR MUSUNUZ ?
BELEDİYE
İLE İLGİLİ KONULARDA BASIN TOPLANTISI YAPMAK İSTEYEN MECLİS ÜYESİNE YER
VERİLMEMESİNİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ ?
BURSA
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANININ BELEDİYE İLE İLGİLİ KONULARDA ÇALIŞMA YAPMAK
İÇİN MECLİS ÜYELERİNE YER VERMEDİĞİNİ BİLİYOR MUSUNUZ ?
YÜZLERCE
TRİLYON LİRAYI SU GİBİ HARCAYAN BELEDİYE ŞİRKETLERİ İLE İLGİLİ SORU
ÖNERGELERİNİN HİÇBİRİNE CEVAP VERİLMEDİĞİNİ BİLİYOR MUSUNUZ ?
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE ENCÜMENİ GÜNDEMİNİN SIR GİBİ SAKLANDIĞINI ve BU KONUDAKİ SORU ÖNERGELERİNİN HİÇ BİRİNE YILLARDIR CEVAP VERİLMEDİĞİNİ BİLİYOR MUSUNUZ ?
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE ENCÜMENİ GÜNDEMİNİN SIR GİBİ SAKLANDIĞINI ve BU KONUDAKİ SORU ÖNERGELERİNİN HİÇ BİRİNE YILLARDIR CEVAP VERİLMEDİĞİNİ BİLİYOR MUSUNUZ ?
BÜYÜKŞEHİR
BELEDİYE BAŞKANININ, BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MECLİS TOPLANTILARINA YASAL OLARAK
BAŞKANLIK YAPMASI GEREKİRKEN HİÇ BİR MAZERET DAHİ BİLDİRMEDEN BU TOPLANTILARA
KATILMADIĞINI VE MECLİSİ HİÇE SAYDIĞINI BİLİYOR MUSUNUZ ?
2005 – 2006 – 2007 - 2008 BURSA BELEDİYELERİ BÜTÇELERİ
18
Belde Belediyesi , 7 İlçe Belediyesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Buski
(
Burulaş, Besaş, Kültür, Burfaş, Binted şirketleri bütçeleri açıklanmıyor ?! )
BELEDİYE
|
2005 - YTL
|
2006 - YTL
|
2007 - YTL
|
2008 - YTL
|
2009 - YTL
|
Büyükşehir
|
450.000.000
|
440.000.000
|
390.000.000
|
600.328.000
|
|
Buski
|
200.000.000
|
172.000.000
|
170.000.000
|
203.000.000
|
|
TOPLAM
|
650.000.000
|
612.000.000
|
560.000.000
|
803.328.000
|
|
BELEDİYE
|
2005 - YTL
|
2006 - YTL
|
2007 - YTL
|
2008 - YTL
|
2009 - YTL
|
Osmangazi
|
75.945.000
|
124.000.000
|
140.586.000
|
181.750.000
|
|
Yıldırım
|
54.000.000
|
63.000.000
|
90.000.000
|
130.000.000
|
|
Nilüfer
|
42.850.000
|
60.000.000
|
76.150.000
|
105.200.000
|
|
Gemlik
|
22.983.000
|
25.089.000
|
30.767.000
|
30.372.000
|
|
Mudanya
|
16.250.000
|
9.000.000
|
12.350.000
|
15.000.000
|
|
Kestel
|
11.732.000
|
8.720.000
|
11.420.000
|
13.660.000
|
|
Gürsu
|
11.258.000
|
9.282.000
|
10.641.000
|
10.898.000
|
|
TOPLAM
|
235.000.000
|
300.000.000
|
372.000.000
|
486.880.000
|
|
BELEDİYE
|
2005 - YTL
|
2006 - YTL
|
2007 - YTL
|
2008 - YTL
|
2009 - YTL
|
Güzelyalı
|
2.378.000
|
3.516.000
|
4.241.000
|
4.360.000
|
|
Zeytinbağ
|
1.470.000
|
1.446.000
|
1.711.000
|
1.802.000
|
|
Kurşunlu
|
2.199.000
|
1.500.000
|
2.435.000
|
1.467.000
|
|
Küçükkumla
|
4.500.000
|
3.200.000
|
3.500.000
|
3.500.000
|
|
Umurbey
|
1.800.000
|
1.800.000
|
2.250.000
|
2.300.000
|
|
Barakfakih
|
3.393.000
|
3.478.000
|
3.555.000
|
7.633.000
|
|
Ovaakça
|
3.450.000
|
4.500.000
|
4.850.000
|
4.700.000
|
|
Demirtaş
|
8.059.000
|
8.696.000
|
9.500.000
|
9.980.000
|
|
Emek
|
6.500.000
|
4.626.000
|
5,500.000
|
7.000.000
|
|
Gölyazı
|
559.000
|
625.000
|
714.140
|
804.000
|
|
Hasanağa
|
860.000
|
1.550.000
|
2.800.000
|
3.000.000
|
|
Görükle
|
4.992.000
|
5.175.000
|
6.950.000
|
12.485.000
|
|
Kayapa
|
1.720.000
|
3.200.000
|
4.400.000
|
4.576.000
|
|
Çalı
|
2,573.000
|
2.410.000
|
2.920.000
|
4.350.000
|
|
Akçalar
|
3,350.000
|
5.600.000
|
6.250.000
|
5.500.000
|
|
Göynükbelen
|
615.000
|
643.000
|
675.970
|
635.000
|
|
Karıncalı
|
550.000
|
550.000
|
600.000
|
583.000
|
|
Kirazlı
|
500.000
|
950.000
|
1.550.000
|
1.450.000
|
|
TOPLAM
|
50.000.000
|
54.000.000
|
64.500.000
|
76.125.000
|
|
2008 yılında Bursa Büyükşehir Belediye sınırları
içinde harcanacak para
yaklaşık BİR buçuk KATRİLYON TL.....
250 adet Orhaneli veya 150 adet Merinos Kavşağı....
HAYDİ BURSA HESAP SOR….
CANINDAN DİŞİNDEN ARTIRARAK VERDİĞİN VERGİLERİ HARCAYAN
BELEDİYELERE HESAP SOR…..
BİR BUÇUK KATRİLYONLUK DEVASA BELEDİYE BÜTÇELERİ NEDEN YEREL TV’lerde KONUŞULMUYOR, NEDEN TARTIŞILMIYOR, BUNU SOR…..
CANINDAN DİŞİNDEN ARTIRARAK VERDİĞİN VERGİLERİ HARCAYAN
BELEDİYELERE HESAP SOR…..
BİR BUÇUK KATRİLYONLUK DEVASA BELEDİYE BÜTÇELERİ NEDEN YEREL TV’lerde KONUŞULMUYOR, NEDEN TARTIŞILMIYOR, BUNU SOR…..
HARCANAN
TRİLYONLARLA YAPILAN YATIRIMLARIN SENİN ÖNÜNDE TARTIŞILMASI KONUŞULMASI
GEREKMİYOR MU, BUNU SOR….
Neden
Büyükşehir Belediye Başkanının belediye konularını halkın önünde tartışmaktan
kaçtığını SOR…
Yerel
TV’lerde neden sadece Başkanın tek olarak yayınlara çıkarıldığını sor?
Neden
farklı görüşlerin TV ekranlarından, gazete sayfalarından kaçırıldığını SOR…..
+
Bursa’nın görünümünü yok eden Kent Meydanı ucubesini SOR….
+
100 trilyon harcanan ulaşım rezaletini, trafik keşmekeşini SOR…
+
Trilyonlar harcanarak yapılan batçıkların içinin trafikte neden tıkandığını
SOR….
+
150 trilyonun neden Merinos Parkına gömüldüğünü SOR….
+
Trilyonluk kavşaklara rağmen Halden Acemlere neden yarım saatte gidilebildiğini
SOR..
+
Trilyonlar harcanan batçıkta neden 126 tane trafik lambası olduğunu SOR..
+
Garajdan Heykele neden 45 dakikada gidilebildiğini SOR…
+
Neden hep aynı kişilere defalarca ihaleler verildiğini SOR…
+
Belediyenin trilyonluk kıymetli mülklerinin neden tek tek satılmaya
başlandığını SOR..
+
Neden mahalle arasına 20 trilyona iskele yapıldığını SOR…
+
Neden 4 yılda hala, 4 kilometrelik Bursaray doğu etabını yapılamadığını SOR?
+
Triyonlar harcayarak yapılan Atatürk Caddesi kaldırımlarının
neden söktürüldüğünü
ve tekrar yaptırıldığını SOR….
ve tekrar yaptırıldığını SOR….
+
Yangın vanalarının olduğu yerlere bile afet mevzuatından faydalanıp süs
havuzlarının nasıl yapılabildiğini SOR…
+
Belediye şirketlerinde olanların, yapılanların neden halktan gizlendiğini SOR..
+
Başkanlık konutunun sadece tamiri için 200 milyarın nasıl harcanabildiğini SOR…
+
Besaş ekmek fabrikasına 300 milyarlık makam arabasının nasıl aldırıldığını SOR…
+
Kültürparkın yanına devasa inşaatların yapılabilmesi için neden Atatürk
Stadının
kaldırılmak istendiğini SOR….
+
Kamu proje alanı olan Hal Binası yerine devasa inşaatların yapılabilmesi
için neden rant planı yapıldığını ve bu
yerin neden satılmak istendiğini SOR…
+
Başkanın kendine köşk inşaatı yapmak için aldığı imar planı olmayan arsasına
kendi imzasıyla nasıl imar planı
yapılabildiğini SOR…
+
Önceki tüm Belediye Başkanları meclise katıldığı halde Bay Şahin’in hiçbir
mazeret
bildirmeden neden meclis toplantılarına
katılmadığını SOR…
BELEDİYENİN ve BAŞKANIN PERFORMANSI (?)
Bursa
Büyükşehir Belediyesi 2008 mali yılı “Performans Programı” performans
bilgilerini ve bütçe bilgilerini içeren yaklaşık 260 sayfalık bir doküman. Bu
dökümanda Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilenler ve tahmin edilen
hedefler anlatılmış. Belediye bürokratlarınca iyi bir performans gösterilerek
hazırlanmış olan metinlere bakıldığında belediye personelinin başkana rağmen
bazı çalışmaları yapabildiğini görüyoruz.
Bay
Başkanın her seferinde öğünerek söylediği gibi gerçekten, Bursa belediye
tarihinde görülmedik duyulmadık işlerin yapılabildiği müthiş bir performansın
(?) gösterildiği 4 yıl geçmek üzere. Peki, Başkan ne yapmış, nasıl bir
performans göstermiş? Başkanın performansını incelemeye başlayalım.
Bursa’yı marka yapan(?)
, Bursa’ya çağ atlatan (?)
MÜTHİŞ PERFORMANS (?) ÖRNEKLERİ…
Bursa’nın
görüntüsünü yok eden Kent Meydanı ucubesiyle Bursa tarihinin “en berbat”
yatırımı yapılarak, Bursa tarihine geçme başarısı ve performansı
gösterilmiştir.
Bir
önceki belediye 5 yılda 17 kilometrelik raylı sistemi yapmış ve hizmete açmış
olmasına rağmen, 30 günde kavşak yapmakla öğünenler, (neredeyse dört yıl
geçecek) hala daha dört kilometrelik Doğu Etabını yapamama performansını
göstermişlerdir.
Tam
üç yıl Haşim İşcan Caddesinin kapalı tutulması, trafiğe açılamaması performansı
sergilenmiş ve halk perişan edilmiştir.
30
günde batçık yaptığını söyleyenler, dört yıl geçmesine rağmen, ayakları dikili,
hazır
vaziyette bekleyen OSB – Organize Sanayi Köprüsünü yapamama performansını
göstermeye devam etmektedirler
Merinos
Acemler arasına 40 trilyon civarında para harcanarak batçıklar ve yonca
kavşaklar yapıldı. Lambalar kalktı. Tam trafik devamlı kesintisiz akacak diye
beklenirken (?) Garajdan Acemlere yarım saatte gidilmeye başlandı. Uzun
yıllardır yapımı devam eden “Çevre Ototyolu” yapılıp açıldıktan sonra
kamyonlar, otobüsler, TIR’lar, Acemler yoluna girmemesine rağmen, trilyonlar
harcanan Sırameşeler Acemler yolunu tıkayabilme performansı(?) gösterildi.
Kent
için çok önemli olan yeni arterlerin açılmasına yönelik olarak, dört yılda
ancak dört kilometrelik Yavuz Selim - Otosansit arasına yeni yol yapabilme
performansı gösterilmiştir.
Kentin
bazı yerlerinde, doğal afet mevzuatından faydalanma becerisi (?) gösterilerek
yangın havuzları adı altında fıskiyeli süs havuzları yapabilme performansı
gösterilmiştir.
Kesintisiz
trafik için trilyonlar harcanarak yapılan batçıkların üstüne, 126 tane trafik
lambası koyarak bu yerleri, lamba direği tarlası haline getirme performansı
gösterildi.
İzmir
Yolu ile Kayapa Sanayi Bölgesi arasında var olan yolun asfaltlanarak yapılan
bir törenle yeniden(?) açılması performansı gösterildi.
Acemler
Kavşağı için hiç para ödenmeden yasal mevzuatla bedavaya elde edilebilecek
yerler için 23684 işçinin asgari ücreti kadar yaklaşık 9 trilyon lira parayı
BUSKİ kasasından alarak, lüzumsuz kamulaştırma parası olarak nakden ödeme
performansı gösterildi.
4
bin hissedarın ve 1000 eski konutun bulunduğu,
Doğanbey’deki 280 bin metrekarelik alanda yapılacak olan 2500 konut için
Osmangazi Belediyesince temel atma noktasına gelinmiş iken, yıllardır bekleyen
Sıcaksu Bölgesindeki çalışmalara dört yılda hala daha başlayamama performansı
gösterildi.
Belediyece
çalıştırılması gereken ve belediyenin malı olması gereken otobüslerin başka
şirkete, başka şirketten bir başka şirkete, bir başka şirketten de daha başka
bir şirkete aktarılması gibi müthiş buluşlar sergilenmiş ve bu yolda çok önemli
bir performans gösterilmiştir.
Bursa
tarihinde hiç görülmedik bir şekilde resmi kurum alanı olarak 15 trilyona
alınan bir yerin
imar
planları yapılarak, bir yıl içinde trafiği felç eden 800 trilyonluk bir
yatırımın yapıldığı hale dönüştürülmesine neden olacak müthiş bir
performans sergilenmiştir.
Üstü
ana cadde olan yolların asfalt tabakası hariç altındaki yaya geçitlerini satma
gibi akla gelmedik bir performans gösterilmiştir.
Bursa
belediye tarihinin en büyük arsa satışı gerçekleştirilerek, 60 trilyon gibi
büyük bir paranın belediye kasasına girmesi ve hemen akabinde de bu
paranın önemli (?) yatırımlar için harcanması sağlanarak belediye kasasının
tamtakır hale getirilmesi performansı gösterilmiştir.
Demokratik açılım olarak kurulan Kent Konseyinin, bugünlere kadar hiç olmadığı bir şekilde suskunlaştırılması ve etkisizleştirilmesi yolunda ciddi performans gösterilmiştir.
Demokratik açılım olarak kurulan Kent Konseyinin, bugünlere kadar hiç olmadığı bir şekilde suskunlaştırılması ve etkisizleştirilmesi yolunda ciddi performans gösterilmiştir.
Yerel
Gündem 21 çalışmaları olarak, erzak paketi dağıtılmasında, başkanın reklam ve
propagandasının yapılmasında, hobi derneği gibi çalıştırılmasında önemli
performanslar gösterilmiştir.
Belediye
encümen gündemlerinin belediye meclis üyelerinden saklanması ve gösterilmemesi
yolunda dört yıldır müthiş performans gösterilmektedir.
Bursa’da
hiçbir başkanın yapamadığı yapılarak, başkanı olduğu belediye meclisi
toplantılarına hiçbir mazeret göstermeksizin katılmama, meclisi hiçe
sayma performansı gösterilmiştir.
Bursa
belediye tarihinde hiç bu kadar olmayacak şekilde ihale oyunlarının
oynanmasında ve aynı kişilere tekrar tekrar ihalelerin verilmesinde müthiş
performans gösterilmiştir.
Bursa
belediye tarihinde ilk defa olarak belediyeden maaşlı profesyonel köşe yazarı
gazeteci istihdam edilmiş, bazı gazeteciler kıtalararası seyahatlere
götürülmüş, Başkan medya ilişkilerinde Bursa medya ve belediye tarihine geçecek
şekilde müthiş performans gösterilmiştir.
Belediyenin
parasıyla bastırılan ve başkanın reklam ve propagandasını yapan yüzbinlerce
derginin dağıtılmasında büyük performans gösterilmiştir.
Hal
Kavşağında yapılan bir binayı beşinci kata geldiğinde gören, ancak dördüncü
yılda kamulaştırma kararı alarak halkın trlyonlarının sokağa atılmasında önemli
bir performans gösterilmiştir.
17 trilyona başlayan Hal inşaatını 50 trilyona, 50 trilyona başlayan Merinos Parkı inşaatını 130 trilyona çıkararak inanılması zor performans gösterilmiştir.
17 trilyona başlayan Hal inşaatını 50 trilyona, 50 trilyona başlayan Merinos Parkı inşaatını 130 trilyona çıkararak inanılması zor performans gösterilmiştir.
Mahalle
içine, sokak arasına 20 trilyonluk feribot iskelesi yapma becerisi ve
performansı gösterilmiştir.
Kültürparkın
yanındaki Atatürk Stadını kaldırarak buraya 300 bin metrekareler civarında iş
merkezleri ve marketler yapmayı, Hal tesislerinin arsasına da 200 bin
metrekareler civarında iş merkezi ve market yapmayı deneyen ancak kamuoyu
tepkisi nedeniyle geri adım atma performansı gösterilmiştir.
Kent içinde bir tane bile otopark yapamama gibi müthiş bir performans sergilenmiştir.
Bay Şahin’in, “hikmetinden sual olunamayan” “kerameti kendinden menkul” belediyecilik anlayışı ile gösterilen performans sonucunda Bursa'nın geleceği ipotek altına alınmıştır.
Yanlış, eksik, hatalı yatırım kararları ve uygulamaları ile Bursa kent hayatını etkileyen neredeyse telafisi imkansız derin yaralar açılmıştır.
Kent dinamikleriyle ve siyasal irade ile paylaşılmayan kararlar ve uygulamaları
sonucunda Bursa'nın imkanları ve paraları boşa harcanmıştır.
Bursa'nın ekonomik ve sosyal hayatını çok olumsuz yönden etkileyecek olan planlama ve uygulama kararları yeniden gözden geçirilmeli ve revizyona tabi tutulmalıdır.
Bursa, kentleşme sürecindeki bu tehlikeli yönetim anlayışından kurtulmalıdır.
Kent içinde bir tane bile otopark yapamama gibi müthiş bir performans sergilenmiştir.
Bay Şahin’in, “hikmetinden sual olunamayan” “kerameti kendinden menkul” belediyecilik anlayışı ile gösterilen performans sonucunda Bursa'nın geleceği ipotek altına alınmıştır.
Yanlış, eksik, hatalı yatırım kararları ve uygulamaları ile Bursa kent hayatını etkileyen neredeyse telafisi imkansız derin yaralar açılmıştır.
Kent dinamikleriyle ve siyasal irade ile paylaşılmayan kararlar ve uygulamaları
sonucunda Bursa'nın imkanları ve paraları boşa harcanmıştır.
Bursa'nın ekonomik ve sosyal hayatını çok olumsuz yönden etkileyecek olan planlama ve uygulama kararları yeniden gözden geçirilmeli ve revizyona tabi tutulmalıdır.
Bursa, kentleşme sürecindeki bu tehlikeli yönetim anlayışından kurtulmalıdır.
BURSA’DA
ULAŞIM
Bursa
kentinin en önemli sorunu ulaşım
sorunudur. Bursa kenti trafiği yönetilmeyen,araçların rekabetine terkedilmiş,
gelişi güzel işleyen ve kendine özgü sorunları bulunan bir ulaşım karmaşasına
sahiptir. Ulaşım sorununu doğru olarak ele alabilmek için önce bir
sınıflandırmaya gitmek ve ulaşımı kent
içi ulaşım ve kent dışı ulaşım olarak ayırmak gereklidir. Ayrıca yine bir başka
ayırıma giderek ulaşım sorununu altyapı ve toplu ulaşım olarak da
ayırılmalıdır.
Kent
dışı ulaşım ile ilgili olarak söylenebilecek ilk iş bu konuda 1950’li yıllarda
bu ülkenin yaptığı tercihlerin bu ülke
halkını her yıl bir savaşta yitirilebilecek sayıda kayıp verme noktasına
taşıdığıdır. Ulusal ulaşım sistemi % 95’i karayoluna dayalı sakat bir yapıda
gelişmiştir ve bu gelişmeye bu gün bile dur denilmemektedir. Klasik olarak
tanımlanan kara,hava,deniz ve demiryolu bağlantılarının sağlandığı bütünleşik
bir ULUSAL ULAŞIM MASTER PLANI hazırlanmalı
ve ivedilikle uygulamaya konulmalı, bu alana kaynak aktarılmalıdır. Ulusal yük
ve insan taşıma sisteminde köklü ve esaslı bir değişiklik gerçekleştirmeden
kent içi ulaşım sistemlerinde iyileştirmeler yapmak yalnızca palyatif bir takım
önlemler biçiminde gelişecektir.
Bursa özelinde konuyu ele aldığımızda bu kentin haritasını önümüze almak ve
Bursa’nın İzmir-İstanbul karayolu ile Bursa-Ankara karayolu üzerindeki
stratejik rolünü iyi saptamak gereklidir. Özellikle yük taşımacılığı ölçeğinde
Bursa kenti üzerinden geçen yükün ne denli yoğun olduğu saptanabilecektir. Ve
bu yük Bursa’da doğrudan kent içinden geçmektedir. O halde ilk olarak bunu
engellemek gereklidir. İşte bu noktada DOĞU
VE BATI ÇEVRE YOLU PROJESİ tartışılmalıdır. Bu proje hiç tartışılmamakta,
aynen kabul edilerek çözümmüş gibi gösterilmektedir. Çevre yolu projesi son 50
yılda 39 bin hektardan 20 bin hektara inen Bursa ovasının kalan kısmının da
imha planı olarak karşımıza çıkmaktadır. Aynı imha planı beraberinde demiryolu
sistemini de dışlayarak süreci hızlandırıcı bir etki üretmektedir. Oysa aynı planla
bir demiryolu sistemi düşünülse, karayolu sistemindeki gibi yol kenarlarına ev
yapma savaşları yaşanmayacak tren yolu tek bir hat halinde geçecektir. Bunların
hiç birisini tartışılmamaktadır. Bu noktada İstanbul-İzmir yönünde Marmara’dan
deniz geçişi ile Bursa limanlarına Anadolu kentlerinden demiryolu bağlantısı
acilen tasarlanması ve uygulanmasının gereken bir proje olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Batı çevre yolu ise
şu anda daha az yoğun olarak görülse bile gerçekte ve potansiyel olarak
gelişme ivmesi daha yüksek olan
bölümdür. Ülkemizin en büyük kentini
ülkemizin en büyük dördüncü kentinden geçerek en büyük üçüncü kentine
bağlayan en önemli seçenek olarak karşımıza çıkmakta insan ve yük
taşımacılığının tamamı bu güzergah üzerinden yapılmaktadır. Bu güzergah aynı
zamanda çift taraflı olarak işleyen bir özelliğe de sahip olmaktadır. Yani bir
yandan İstanbul’dan Ege’ye geçiş sağlanırken diğer taraftan da özellikle sebze
ve meyve aktarımı açısından ilkbahar-güz arasında ters yöne doğru işlemektedir. Bu yoğunluğu çözmek üzere
yapılacak birincil önlem bu yoğunluğu karayolu aleyhine azaltmaktan geçer. Daha
önce de ifade edildiği gibi tüm seçeneklerin değerlendirildiği bir ulaşım
master planı bu sorunu çözmek için en önemli adımdır. Örneğin yüklerin ve insanların
İstanbul-İzmir limanları arasında direkt olarak deniz yolu ile taşınması yada
araç geçişlerinin Bandırma - Tekirdağ vb. RO-RO sistemlerinin artışı ile
sağlanması gibi yada bu Ro-Ro seferlerinin demir yolu ile bütünleşik ve
koordineli olarak tasarlanması gereklidir. Aynı yöntem Bursa-Ankara demiryolu
içinde geçerli olmaktadır. Bunun dışında “Avrupai” anlamda otoyol yapımından da
vazgeçilmelidir. Unutmayalım ki 1
km otoyol için harcanan para ile 14 km . bölünmüş yol (gidişi
ayrı-gelişi ayrı) üretilebilmektedir.
Kent
içi ulaşıma geldiğimizde ise durum daha da vahimdir. Son yıllarda Bursa trafiği
içinden çıkılmaz bir hal almıştır. Ülkemizde zaman zaman çeşitli modalar ortaya
çıkmaktadır.1990’lı yılların sonundaki moda da METRO modasıdır. İdeolojik olarak
öyle bir lanse edilmektedir ki bu moda metro projeleri üzerinde hemen herkes
anlaşmış görünmekte, farklı siyasal eğilimlere sahip belediyeler ve taraflarca
da aynı “çözüm”(!) önerilir hale gelmiştir. Bursaray Projesi herkes tarafından
kabul görmüşcesine uygulanmıştır. Oysa Bursa kenti tarih öncesine dayanan
yerleşmesi ile böylesi bir sistem için uygun arazi yapısına sahip değildir.
Yıllardır yüksek göç alan bu kente göç yavaşlamıştır. Ancak Piccinato planı
dahil kent içine yeni yolların açılması yönünde kent planları hiç
üretilmemiştir. Bu noktada bu kentte kent planı yapan herkes sorumludur, halk
ve hukuk önünde hesap vermelidir. Öte yandan kent içindeki araç planlaması ve
toplu taşımacılık sistemine göz attığımızda minibüslerin ve servislerin korkunç bir egemenliğe sahip olduğu
rahatlıkla görülecektir. Bu durum hem araç sayısı bazında hem de taşımadaki
payı ölçeğinde geçerlidir. Toplu taşıma
araçları ve bunların özellikle yerel yönetime ait olanları ancak üçüncü
büyüklüğe sahip konumdadır. Bu durum bize kentiçi trafiğinin yerel yönetimler
tarafından çözülemediğini açık olarak göstermektedir. Birde aynı su ile ilgili
olarak olduğu gibi yerel yönetim merkezi irade ile masaya oturmalı ve tüm
kentin trafiğini yönetmeye talip olmalıdır. Kentin tüm sinyalizasyon sistemi
değiştirilmeli, yaya haklarına ve hatta kentte yaşayan hayvanlara bile
gerekli özeni gösteren tarzda yeniden
planlanmalıdır.
Bunun
için bir de 1997 yılında yaptırılan KENTİÇİ
ULAŞIM MASTER PLANI’nı gözden
geçirmeye gereksinim vardır. Yüksek İhtisas Hastanesi
Kavşağı’na yapılan bat-çık kavak bölgenin trafik sorununu çözmeyecektir. Oraya
bir kavşak yapılıp yapılmayacağının kararı tamamen siyasal olarak verilmiştir.
Teknik ve mühendislik açıdan yapılan bir ölçme ve değerlendirme yoktur. Oysa Santral
Garaj ile Kestel Kavşağı arasında trafik ışıkları sayısı 10’dan fazla olup,
yine bu arada ana yola çıkan sokakların sayısı 50 civarındadır. Öncelikle
trafik ışıklarının sayısının azaltılması ve sayılarının 5’li rakamlara
indirilmesi, ana caddeye çıkan sokakların yan yollarla toplanması ve bu sayının
10’lu rakamlara kadar düşürülmesi ele alınmalıdır. Diğer bir ifade ile kentin
doğu aksı üzerine trafiğin düzenlenmesine gereksinim vardır. Ayrıca domestik trafik olarak tanımlanan
ulusal trafiğe akan yük de bu yol üzerindedir. Ancak kısa süre sonra DOĞU ÇEVRE
YOLU’nun tamamlanması ile birlikte yoğunlukta düşüş olacaktır. Eğer ölçüm
yapılmadan kavşak kararı verilmemiş olsaydı, belki de kavşak yapma gereksinimi
doğmayacaktı.
Son
olarak ortaya çıkan bir projede BUSKİ yada ACEMLER KAVŞAĞI olarak adlandırılan
projedir. Bu projedeki temel amaç İzmir
– İstanbul aksındaki trafik yığılmasını engellemektir. Oysa yakın batı çevre
yolu projesi bu projenin alternatifidir. Yani çevre yolu yapılacaksa bu
kavşağın yapılmasına gerek yoktur. Oysa yerel yönetim bu kavşak yapılsın mı
yapılmasın mı diye sormak yerine yonca kavşak mı olsun yoksa trompet kavşak mı
olsun biçiminde lanse ederek birilerine
kazanç sağlamak peşinde koşmaktadır. Bu proje her halükarda Paşa Çiftliği’nden
önemli miktarda toprak alacak ve Paşa Çiftliği’nin bütünlüğüne yönelik bir
tehdit oluşturacaktır.
Bu
bağlamda trafik alt yapısı ile ilgili sorunlar önemli olsa dahi kentin esas
sorunu insanların toplu ulaşım araçları ile bir noktadan diğerine ulaşmasıdır.
Kent içi ulaşımda toplu taşımacılık yapıldığını
söylemek olanaklı değildir. Kentin içinde yer alan 17 km’lik HRS(Hafif
Raylı Sistem) hattı sadece batı ve kuzeybatı yönünde olmakla, kentten OSB ve
Beşevler KSS tarafına işçi servislerini ortadan kaldıramamıştır. Toplam trafik
yükü içinde okul ve işçi servisleri önemli bir yük oluşturmakta, ki bir
günde ortaya çıkan yolcu yükünün
yarısından fazlasını oluşturmaktadır. Yapılan HRS hattı bunu yüklenememiştir.
En önemli handikaplarından birisi budur. Öte yandan Osmangazi ve Nilüfer
İlçesinden kente HRS kullanarak gitmek özellikle dış mahallelerden olanaksız
bir hale gelmiştir. Örneğin Doburca- Soğanlı –Yunuseli-Adalet-Minareli
Çavuş-Çamlıca-Ahmet Yesevi-Balat gibi semtlerden HRS’ye ulaşmak için ortalama 45 dakika yolculuk yapılmakta, aktarma
istasyonlarında tekrar ücret ödenerek HRS ile kente gitmek mümkün olmaktadır.
Zaman olarak 15 dakikada HRS’de geçtiğinde kuş uçuşu kent merkezine uzaklığı 3-4 km olan bir semtten kente 1
saatlik bir yolculukla ulaşılabilinmektedir.
Böyle bir yolculuk için gidiş dönüş olarak( 1,75 YTL+1,75 YTL=3,5 YTL)
3,5 YTL ödenmekte, 22 iş günü için ayda
bu tutar 77 YTL olmakta ve bu da asgari ücretin %22 sine karşılık gelmektedir.
Bu ailede bir öğrenci e olduğu düşünüldüğünde oran %44’lere ulaşmaktadır. Bu yüksek bir orandır. Diğer önemli bir sorun
ise kent dışından gelenlerin gece geç ve sabah erken saatlerde evlerine yada
gidecekleri merkezlere ulaşımlarındaki
güçlüklerdir. Gece saat 01.00’den sonra Bursa Şehirlerarası Otobüs Terminali’ne
ulaşan bir yurttaşımız İstanbul’dan geldiği düşünülürse Bursa-İstanbul için 15
YTL ödeme yapmışken İvazpaşa-Maksem- Adalet-Hürriyet- Çekirge civarı vb. bir
noktaya ancak taksi kullanarak ulaşabilmekte ve bu ulaşım yaklaşık 30 YTL’ye
olabilmektedir. Benzeri bir biçimde Gemlik-İznik-Orhangazi-Kestel vb dış
ilçelerden gelerek gerek kente ve gerekse Devlet Hastanesi-SSK-Tıp Fakültesi
gibi kurumlara ulaşmak 1-2 saatlik zaman ve yüksek yol bedelleri ödemeye yol
açmaktadır. Belediye HRS ile birlikte kent içi ulaşımdan elini eteğini çekmiş, kent içi toplu taşıma
işini Halk Minibüsü adı verilen her türlü
denetimden yoksun bir ticari sisteme havale edilmiştir.
Ulaşımda ivedilikle tek bilet yada tek biletle tüm
yolculuğu yapabilme sistemine geçilmelidir. HRS’ye paralel olan hatlar ve genel olarak Halk
Minibüsü sistemi gözden geçirilmelidir. Yeni yatırımlar yapılmadan önce hem
teknik olarak kentin trafik ölçümleri yapılmalı ve hem de kentte yaşayan
yurttaşlar, meslek kuruluşları vb. tüm taraflarla sorunlar tartışılmalı ortak
aklın gösterdiği çözümler uygulanmalıdır.
Keyfi kararlarla harcanan trilyonların hesabını kim
verecek????
Daha önceleri Merinos Kavşağı ile ilgili
söylediklerimizin haklılığı ortaya çıktı.
Soğanlı-Botanik U dönüşlü köprüleri doğru
çözümlerden bir tanesidir.
Soğanlı
- Botanik Köprüleri
Merinos kavşak sisteminde iki adet u dönüşünün
altına iki tane de batçık yapıldı....
Aynı modeldeki Soğanlı-Botanik köprülerinde ise
batçık yapılmadı?
Neden aynı modeldeki Merinos Kavşağında batçıklar
yapıldı, Soğanlı-Botanik köprülerinde batçıklar yapılmadı????????
Merinos batçıklarını kesişmeleri ortadan kaldırmak
için yaptığını söyleyen belediye,
Soğanlı-Botanik sistemindeki kesişmeler için ne
diyecek????
Soğanlı-Botanik U dönüşlü köprüleri doğru
çözümlerden bir tanesidir.
Neden aynı çözüm Merinos Kavşağında yapılmadı???
MERİNOS
KAVŞAĞI yapılırken söylediklerimizin haklılığı şimdi ortaya çıkıyor....
Bakınız,
Merinos için neler söylemiştim....
-------------------------------------------------------------------
Merinos Kavşağında Belediyece yapılan bat-çık uygulaması sonucunda bu kentin yaklaşık 10 trilyon lirası heba edilmiştir.
Merinos Kavşağındaki mevcut ana göbeğin doğu ve batısında yani Osmangazi Belediye önü ile Kültürpark Kuzey çıkış kapısı önünde yapılan U dönüşlerin altına sokulan batçıklar yapılmadan da bu yerde yine U dönüşler kullanılarak kesintisiz akım rahatlıkla sağlanabilirdi. Yüzeysel U dönüşlerin batçıklar ile içine ve altına alınan doğu-batı trafik akışı, yine yüzeyde dış kenarlar kullanılarak 10 trilyona yakın para harcamadan da rahatlıkla sağlanabilirdi.
Ancak tüm uyarılarımıza rağmen söylediklerimize kulak asılmamış ve bu kentin 10 trilyonu yok edilmiştir.
-------------------------------------------------------------------
Merinos Kavşağında Belediyece yapılan bat-çık uygulaması sonucunda bu kentin yaklaşık 10 trilyon lirası heba edilmiştir.
Merinos Kavşağındaki mevcut ana göbeğin doğu ve batısında yani Osmangazi Belediye önü ile Kültürpark Kuzey çıkış kapısı önünde yapılan U dönüşlerin altına sokulan batçıklar yapılmadan da bu yerde yine U dönüşler kullanılarak kesintisiz akım rahatlıkla sağlanabilirdi. Yüzeysel U dönüşlerin batçıklar ile içine ve altına alınan doğu-batı trafik akışı, yine yüzeyde dış kenarlar kullanılarak 10 trilyona yakın para harcamadan da rahatlıkla sağlanabilirdi.
Ancak tüm uyarılarımıza rağmen söylediklerimize kulak asılmamış ve bu kentin 10 trilyonu yok edilmiştir.
Bu yerde kesintisiz trafik akışını bedavaya yakın
bir değerde çözmek varken Belediyece U dönüşlerin altına girerek yapılan 4 tane
batçık, halkın trilyonlarca parasının boş yere harcanmasına neden olmuş ve kamu
zarara uğratılmıştır.
Sorduğumuz sorulara verilen cevaplarda batçıkları savunan Belediye Yöneticilerinin, Merinosta yapılan batçıklar için öne sürdüğü gerekçelerin maalesef hiçbir mesnedi yoktur.
Sorduğumuz sorulara verilen cevaplarda batçıkları savunan Belediye Yöneticilerinin, Merinosta yapılan batçıklar için öne sürdüğü gerekçelerin maalesef hiçbir mesnedi yoktur.
A- Belediye bu yerde sinyalizasyonsuz bir kavşaktan
başka çözüm olmadığını söylemekle kendisiyle çelişkiye düşüyor. O zaman sormak
gerekir..... Neden aynı özelliklere sahip Orhaneli ve İhtisas kavşaklarında
sinyalizasyonlu çözüme gidildi?
B- Belediye dönüşlerdeki kesişmelerin olmaması ve
katılım mesafelerinin kısa olmaması, tehlike ve kaza risklerinin olmaması için
batçık inşaatının şart olduğunu söylüyor. Böyle bir şart bilimsel olmaktan
uzaktır. Bu yerde batçık modeli kavşak yapılmasının zorunlu olduğunu kabul
ederek yola çıkan Belediye yönetimi kendi yaptıklarını savunabilmek için
neredeyse bilimi yok saymaktadır. Yapılan sistemde kesişmeler ortadan kaldırılamamıştır...
Bir yerel gazetemizin manşeti
şöyle:
"ŞAHİN TRAFİĞE NEŞTER VURACAK"
Bay Şahin trafiğe neşter vuracakmış ????
Bu güne kadar yaptıkları neydi ki acaba?
100 trilyon boşa mı gitti?
Ulaştıran ulaşıma ne oldu Bay Başkan ???
Neden yaptığın batçıkların içi ve üstü tıkanıyor???
Neden trafik felç ???
Kentin her tarafı kilitlenmiş durumda...
Hesapsızca yaptığın ulaşım yatırımları bir işe yaramadı Bay Başkan...
Yazık ettin bu milletin trilyonlarca parasına....
4. yıla girdin Bay Başkan, 1.5 yıl sonra belediye seçimleri yapılacak...
Ancak Bay Şahin hala daha trafiğe neşter vurmaktan bahsediyor....
Yazıktır... Çektirilen trafik eziyeti günahtır...
Bu milletin trilyonlarca lirasını canının istediği yere batçık, delçık, girçık, dalçık yaparak heba ettin... Çünkü yaptıkların bir işe yaramıyor...
Bak inanmıyorsan sana fotoğraflarını göstereyim...
İyice bak resimlere de yaptığın şahane yatırımların
acınacak halini gör....
"ŞAHİN TRAFİĞE NEŞTER VURACAK"
Bay Şahin trafiğe neşter vuracakmış ????
Bu güne kadar yaptıkları neydi ki acaba?
100 trilyon boşa mı gitti?
Ulaştıran ulaşıma ne oldu Bay Başkan ???
Neden yaptığın batçıkların içi ve üstü tıkanıyor???
Neden trafik felç ???
Kentin her tarafı kilitlenmiş durumda...
Hesapsızca yaptığın ulaşım yatırımları bir işe yaramadı Bay Başkan...
Yazık ettin bu milletin trilyonlarca parasına....
4. yıla girdin Bay Başkan, 1.5 yıl sonra belediye seçimleri yapılacak...
Ancak Bay Şahin hala daha trafiğe neşter vurmaktan bahsediyor....
Yazıktır... Çektirilen trafik eziyeti günahtır...
Bu milletin trilyonlarca lirasını canının istediği yere batçık, delçık, girçık, dalçık yaparak heba ettin... Çünkü yaptıkların bir işe yaramıyor...
Bak inanmıyorsan sana fotoğraflarını göstereyim...
İyice bak resimlere de yaptığın şahane yatırımların
acınacak halini gör....
100 trilyonluk
"ULAŞTIRAN ULAŞIM" ın İFLASI....
“ULAŞTIRAN ULAŞIM” FOTOROMANINI kaçırmayın......
FOTOĞRAFLI BİLGİLER İÇİN : hemen tıklayabilirsiniz.....
FOTOĞRAFLI BİLGİLER İÇİN : hemen tıklayabilirsiniz.....
MERİNOS - ACEMLER FOTO ROMANI
??
ULAŞTIRAN ULAŞIM REZALETİ...!!!!
Bay Şahin'in yapmakla övündüğü Merinos Batçıklarının ve Acemler Kavşağının HAZİN DURUMUNUN FOTOROMANI....
VAH BURSAM VAH......
Hesapsızca yapılan yatırımların feci sonu işte bu......
YAZIK DEĞİL Mİ BU MİLLETİN PARASINA...
YAPILANLARI GÖKLERE ÇIKARIP, HİKMET BEYİ ÖVENLER,
SEMİH PALA TENKİD ETTİĞİ ZAMAN DUDAK KIVIRANLAR,
SİZLERE SESLENİYORUM :
KİLİTLENEN TRAFİĞİ GÖRÜNCE VİCDANINIZ SIZLIYOR MU???
ULAŞTIRAN ULAŞIM REZALETİ...!!!!
Bay Şahin'in yapmakla övündüğü Merinos Batçıklarının ve Acemler Kavşağının HAZİN DURUMUNUN FOTOROMANI....
VAH BURSAM VAH......
Hesapsızca yapılan yatırımların feci sonu işte bu......
YAZIK DEĞİL Mİ BU MİLLETİN PARASINA...
YAPILANLARI GÖKLERE ÇIKARIP, HİKMET BEYİ ÖVENLER,
SEMİH PALA TENKİD ETTİĞİ ZAMAN DUDAK KIVIRANLAR,
SİZLERE SESLENİYORUM :
KİLİTLENEN TRAFİĞİ GÖRÜNCE VİCDANINIZ SIZLIYOR MU???
BURSA'nın BİR UCUNDAN DİĞER UCUNA ARTIK 20
DAKİKADA GİDİLEBİLİYOR DİYEN BAY ŞAHİN; ALMİRA ÖNÜNDEN BUSKİ ÖNÜNE YARIM SAATTE
GİDİLEMİYOR, HABERİN VAR MI?????
BIRAK GİT BAY ŞAHİN... BURSA'nın AYARINI KAÇIRDIN....
BURSAYI PERİŞAN ETTİN.... BU MİLLETİN HELAL PARASINI HEBA ETTİN.....
ALTTAKİ RESİMLERE İYİ BAK BAY ŞAHİN....
YAPTIĞIN MUHTEŞEM (?) ESERLERİN HALİNİ GÖR.......
BIRAK GİT BAY ŞAHİN... BURSA'nın AYARINI KAÇIRDIN....
BURSAYI PERİŞAN ETTİN.... BU MİLLETİN HELAL PARASINI HEBA ETTİN.....
ALTTAKİ RESİMLERE İYİ BAK BAY ŞAHİN....
YAPTIĞIN MUHTEŞEM (?) ESERLERİN HALİNİ GÖR.......
|
|
Merinos
Batçık-1 Almira Girişi
Merinos Batçık-1 çıkışı
HEMEN TIKLAYIN http://www.semihpala.net/guncel.asp?id=305
|
|
Merinos Parkı önü Merinos Batçık-2
çıkışı
|
|
Sıcaksu mevkii
Sırameşeler mevkii
|
|
Acemler BUSKİ önü Acemler Kavşağı Köprüsünün
altı
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ ???
BUNLARI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ ???
S.O.S
S.O.S S.O.S İMDAT
Beşevlerde, Garajda, Emekte, Geçitte,
Yalova Yolunda, İzmir Yolunda, Mudanya Yolunda.......
DEV MARKETLER BURSA'yı İSTİLA EDİYOR.... BURSA EKONOMİSİ TEHDİT ALTINDA......
BURSA ESNAFI, SANATKARI YOK OLMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA...
UYUMAYIN YÖNETİCİLER..... DURUM ÇOK VAHİM.... TEDBİR ALINMALI....
Beşevlerde, Garajda, Emekte, Geçitte,
Yalova Yolunda, İzmir Yolunda, Mudanya Yolunda.......
DEV MARKETLER BURSA'yı İSTİLA EDİYOR.... BURSA EKONOMİSİ TEHDİT ALTINDA......
BURSA ESNAFI, SANATKARI YOK OLMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA...
UYUMAYIN YÖNETİCİLER..... DURUM ÇOK VAHİM.... TEDBİR ALINMALI....
BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNİN DUYARSIZLIĞI ve
UMURSAMAZLIĞI İLE
MESLEK KURULUŞLARININ AYMAZLIĞI ve SESSİZLİĞİ
SONUCUNDA PITIRAK GİBİ YAPILAN İŞ MERKEZLERİ BURSA EKONOMİSİNİ PERİŞAN EDİYOR.
EKONOMİK KARGAŞA ORTAMINA SÜRÜKLENEN BURSA,
DEV MARKETLERİN ve AVM'lerin (Alışveriş Merkezi) MEZARLIĞINA DÖNECEK...
HER KÖŞE BAŞINDA PLANSIZCA ORTAYA ÇIKAN DEV
MARKETLER ve ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ KENDİ SONLARINI HAZIRLIYORLAR.....
BU GİDİŞLE AÇILDIKLARI GİBİ KAPANACAKLAR....
Terminal önündeki arsayı alanlar bakın neler yapacaklar.....
Türkiye'ye ilk Akmerkez’in yüzde 46.9 hissesini alarak giren Hollandalı gayrimenkul devi Corio , Bursa'da alışveriş merkezi satın almak için Maya Holding ile anlaştı. Bursa AVM ile Türkiye’de gerçekleştirdiği yatırımların sayısını 8’e çıkaran Corio, Maya Holding ile bundan sonra da çeşitli projelerde stratejik ortaklık yapmak konusunda anlaştı.Bursa AVM’nin 2008’de açılacak 24 bin metrekarelik ilk etabını IKEA’nın oluşturması planlanıyor.
Terminal önündeki arsayı alanlar bakın neler yapacaklar.....
Türkiye'ye ilk Akmerkez’in yüzde 46.9 hissesini alarak giren Hollandalı gayrimenkul devi Corio , Bursa'da alışveriş merkezi satın almak için Maya Holding ile anlaştı. Bursa AVM ile Türkiye’de gerçekleştirdiği yatırımların sayısını 8’e çıkaran Corio, Maya Holding ile bundan sonra da çeşitli projelerde stratejik ortaklık yapmak konusunda anlaştı.Bursa AVM’nin 2008’de açılacak 24 bin metrekarelik ilk etabını IKEA’nın oluşturması planlanıyor.
75 bin metrekare kiralanabilir alana sahip olacak olan projenin Türkiye’nin beşinci büyük şehri olan Bursa’da gerçekleşeceğini belirten Corio yaptığı yazılı açıklamada "Bursa Türkiye’nin en zengin bölgelerinden Marmara’da yer alıyor. Şehrin 2.4 milyonluk nüfusu göç nedeniyle sürekli katlanarak artıyor. Şehir üniversitesinin yanısıra otomobil, gıda ve tekstil sektörlerinin de kalbi konumunda bulunuyor. Hem Renault hem de Fiat’ın Bursa’da fabrikaları bulunuyor. Bu da şehrin ekonomik potansiyelini gözler önüne seriyor" dedi.
Corio, ayrıca projenin tamamlanmasının ardından AVM yönetiminin sadece kendileri tarafından gerçekleştirileceğine dikkat çekti. Corio Türkiye İcra Kurulu Başkanı Koray Özgül, Ikea ile Corio'nun Türkiye'de stratejik partner olma kararı aldıklarını ve Corio'nun Türkiye'de yapacağı alışveriş merkezlerinde Ikea'nın ana kiracı olacağını söyledi.
-------------------------------------------------------------------------------
Bu konu devam edecek.................
DEV MARKETLER dizisi daha yeni başlıyor...........
SAKIN KAÇIRMAYIN........................
---------------------------------------------------------------------------------
Bu konu devam edecek.................
DEV MARKETLER dizisi daha yeni başlıyor...........
SAKIN KAÇIRMAYIN........................
---------------------------------------------------------------------------------
29 Kasım 2007 de, Bursa Büyükşehir Belediye Meclisinde
2008 mali yılı “Performans Programı” ve 2008 mali yılı “Bütçe”
sinin görüşülmesi
nedeniyle yapılan bir değerlendirme........................
nedeniyle yapılan bir değerlendirme........................
KONU 1 : Terminal önünde yapılan dev market ve kavşak
düzenlemesi
Bay Şahin, ortaya çık ve açıklama yap….
Bay Şahin, ortaya çık ve açıklama yap….
Terminal önünde yapılan dev market, trafiği olumsuz etkileyecek.
Dev market arsasının trafik akış yolu
çıkmaz sokak ????
Trafik sirkülasyonu için alınan hiç bir
tedbir yok……
Büyükşehirin verdiği “Geçiş Yolu İzin
Belgesi” yanlış…..
Şimdiden uyarıyorum…..
Semih Pala’nın söylediklerini lütfen
dikkate alın…..
Büyükşehiri
uyarıyorum….. Terminal civarı trafiği
felç olacak….
Büyükşehir
Belediyesi tarafından sahibinin yabancı olduğu dev market yapılması için
satılan yaklaşık 100 bin metrekarelik
arsada, Bursa esnafının zarar görmesine neden olacak olan yaklaşık 200 bin
metrekarelik inşaat başlıyor…..
Büyükşehir
Belediyesi bu yer ile ilgili olarak maalesef hiçbir tedbir almadı…
60
trilyonu aldı , borçlarına dağıttı ve bu para buhar oldu…..
Bay
Şahin’in yanlış ve hesapsız başkanlık anlayışı sonucunda Bursa için çok önemli
tehlikeler oluşmaya başladı.
200
bin metrekarelere ulaşacak inşaat alanı ile devasa bir yapı ortaya çıkacak.
Binlerce aracın bu yere gelip gitmesi ile oluşacak trafik olumsuzluğunun
önlenmesine yönelik hiçbir tedbirin aldırılmaması son derece vahimdir.
Ben
uyarıyorum…. Yine yanlış yapıyorsunuz….
Daha işin başındayken tedbir alın….
Devasa
market ve alışveriş merkezi kompleksinin yapılacağı arsanın trafik sirkülasyonu
yolunun çıkmaz sokak olduğunu biliyor musunuz ????
Bu
kadar vahim bir durumla karşı karşıya olunduğunun farkında bile değil Bay
Şahin….
Hiçbir
tedbir aldırılmadan ve almadan planı değiştirilen ve inşaat izni verilen
Mudanya yolundaki market ve iş
merkezinin trafiği perişan eden durumu ortada iken bu sefer terminal önündeki
arsanın imar hakları değiştirilerek satılıyor ve yine trafiği ve Bursa
ekonomisini felç edecek dev markete izin veriliyor….. Yazık, çok yazık…..
Bu
nasıl belediye başkanlığı??? Bu nasıl belediyecilik????
Hikmetinden
sual olunamayan, kerameti kendinden menkul belediyecilik anlayışı ile Bay Şahin
bu kentin yarınlarını karartıyor….. Bursa’yı perişan ediyor…..
Bizden
söylemesi….. Biz uyarı görevimizi yine yapalım…..
Semih
Pala ne söylediyse doğru çıktı…..
Semih
Pala’ya laf söyleyenler, şöyle bir elinizi vicdanınızın üstüne koyun ve
düşünün.
Bu
yanlışları yapanlar ve göz yumanlar ve bunları destekleyenler sizler büyük
vebal alıyorsunuz…. Tarih sizlerden hesap soracaktır.
Bay Şahin,
ortaya çık ve açıklama yap…. Kaçma….
Bay Şahin’in
destekçileri sizler de bir açıklama yapın lütfen….
M. Semih PALA
İnşaat
Mühendisi
Bursa
Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi
BURSA’DA
HAVA KİRLİLİĞİ
Bursa’da araç sayısının, sanayileşmenin ve
kentleşmenin hızla artması, kentimizde hava kirliliğini özellikle kış aylarında
birincil sorun haline getirmektedir. Geçtiğimiz yıllarda kentimiz hava
kirliliğinde ülke düzeyinde birincilikleri olan bir kentti. Kentimizde ortaya
çıkan kirliliğin dağılımı kabaca evsel kirlilik, endüstriyel kirlilik ve taşıt
araçlarında kaynaklanan kirlilik olarak tasnif edilebilir. Çözüm olarak ile
sürülen doğalgazın çözüm olmadığı süreç içinde anlaşılmıştır. Kentin büyük
bölümü gaz kullanmasına karşın kirlilik artmaktadır. Yine kentimizde emisyon kaynaklarının bu
hızla artmasının, önümüzdeki süreçte sorunun yaz-kış birincil sorun haline
geleceği beklentisini arttırmaktadır. Bu noktada sanayiden kaynaklanan kirlilik
kaynaklarının kontrol altına alınması büyük önem taşımaktadır. Son dönemde trafiğe çıkan araç sayısındaki artış da kirliliği önemli ölçüde tetiklemektedir.
Özellikle alt kotlardaki semtlerde hem gözle görünür oranda kirlilik yaşanmakta
ve hem de havadaki partüküler kirlilik giderek artmaktadır.
Bursa’da Hava Kirliliği Ölçümleri, bir yandan İl
Sağlık Müdürlüğünün 8 adet yarı otomatik (Çekirge, Karaman, Sırameşeler, Garaj, Eğitim,
Arabayatağı, Tophane ve K.Balıklı) istasyonda izlenmektedir. Bu İstasyonlar,
Sağlık Ocaklarının 1. katlarında konuşlanmıştır. Diğer yandan da Bursa Büyükşehir Belediyesinin Heykel ve Duaçınar’da
bulunan tam otomatik olmak üzere toplam 10 adet cihaz ile yapılmaktadır.
BŞB’nin Demirtaş ve Hamitler Çöplüğünde yer alan 2 cihazı ise bölge özelliğine
göre özel ölçümler yapmaktadır. Zaman zaman da Uludağ Üniversitesi’nin seyyar
ölçüm aracı da çeşitli yerlerde ölçüm yaptığı, basından izlenmektedir.
Hava kirliliği ölçümlerinin nasıl yapıldığı
bilinmemektedir. Valilik bünyesinde oluşturulan birim bu konuda çeşitli
çalışmalar üretmektedir. Ancak bu çalışmalar yurttaşlara duyurulmadığı gibi, bu
çalışmalar yaygın olarak gerçekleştirilmemektedir. Hava kirliliği sorunu esas
olarak yerel yönetimlerin kontrol ve yetkisi içinde değerlendirilmelidir. Yeni
Belediyeler Yasası buna cevaz vermektedir. Belediye bu konuda ek bir birim
oluşturmalı, Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı istasyonları devralmalı, yaygın bir
ölçüm ağı oluşturmalı, verili istasyonları yenilemeli, bu işe ek bütçe
ayırmalı, kirlilik kaynaklarını belirleyip, kirletici etkilerini azaltmak için
önlem almalı, ölçüm sonuçlarını yaz-kış hem yerel medya aracılığı ile düzenli
olarak duyurmalı ve hem de kentin
çeşitli noktalarına ışıklı tabelalar asarak anında ölçümleri yurttaşlara
duyurmalı, okullar, camiler, kıraathaneler aracılığı ile eğitim çalışması
başlatmalıdır.
BURSA’NIN
SUYU
Bursa’nın su kaynağı Uludağ’ın kendisidir. Daha doğru bir ifade ile
Bursa kenti ve ovasının bu kadar verimli olması, Uludağ’a ve ondan doğan su
kaynaklarına bağlıdır. 1997 yılı Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi(BUSKİ)
verilerine göre
Doğancı
Barajı 89.0 Milyon m3
Pınar
Kaynaklı Sular 5.5 Milyon m3
Yeraltı
Suları 16.0 Milyon m3
olmak üzere toplam 110.5 milyon m3 su kullanılmaktadır. Bu mevcudun tamamı Uludağ
kaynaklı olup,kentteki halkın kullanım suyundan, tarımsal amaçlı sulamaya,
endüstriyel kullanıma dek tüm alanlarda Uludağ kaynaklı sular kullanılmaktadır.
Doğancı Barajı rezervleri kenti beslemekte kim zaman yetersiz kalmaktadır. Bu
amaçla Doğancı üzerine bir rezervuar baraj inşaatına başlanmıştır. Bu aynı
zamanda bir başka gerçeğe de işaret etmektedir. Doğancı ile Uludağ’dan
tuttuğumuz su bıraktığımız sudan daha azdır. Ayrıca pınar kaynaklı suları yılda
23 milyon m3 düzeyine
çıkarmak olanaklıdır. BUSKİ tarafından pınar kaynaklı sulara yönelik olarak
planlar yapılmış,bazı noktalardaki çalışmalar kullanıma sunulma düzeyine
gelmiştir. BUSKİ 2040 ‘lı yıllar için önüne koyduğu hedefi 2020 düzeyine
çekmiştir. Uludağ pınar kaynaklarından doğal cazibe ile gelen sulardan 140.000
kişinin yaralanması ve beslenmesi olanaklıdır.
Kaldı ki diğer bir kaynak olan yer altı suları da yılda 60 milyon m3
su verir düzeye çekilebilecek durumdadır. BUSKİ bu konudaki projelerini
oluşturmuş ve gerekli arıtma,pompaj istasyonlarının ihaleleri
gerçekleştirilmiştir. Öte yandan bu kaynakların içerisinde en büyüklerinden
birisi olan ve şu anda kentte yaşayanlardan yaklaşık 10.000 kişinin kullandığı
su olan KIRKPINARLAR su kaynağı ve su toplama havzası üzerine Uludağ 2. Gelişim Bölgesi adlı bir ucube
yapılmıştır. Toplam 12 parselden oluşan bu bölgenin tamamı Kırkpınarlar su
toplama havzası ve su kaynakları üzerinde yer almaktadır.
Evliya Çelebi, Bursa için “Şehr-i Bursa sudan
ibaret” diye yazmıştır. Su kaynaklarımızın bolluğuna karşın Bursa kenti büyük
şehirler içinde suyu en pahalı içen kent durumundadır. Musluklarından rahatça
su içilebilen bir kent olmanın cezası olarak 1 m3 suyu 10 m3’e kadar 1,39 YTL(1.390.000.-TL) 10
m3’en sonra 2,56 YTL(2.560.000.-TL) ye içmekteyiz. Aşağıda BUSKİ’nin resmi
sitesinden alınan fiyat tarifesinden bu durum görülmektedir. BUSKİ bu halkın
cebinden almış olduğu dış kaynaklı kredileri ödemektedir. Kredi alanlarda bunu
kullananlarda gerekli hesabı yapmadıklarından tüm Bursa olarak bu cezayı
ödüyoruz.
Sağlıklı bir çevre, sağlıklı ve yaşanabilir
bir Bursa için başlatılan altyapı çalışmalarının bir bölümü olan Kanalizasyon
ve Yağmursuyu sistemlerinin ayrılması ile çevreye zarar vermeden yapılacak olan
çalışmalarla, kanalizasyon sorunları çözülmüş dereleri temiz akan bir Bursa
yaratmayı amaçlamaktaydı. Bu amaçla
kentte yapılan yağmursuyu ve kanalizasyon çalışmalarının son durumu aşağıda yer almaktadır.
2004 yılı Aralık Ayı İtibarıyla :
İlçe
|
Kanalizasyon
(metre) |
Yağmursuyu
(metre) |
Nilüfer
|
24.350
|
17.913
|
Osmangazi
|
44.026
|
28.299 |
Yıldırım
|
49.436
|
32.402
|
Toplam :
|
117.813
|
78.614
|
GENELTOPLAM:
|
196.427 m imalat yapılmıştır
|
Yukarıda
ilçe bazında 2004 yılı Aralık Ayı İtibarıyla yukarıda belirtilen imalat
metrajına göre Bursa genelinde 110 mahallede kanalizasyon ve yağmursuyu inşaatı
çalışmaları yapılmış olup aylık imalat ortalaması yaklaşık 16.369 metredir.
Planlanan yağmursuyu ve kanalizasyon imalatlarının uygulamaya
dönüştürülmesi yolundaki çalışmalar çerçevesinde Bursa genelindeki atıksuların
tamamını arıtma tesislerinde toplayacak 2350 km 'lik Kanalizasyon hatlarının %65'ini
tamamlamayı hedefleyen BUSKİ 2004 yılı
Aralık Ayı İtibarıyla %63,49’lere ulaşmıştır.
Bu
verilere karşın hali hazırda her yağmurda kenti su basmaktadır. Üstüne üstlük
busu basma durumu sadece alt kotlarda ye alan mahalleler için geçerli değildir.
Kentin tüm cadde ve sokakları sular altında kalmaktadır. BUSKİ’nin resmi
sitesinde hedeflere ulaşıldığının belirtilmesine karşın ulaşılan hedef ile
sular altında kalan cadde ve sokaklar karşılaştırıldığında felaket daha kolay
anlaşılmaktadır.
Bay Şahin'in SUSUZLUĞA KARŞI "B"
PLANLARI
KONU : 1 Bursa ile ilgili olarak alınan tedbirler.....
KONU : 1 Bursa ile ilgili olarak alınan tedbirler.....
16
Ağustos 2007 tarihli yerel gazetelerdeki haber....
Bursa Büyükşehir Belediyesi internet sitesindeki haber.....
Bursa Büyükşehir Belediyesi internet sitesindeki haber.....
Bursa'nın
günlük su tüketiminden daha fazla kapasiteye sahip 51 derin su kuyusunun açma
çalışmalarına başlandı. Başkan Şahin, su sıkıntısı olmamasına rağmen
vatandaşların suyu tasarruflu tüketmelerini istedi.
KONU : 2 (YORUMSUZ) 4.8.2007 tarihli KENT Gazetesinden alınmıştır.
BURSA’DA
TARİHİ
ALANLARIN
VE
KÜLTÜREL
MİRASIN
KORUNMASI
Bursa
bilindiği üzere önce Prusa Tekfuruna sonra da Osmanlı’nın kuruculuğuna ev
sahipliği yapmış bir tarih kenti. Gerek arkeolojik alanları, gerek anıtsal
yapıları, gerekse de sivil mimari ve yerleşim alanlarına sahip önemli
kentlerden biri. Bursa, aynı zamanda geleneksel üretim ve kültür biçimleri
içinde de önemli tarzları ve kendine has kalıpları olan değerlere sahip. Peki
tüm bu tarihsel değerler ne kadar korunabilmiştir? Bursa Büyükşehir
Belediyesinin koruma politikası nedir? Var mıdır? Varsa biz neden bilmiyoruz?
Kentimizdeki
tarihi yapılar inatla direnmektedir. Örneğin Setbaşı sırtlarında bulunan, Tohum
Mektebi, 1894 yılında kiremitleri Marsilya’dan gemilerle getirilerek,
Fransa’daki ve Japonya’daki örneklerinin incelenerek yapılan mimari eser, 2004
Mart ayında kundaklanmış ve bugün sadece zamana değil, onunda muhatap olduğu
yönetime inat zorla ayakta durmaktadır. Muradiye bölgesindeki ahşap yapı stoğu
kaderine bırakılmıştır. Bu bölgedeki yapı stoğunun yaşatılması için kent
yönetimleri ne türden projeler yapmaktadır? Bilinmemektedir.
Balabancık
Kalesi ile Çobanbey Türbesi arasındaki arkeolojik savaş alanı imara açılıyor,
kaçak olarak yapılaşan binalara ruhsat verilmek isteniyor. Büyükşehir
Belediyesine devredilen Merinos bölgesine Hyde Park yapılacağı söyleniyor. Peki
o bölgedeki tarihi yapıların envanteri nelerdir? Ve neler korunacaktır? Ve
bunları belirleyen kimlerdir? Nasıl bir Koruma Projesi hazırlanmaktadır?
Kız
Yakup Bölgesi. Osmangazi Belediyesi bölgeye ilişkin Kentsel Dönüşüm
Projesi’nden bahsediyor. Tarihi önemdeki birkaç yapının korunacağı söylüyor. Ve
hatta bu proje sayesinde bu yapıların açığa çıkartılacağı vurgulanıyor. Peki
yerleşimin dokusu ne olacak? Kentimizde az kalan Osmanlı organik yol dokusu
örneğine sahip olan bu bölgeye giremediğimizden içindeki yapıların
özelliklerini bile tam bilmiyoruz.
Ördekli
Hamamı, Gökdere Medresesi belediye eliyle kamulaştırıldı. Peki nasıl bir koruma
anlayışı getirilecek? Ya Kapalı Çarşı ve açık kısmında yapılmak istenen
eklektik kapayıcı konopiyi ne yapacağız?
Daha
bir çok örnek sıralanabilir tabii. En önemlisi de bilmediklerimiz. Bu kentin
bir tarihi yapı envanterinin olmadığı, nerede hangi esere sahip olduğumuzu
bilmediğimiz kesin. Bildiğimiz ise tarihimizin Yeşil Cami’den ve
Karagöz-Hacivat’tan ibaret olmadığı.
Bugün
koruma anlayışı ve pratikleri, mekanların yada biçimlerin röprodüksiyon
sürecine indirgendiği bir süreç yaşamaktayız. Koruma pratikleri, yapının
rölövesinin alınıp kendisinin yıkılıp yeniden yapıldığı bir mimari gösterime
indirgenmiştir. Tarihi yapılarda oturan yurttaşlar koruma politikaları
sayesinde yapılarına küstürülmüş ve yapılarıyla savaşır hale getirilmiştir.
Koruma anlayışındaki “çivi bile çakamazsın” yasakçı zihniyeti, yapının yıkımına
neden olan süreci başlatmaktadır. Tarihi yapılarımız, alanlarımız ve geleneksel
kültür biçimlerimiz birer turistik eşyaya dönüşmektedir. Kendi tarihimize ve
kültürümüze yabancılaştırıldığımız bu süreç de, Bursa Büyükşehir belediyesi
bunun karşısında bir politika üretememenin yanında, bu süreci besleyen tavırlar
sergilemektedir.
Bizler,
Özgürlük ve Dayanışma Partisi olarak, tarihi alanlarımızın korunmasında tüm
kentlilerin ortak katılımıyla, belirleyici olduğu, mevcut kullanıcısının
dışlanmadığı, hiyerarşik kademelendirilmesinin yapılmadan yapıdaki tarihi
dönemlerin tümünün korunduğu çok aktörlü bir koruma sürecinin oluşturulması
için tarihimize Bursalılarla birlikte sahip çıkacağız.
İŞTE
HİKMET ŞAHİN’in BİR YANLIŞ PROJESİ DAHA...
MERİNOS PARKINDA 100 TRİLYONLUK BATAĞA SAPLANILIYOR...
MERİNOS PARKINDA 100 TRİLYONLUK BATAĞA SAPLANILIYOR...
Koskoca Bursa’nın 17 ilçesine hizmet götüren İl
Genel Meclisi bütçesi 76 trilyon??
Sn Başbakan ne istedi... Ne
dedi.... Hikmet Şahin ne yapıyor?
Sn Başbakan Merinos alanında Hyde Park örneği gibi park alanı yapılmasını istedi....
Hikmet Şahin ise bu milletin 50 trilyon lirasını harcatıyor.... 50 TRİLYON YETMEYECEK....
Sn Başbakan Merinos alanında Hyde Park örneği gibi park alanı yapılmasını istedi....
Hikmet Şahin ise bu milletin 50 trilyon lirasını harcatıyor.... 50 TRİLYON YETMEYECEK....
YANLIŞ ve HESAPSIZCA
YAPILAN BİR YATIRIM İÇİN 50 TRİLYON DAHA GEREKECEK.....
100 TRİLYONA YAKLAŞACAK
BİR BATAKLA KARŞI KARŞIYA KALINACAK....
3-5 TRİLYONA YAPILABİLECEK
İŞLER İÇİN 100 TRİLYONA YAKLAŞACAK MÜTHİŞ BİR PARANIN MERİNOS PARKINA GÖMÜLMESİ
TAM BİR FACİADIR...
100 TRİLYON HARCANACAK
OLMASI TAM BİR SKANDALDIR.....
HİKMET ŞAHİN’in HEVESLERİ
UĞRUNA BURSA’da HALKIN YÜZ TRİLYONLARI SOKAKLARA ATILIYOR....
Merinos Fabrikaları, Cumhuriyet devri sanayisinin
sembol kuruluşu olarak yıllar boyunca
Üzerine düşeni yapmıştır. Bu tarihi mekanlar
Dünyadaki ve Türkiye’deki ekonomik süreç içinde de kapatılma noktasına kadar
geldi.....
Merinosun kapanma süreci uzun sürdü ve sancılı oldu. Sonuçta yılları alan
özelleştirme süreci sonunda Merinos alanı ve binaları Belediyeye devredildi.
Daha önceki iktidarlar döneminde başlayan özelleşme ve kapanma safhalarında
çeşitli nedenlerle kesintiler oldu. Son olarak AKP iktidarının 3. yılında ancak
tam olarak Belediyeye devir işlemi gerçekleştirilebilmiş oldu. AKP iktidarının
ilk 2 yılında Merinos alanının neden DSP’li Belediyeye neden devredilmediğini
de bu ara sormak gerekir kanaatindeyim. Devir işlemlerinde en az 2 yıl bir
gecikmenin olduğu söylenebilir.
AKP’li iktidar AKP’li belediyeye devir işlemini gerçekleştirdi ve Bursa Büyükşehir Belediyesi bir çalışma başlattı. “BTSO” Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ile yapılan bir protokol ile BTSO’nun 25 trilyonluk bir katkısı sağlanmış oldu. 25 trilyonu BTSO, diğer 25 trilyonu da Belediyece karşılanacak olan yatırımın anlaşma yetki isteği Belediye Meclisinden oy çokluğu ile geçti.
AKP’li iktidar AKP’li belediyeye devir işlemini gerçekleştirdi ve Bursa Büyükşehir Belediyesi bir çalışma başlattı. “BTSO” Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ile yapılan bir protokol ile BTSO’nun 25 trilyonluk bir katkısı sağlanmış oldu. 25 trilyonu BTSO, diğer 25 trilyonu da Belediyece karşılanacak olan yatırımın anlaşma yetki isteği Belediye Meclisinden oy çokluğu ile geçti.
Eski fabrika binalarının da bulunduğu halihazırda
nefis bir tabiat parkı konumundaki bu yerlere 50 trilyon harcanarak Kongre ve
Fuar Merkezi, Opera ve Balo Salonu, Sinemalar, Nikah Salonu ve açık hava
tesisleri yapılacak.......
BTSO’ ya SORULAR.... 17.4.2006 TARİHİNDE
SORDUK...
Cevaplarını istiyoruz ve
bekliyoruz.... Hala
cevaplamadılar.......????
1-) Daha önce BTSO-Belediye birlikteliği ile
yapılan ve BTSO nun sorumluluğunda olan BUTTİM civarındaki “Uluslarası Fuar Alanı”
genişleme çalışmaları devam ederken ve bu yerler daha yeni yeni tanınmaya
başlarken Merinos Parkı içinde Fuar alanı yapmak ne derece akılcıdır ve BTSO
neden böyle bir yatırıma giriyor?
2-) BUTTİM civarı planlanırken Uluslararası Fuar
Alanı ve Kongre-Kültür Merkezi de burada planlanmıştı...... Uluslararası Fuar
Alanı yapıldı ve çalışıyor. Sıra Kongre ve Kültür Merkezine gelmişken neden bu
yerden vazgeçilip de kent içinde yoğunluğa neden olacak şekilde Merinos Parkına
yapılıyor ve ve BTSO neden böyle bir yatırıma giriyor?
3-) BTSO kendi ilgi ve çalışma alanı içindeki
Teknopark ve Fuar alanı gibi yatırımların yanında kendi üyelerine işyeri vs
gibi yatırımları yapmak yerine neden hiç alakası olmayan ve yanlış olan
yatırımlara giriyor? Merinos Parkına neden 25 trilyonluk yatırım yapılıyor?
SONUÇ OLARAK....
Hikmet Şahin Başkanlığındaki Belediye yanlış bir
yatırım daha yapıyor...
Birkaç trilyona Belediyenin Park ve Bahçeler
Müdürlüğü elemanlarınca yapılabilecek düzenlemeler için bu Milletin 50 trilyon
lirası harcatılıyor..... Yetmiyor bir 50 trilyon daha harcatılacak....
“Semih Pala”
olarak verilen soru önergeleri ve dilekçelerden örnekler...
::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
KONU: İspanya gezisi
Yerel
basından Başkanın ve yanında bazı kişilerle birlikte İspanya gezisine
gittiğini öğrenmiş bulunuyoruz.
1-) İçişleri Bakanlığı genelgesi uyarınca belediye
meclis kararı alınması gereken
İspanya
dış gezisi için neden meclis kararı alınmamıştır?
2-) Bakanlık genelgesine uymamak suç değil midir?
3-) Bu gezinin maliyeti ne kadardır?
4-) Usulüne uygun olarak yapılmayan gezinin
masrafının geziye gidenlerin
ceplerinden ödenmesini düşünüyor musunuz?
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
KONU : Fabrika-i Hümayun
1-) Muradiye semtinde yıllardır bekleyen Fabrika-i
Hümayun olarak bilinen
yapı
neden boş olarak durmaktadır?
2-) Bu yapının maliki kimdir?
3-) Bu yapının Büyükşehir Belediyesiyle ilgisi
nedir?
4-) Bu yapı için ne kadar para harcanmıştır?
5-) Bu yapı ne olacaktır?
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
KONU :
Belediye iştirakleri
1- Bursa Büyükşehir Belediyesinin iştirakleri
nelerdir?
2- Belediyenin iştiraklerinin iştirakleri nelerdir?
3- Tasfiye halindeki iştirakler nelerdir?
4- Belediye iştirakleri ve iştiraklerinin iştiraklerinde yönetim kurulu üyeleri kimlerdir?
4- Belediye iştirakleri ve iştiraklerinin iştiraklerinde yönetim kurulu üyeleri kimlerdir?
5- Yönetim Kurulu üyelerine ne kadar ödeme
yapılmaktadır?
::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
KONU :
Binted çalışanları
1- Belediyeye ait Binted şirketinde kaç kişi
çalışmaktadır?
2- Binted’ten maaş alanlar nerelerde
çalışmaktadırlar?
3- Büyükşehir Belediyesi ve BUSKİ’de Binted’ten
maaş alarak çalışan kaç kişi vardır?
4- Büyükşehir Belediyesi ve BUSKİ’de Binted’ten
maaş alarak çalışanlar
ne işi yapmaktadırlar?
ne işi yapmaktadırlar?
::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
KONU :
Balibey Hanı
1- Balibey hanı hangi kurumdan hangi şartlarla
alınmıştır?
2- Balibey hanı anlaşmalarında sadece belediye
kullanımına tahsisli olduğu
şartı var mıdır?
şartı var mıdır?
3- Sadece belediyenin kullanımı şartıyla verilen bu
yer neden Burfaş’a kiralanmıştır?
4- Sadece belediyenin kullanımı şartıyla verilen bu
yer neden Burfaş tarafından
üçüncü kişilere kiralanmak istenmektedir?
üçüncü kişilere kiralanmak istenmektedir?
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
KONU : Kültürpark içindeki inşaatlar
1- Kültürpark içinde bulunan “Taylan Tesisleri”
olarak bilinen yerin kullanıcısı
değişmiş midir?
değişmiş midir?
2- Bu yerin yeni kullanıcısı kimdir?
3- Bu yer yeni kullanıcısına ihale ile mi
verilmiştir?
4- Bu ihaleye kimler katılmıştır? Hangi teklifler
verilmiştir?
5- Bu yerin devir işlemleri hangi yasaya göre
yapılmıştır?
6- Belediyeye ait olan bu yerde bir özel firma
hangi şartlarla nasıl inşaat
yapabilmektedir?
yapabilmektedir?
7- Belediyeye ait bu yerin inşaat işi için ihaleye
çıkılmış mıdır?
8- Bu inşaat ihalesine kimler katılmış ve hangi
teklifler verilmiştir?
9- Bu yerde ne tip bir inşaat yapılmaktadır?
10- Bu inşaatın ruhsat tarih ve numarası nedir?
11- Bu inşaatın proje müellifleri kimlerdir?
12- Bu inşaatın yapı denetim kurumu kimdir?
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
KONU : Caddelerdeki Otoparklar
1- Ekim dönemi meclis toplantısında alınan
Osmangazi Belediyesi uhdesinde
bulunan yollardaki paralı otoparkların kaldırılmasına yönelik karar uyarınca,
Ressam Şefik Bursalı Caddesi, Akbıyık Caddesi ve Maskem Caddesinde bulunan
Burfaş levhalarının bulunduğu paralı otoparkların kullanımının parasız hale
dönüştürülmesi için gereğinin yapılmasını talep ediyorum.
bulunan yollardaki paralı otoparkların kaldırılmasına yönelik karar uyarınca,
Ressam Şefik Bursalı Caddesi, Akbıyık Caddesi ve Maskem Caddesinde bulunan
Burfaş levhalarının bulunduğu paralı otoparkların kullanımının parasız hale
dönüştürülmesi için gereğinin yapılmasını talep ediyorum.
2- Belediye Meclis toplantısında söylediğim
üzere Maskem Caddesi PTT yanındaki
yola demir kazıklar çakılarak yol emniyeti tehlikeye düşürülmektedir. Bu yer yoğun
bir yaya ve taşıt trafiğinin olduğu bir bölgedir. Hiçbir kurum imar yoluna ve caddeye
demir kazık çakıp yolun kullanımını engelleyemez. Yolun üzerindeki demir
kazıkların kaldırılmasını talep ediyorum.
yola demir kazıklar çakılarak yol emniyeti tehlikeye düşürülmektedir. Bu yer yoğun
bir yaya ve taşıt trafiğinin olduğu bir bölgedir. Hiçbir kurum imar yoluna ve caddeye
demir kazık çakıp yolun kullanımını engelleyemez. Yolun üzerindeki demir
kazıkların kaldırılmasını talep ediyorum.
::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
KONU : Kanal ızgaraları
Kent içi yollarda ve sokaklarda bulunan yağmur suyu
ızgara demirlerinin ızgara yapısı tek yönde doğrusal veya çapraz şekilde
olmaktadır.
Tek yönlü ızgara yapısı üstünden geçen bisikletler
ve çocuk arabası tekerlekleri için tehlikeli olmaktadır. Bu ızgara içine
tekerlekler girmekte ve sıkışmaktadır.
Bu nedenle tüm ızgara demirlerinin ızgara yapısının
şeklinin baklava biçiminde yapılması gerekmektedir.
Izgara demirlerinin değiştirilerek tehlikesiz hale
getirilmesini talep ediyorum.
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
KONU : Mezarlıklarda yapılan bazı imalatlar
Kentimizdeki bazı mezarlıklarda bulunan mezarların
geleneklerimize ve imar mevzuatına aykırı şekilde yapıldığını görüyoruz.
1-) Mezarlıklarda mezar etrafının çevrilmesi ve
mezar taşının dışında yapılan sütun ve kubbe gibi imalatlar ile ilgili bir düzenleme
yapacak mısınız ?
3-) Mezarların üstüne konulan demir korumalar
yürümeye engel oluşturuyorlar. Bu demirleri kaldırmayı düşünüyor musunuz?
5 yıldızlı TİMSAH YUVASINI KİM YAPTI ????
BAY ŞAHİN ÖZLÜCE TESİSLERİNİ SAHİPLENİYOR???
BAY ŞAHİN ÖZLÜCE TESİSLERİNİ SAHİPLENİYOR???
Bazı yayın organlarında Özlüce Bursaspor Tesisleri
ile ilgili haberler verilirken Bay Şahin öne çıkarılmakta ve boy fotoğrafının
arkasında ise Bursaspor Tesisleri fon olarak kullanılmaktadır. Bay Şahin,
Bursaspor tesislerini kendi siyasetine
alet etmektedir.
Bursaspor Özlüce Tesisleri, Bay Şahin tarafından
yapılmış gibi lanse edilmekte
ve kamuoyuna yanlış bilgi verilmektedir.
Bu tesisler Bay Şahin döneminde yapılmamıştır. Bay
Şahin 4 yılda ancak boya badana ve doğrama işlerini yapabilmiştir.
Bursa’lılara yanlış bilgi vermek, yapmadığı bir
şeyi kendi yapmış gibi aksettirmek AYIPTIR......
Bu tesis, bir önceki belediye döneminde başlatılmış
ve önemli bir bölümü de bitirilmişti. Bilenser döneminde başlayan ve önemli bir
bölümü bitirilen bu tesis, Bay Şahin döneminde her nedense uzunca yıllar
sahipsiz bırakılmıştır. Başkanlığının 4. yılı içinde bu tesisin ancak boya
badana işleri ile doğrama işlerini yapabilen Bay Şahin, sanki Bursa’lılar
bilmiyormuşcasına bu tesisin kendisi tarafından yapıldığı izlenimini vermekte
ve verdirmektedir.
Yerel medyamız Bay Şahin’i öne çıkartan bu tip
yönlendirici ve yanlış anlaşılan haberlere dikkat etmek zorundadır. Halka doğru
ve gerçek bilgiler aktarılmalıdır.
Bay Şahin'in Bursasporluluk süreci...???
Bursa
Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçildikten sonra Bursaspor ile
ilgilenmeye başlayan Hikmet Şahin'in "BURSALILAŞMA" psikolojisi
içinde Bursaspor Başkanı olmak istemesiyle başlayan macera Bursaspor’un bir yıl
kaybetmesi ile sonuçlandı.....
Bursaspor Kulübüne Başkan olmak isteyen Hikmet Bey Bursaspor’u o kadar çok seviyordu ki ancak Başkan olmak aklına gelince Bursaspor’a üye olabildi...?????
Ve ertesi gün Başkan seçildi...?????
Bursaspor Kulübüne Başkan olmak isteyen Hikmet Bey Bursaspor’u o kadar çok seviyordu ki ancak Başkan olmak aklına gelince Bursaspor’a üye olabildi...?????
Ve ertesi gün Başkan seçildi...?????
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin’in
Başkanlığındaki Bursaspor’da işler iyi gitmedi.... Hikmet Beyin Başkanlığındaki
Bursaspor neredeyse 3. lige düşme potasına girdi....
Yeni çıkan Belediyeler yasası ile Belediye
Başkanlarına Kulüp Başkanı olma yolu kapanınca Hikmet Bey için kurtuluş (?)
yolu açıldı ve Başkanlığı bıraktı.
Hikmet Beyin kongre salonuna bile gelemediği bir
kongre ile Bursaspor’a yeni Başkan seçildi...
Erkan Körüstan’ın Başkanlığındaki yeni yönetimin
olağanüstü iyi niyetli gayretlerine rağmen ve BAZILARINCA YAPILAN
KÖSTEKLEMELER SONUCUNDA az bir puanla Süper Lige çıkışımız gerçekleşmedi....
Ve bir yıl kaybettik...... Bu kaybedilen bir yılın sorumlusu Başkan
olma sevdasıyla Bursaspor’un başına geçen Belediye Başkanı Hikmet Şahin’dir.
Ve şimdi Bay Şahin Bursasapor'a tesisler
kazandırıyor.?????
2. İ PEKYOLU FİLM FESTİVALİNDEN
HABERLER.... (2007)
Verilen soru önergesi
5216 sayılı yasa uyarınca
Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca cevaplandırılması talebiyle
Büyükşehir Belediye
Meclisi Başkanlığı’na
BURSA
Konu:
2. İpekyolu Film Festivali
1-) Bursa Büyükşehir Belediyesi adı altında tanıtımlarının
yapıldığı
“2. İpekyolu Film
Festivali” ni hangi firma organize etmektedir?
2-) Bu firmaya iş ihale ile mi verilmiştir?
3-) Festivali organize eden firmanın taşaron firmaları kimlerdir?
4-) İhale şartları nelerdir?
5-) İhaleye hangi firmalar katılmıştır?
6-) İhale için verilen teklifler nelerdir?
7-) Festival Başkanını kim belirlemiştir? Kriterler nelerdir?
8-) Verilen ödülü kim belirlemiştir?
9-) Ödül kritrerleri nedir? Yönetmeliği var mıdır?
10-) Ödüle başka kimler aday olmuş veya gösterilmiştir?
11-) Film festivali belediyeye ve şirketine kaç liraya mal
olmaktadır?
12-) Film festivalinin tanıtım toplantıları neden istanbul'da yapılmıştır?
12-) Film festivalinin tanıtım toplantıları neden istanbul'da yapılmıştır?
Cevaplandırılması talebiyle Başkanlık
Makamının bilgilerine sunarım.
Saygılarımla.
M. Semih PALA
İnşaat Mühendisi
Bursa
Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi
--------------------------------------------------
Semih PALA açıklaması :
--------------------------------------------------
Semih PALA açıklaması :
FESTİVALCİLİK OYUNU ????
Bursa
Büyükşehir Belediyesi, Bursa Kültür ve Sanat Ürünleri Ticaret AŞ ve
İstanbul
Organizasyon Yapımcılık Tanıtım Müzik İletişim Ticaret Ltd. Şti. tarafından
gerçekleştirilen “2. İpekyolu Film Festivali” tanıtım toplantısıyla başladı.
2006
yılında İstanbul’da boğaza nazır 5 yıldızlı
Swissotel
The Bosphorus Neuchatel Balo Salonu’nda,
2007 yılında yine istanbul’da boğaziçine nazır Intercontinental İstanbul Ceylan’da
2007 yılında yine istanbul’da boğaziçine nazır Intercontinental İstanbul Ceylan’da
yapılan
tanıtım toplantıları…..
HALKIN
PARASI NERELERDE HARCANIYOR......
HİKMET BEYİN KEYFİ İÇİN LÜKS OTELLERDE TOPLANTILAR YAPILIYOR.
yeniliyor... içiliyor..... halkın parası çarçur ediliyor.....
ÖZEL OTOBÜSLERLE İstanbul'a TAŞINAN MEDYA MENSUPLARI...
SÜPER LÜKS OTELDE KONAKLAMALAR... ZİYAFETLER....
BURSA'da YER Mİ KALMADI.... BURSA'DA OTEL Mİ YOK?
NE İŞİNİZ VAR İSTANBULDA BAY BAŞKAN......
HİKMET BEYİN KEYFİ İÇİN LÜKS OTELLERDE TOPLANTILAR YAPILIYOR.
yeniliyor... içiliyor..... halkın parası çarçur ediliyor.....
ÖZEL OTOBÜSLERLE İstanbul'a TAŞINAN MEDYA MENSUPLARI...
SÜPER LÜKS OTELDE KONAKLAMALAR... ZİYAFETLER....
BURSA'da YER Mİ KALMADI.... BURSA'DA OTEL Mİ YOK?
NE İŞİNİZ VAR İSTANBULDA BAY BAŞKAN......
Laf
olsun, torba dolsun Bay Şahin’in keyfi
olsun
Kurgulanmış,
tasarlanmış festival diye yapılan
festival içinde festival ???
Bırakın
oynaşmayı…. Bırakın bu milletin parasını
sağa sola saçmayı…
Milletin
parasını festival yapıyoruz diye, otel lobilerine, otel odalarına , lüks
restoranlara harcamayın…
Millet
bu paraları kolay kazanmıyor…. Canı yanıyor canı…..
Bay
Şahin oraya buraya bol paralı ödül dağıtsın diye verilmiyor bu vergiler….
Yüzlerce
kişiyi bedava günlerce otellerde keyf çektirmeyi bırakın…
Sanata
katkı koymak istiyorsanız bunun adam gibi yolları var….
Festival
aldatmacası ile ancak magazin haberleri oluşturabilirsiniz….
Magazin
basını haber arıyor… Onların canına minnet böyle festivaller…
Ne
kadar para harcandığı ve harcanacağı belli olmayan bir etkinlik….
Hesapları ve icraatı gizlenen belediye şirketlerince
harcanan belediye paraları ile yapılan festivallik festival…..
Yöneticileri
bile belli olmayan ve açıklanmayan belediye şirketlerinin bol keseden harcadığı
bu milletin paraları….
Genel
kurulları meclis üyelerinden bile gizlenen, kimin yönetim kuruluna alındığı
ancak yazdırılırsa gazetelerden öğrenilen, çiftlik gibi kullanılan, kimlerin
çalıştığı, kaç lira ödendiğine dair sorulara cevap verilmeyen Bay Şahin’in
emrindeki şirketler mutlaka soruşturmaya tabi tutulmalıdır.
Bay
Şahin’i tatmin etsin diye yapılan festivallik magazin festivalleri yerine
gerçek sanatsal etkinlikler yapılsın.
Bedavacıları,
beleşçileri, kokteylleri seven sanat severleri çok memnun eden, milletin
anasının ak sütü gibi helal parasının harcandığı film festivali magazincilere
haber kaynağı olmaktan öteye geçirilmelidir.
Kendinden
öncesini yok sayan Bay Şahin’e İTHAF OLUNUR….
Bursa’da
belediyenin kendisi ile başladığını zanneden, Bursa’ya geldiği tarihi milat
sanan Bay Şahin’e önceki dönemlerde yapılan bazı işleri hatırlatalım...
ÖNCEKİ
BAŞKANLAR VE YAPTIKLARI
--------------------------------------------------------
EKREM BARIŞIK
Nilüfer
ilçesi planlama - şuyulama
Ertuğrulgazi
– Ataevler Emir Koop organizasyonları
Ana
arterlerin açılması
Altyapı çalışmaları
Altyapı çalışmaları
Açık
Hava Tiyatrosu
Tophane
Sırtları
Nalbantoğlu
Katlı Otoparkı
Gümüşçeken Katlı Otoparkı
Gümüşçeken Katlı Otoparkı
Hamitler
Mezarlık
Temenyeri
Parkı
Orhangazi
Parkı
Orhangazi Altgeçidi
Orhangazi Altgeçidi
-------------------------------------------------------------------
TEOMAN ÖZALP
Tıp
Fakülte Kavşağı
Hal
Kavşağı
Demirtaşpaşa
Kavşağı
Çatalfırın
Kavşağı
Gökdere
Kavşağı ve Yolları
Yakın
Çevre Yolu
Tayyare
Kültür Merkezi
Çöp
Depolama
Kanalizasyon
ve İçme Suyu
Arıtma
Tesisleri
Heykel,
Ulucami, Vilayet Önü Alt Geçitleri
Belediye Hizmet Binaları
Belediye Hizmet Binaları
Nilüfer
Planlama ve Altyapı işleri
---------------------------------------------------------
ERDEM SAKER
2020
planı
Arıtma
Tesisleri
Çöp
Depolama
Fevzi
Çakmak Otoparkı
Ünlü
Cadde Otoparkı
Mekanik
Otopark
Yeşil,
İpekçilik Otoparkları
Yakın
Çevre Yolları
Ana Arterlerin açılması
Ana Arterlerin açılması
Sinandede
Eğitim Bulvarı
Gökdere
Kavşağı ve Yolları
Botanik
Park
Hayvanat
Bahçesi
Terminal
Fuar
Alanı
------------------------------------------------------------------
ERDOĞAN BİLENSER
Beşevler
Kavşağı
Çalı
Kavşağı
Küçükbalıklı
Kavşağı
Demirtaş
Yolu ve Köprüleri
Arıtma Tesisleri
Arıtma Tesisleri
Mihraplı
Köprüsü
Katlı Otoparklar
Katlı Otoparklar
Mihraplı
Parkı
Yakın
Çevre Yolu
Özlüce
Tesisleri
Spor
Tesisleri
Kent Müzesi
Kent Müzesi
------------------------------------------------------------------------
Eksiğiyle
fazlasıyla, hatasıyla sevabıyla Bursa’ya bir şeyler yapmaya çalışan başkanlara
teşekkür etmek gerekir. Kendini üstün görmek için geçmişi yok sayarak
belediyecilik yapmak yanlış ve hatalı bir tavırdır.
ATATÜRK’ün hizmete açtığı MERİNOS TESİSLERİ
Hikmet Şahin tarafından bankalara İPOTEK EDİLİYOR….
Belediye Meclisinden alelacele geçirilen bir kararla 40 trilyonluk
borçlanma için, tarihi Merinos Tesisleri ipotek ediliyor.
Bay Şahin ne yapacağını şaşırdı….
Tarihi Merinos Tesisleri yabancıların eline geçebilir.
MERİNOS PARKI İÇİN SORUŞTURMA AÇILMALIDIR...
MERİNOS PARKI İÇİN SORUŞTURMA AÇILMALIDIR...
Belediye, yaklaşık 310 bin metrekarelik yerleri teminat
gösteriyor.
Sn Başbakan ne istedi... Ne dedi.... Hikmet Şahin ne
yapıyor?
KAMU MALLARI PARÇA PARÇA SATILIYOR????
KAMU ARAZİLERİNİN EL DEĞİŞTİRMESİ DEVAM EDİYOR????
+ TMMOB-Bursa İKK açıklaması
+ Semih Pala yorumu
-------------------------------------------------
TMMOB - Bursa İl Koordinasyon Kurulu'nun 12.12.2007 tarihli açıklaması
KAMU ARAZİLERİ KAMUNUN OLMALIDIR.
Kentlerimizde çoğu kez, park, meydan, okul, sosyal tesis vb. kamusal alanların eksikliğinden ve plansız gelişmelerden şikayet etmekteyiz. Kentlerimizde planlı gelişmeyi sağlamak, sosyal donatıları oluşturmak ve kentsel yaşam kalitesini yükseltmek asli görevi olan yerel yönetimler ise, yine kentleşme adı altında, elinde bulunan en önemli arazi parçalarından kimi zaman vazgeçmekte, bu arazileri bireysel mülkiyete konu ederek yeni konut ve iş alanlarının açılmasını sağlama çabasına girmektedirler. Kamu arazileri satılarak gerçekleşen yoğun yapılaşmaların sonrasında ise, kentte yaratılan yığılma sorunlarını ve trafik kaosunu çözmek için büyük kaynak ve çaba harcanması gerekmektedir. Bu tür gelişmelerin tüm kente büyük maliyetler ödetmemesi için, bu satışlardan vazgeçilmesi çok daha akılcı, ekonomik ve kent , kent halkı lehine bir durumdur.
KAMU ARAZİLERİNİN EL DEĞİŞTİRMESİ DEVAM EDİYOR????
+ TMMOB-Bursa İKK açıklaması
+ Semih Pala yorumu
-------------------------------------------------
TMMOB - Bursa İl Koordinasyon Kurulu'nun 12.12.2007 tarihli açıklaması
KAMU ARAZİLERİ KAMUNUN OLMALIDIR.
Kentlerimizde çoğu kez, park, meydan, okul, sosyal tesis vb. kamusal alanların eksikliğinden ve plansız gelişmelerden şikayet etmekteyiz. Kentlerimizde planlı gelişmeyi sağlamak, sosyal donatıları oluşturmak ve kentsel yaşam kalitesini yükseltmek asli görevi olan yerel yönetimler ise, yine kentleşme adı altında, elinde bulunan en önemli arazi parçalarından kimi zaman vazgeçmekte, bu arazileri bireysel mülkiyete konu ederek yeni konut ve iş alanlarının açılmasını sağlama çabasına girmektedirler. Kamu arazileri satılarak gerçekleşen yoğun yapılaşmaların sonrasında ise, kentte yaratılan yığılma sorunlarını ve trafik kaosunu çözmek için büyük kaynak ve çaba harcanması gerekmektedir. Bu tür gelişmelerin tüm kente büyük maliyetler ödetmemesi için, bu satışlardan vazgeçilmesi çok daha akılcı, ekonomik ve kent , kent halkı lehine bir durumdur.
Kamu arazilerinin, kısa vadeli ekonomik kaygı ile
“sat-borçtan kurtul” yaklaşımı ile elden çıkarılması kamu yararına aykırı,
müflis mirasyediyi andıran bir uygulamadır. Devletin anayasa ile tanımlı,
sağlıklı yaşam çevreleri oluşturma görevi ve şehircilik ilkeleri bağlamında
kamunun kullanacağı, halkın dinleneceği, eğleneceği, eğitim alacağı mekanlar
haline dönüştürmektir. Bu alanları satarak elde edilecek gelirden çok daha
öncelikli, uzun vadeli ve üstün bir kamu yararıdır.
Ülkemizde ve kentimizde yatırımcının
imarsızken alıp, plan yapılmasını sağlayarak yüksek rantlar elde etmesiyle
sonuçlanan “arsa-arazi spekülasyonu” örnekleri sayısı bir hayli fazladır.
Kentsel toprakların rant baskısı ve spekülasyonlar altında elden çıkmasına ve
kentlerin yaşam kalitesini arttıracak sosyal donatıların hayata geçmemesine
sebep olmaktadır. Kentsel toprakları ve kent yaşamının kalitesini tüketen bu
sürece müdahale edip, kamu arazilerinin böylesi bir köşe dönme sürecine konu
olmasını engellemek hepimiz için zorunluluktur.
Kamu
topraklarına yalnızca ekonomik bir değer olarak bakıp, bu arazileri daha çok
rant getirecek unsurlar olarak “pazarlamak”,
kamu eli ile gerçekleştirilebilecek önemli sosyal donatı yatırımlarının
önünü kesmekle kalmayıp, vahşi kapitalizmin en güzel örneklerine sahne
olmaktadır. Satın alınan ya da devredilen araziler üzerine, yüksek yoğunlukta
“akıllı” yapılaşmalar, tüketim toplumunu kamçılayan büyük alışveriş merkezleri
yapılmaktadır. Sadece tüketim ve rant üzerine kurulu bu sürecin uzun vadeli
olamayacağı, kente ve kent kültürüne hiçbir katkısının olmayacağı, kendini ve
çevresini kısa vadede tüketerek ciddi sorunlar yumağı haline dönüşeceği açıktır.
Özel mülkiyete konu alanlarda dahi bu tür gelişmeleri kontrole almak
gerekirken, kamu arazilerinin hiç pahasına eski çağları anımsatan bir vahşi
kapitalizm anlayışının hizmetine sunulması kabul edilebilir değildir.
Son
yıllarda, kentimizde de kamunun, milletin arazileri bir bir pazarlanmaktadır.
Mudanya yolu üzerinde Türkiye Kömür İşletmeleri’ne ait Resmi Kurum Alanı olarak
planlanmış alanın yüksek yoğunluklu ticaret ve konut alanına, “Korupark”a
dönüşümünü ve de mahkeme kararlarına rağmen ne yazıktır ki hiçbir işlem
yapılamadığını gördük. Bu alanda sadece alışveriş merkezinin açılması ile
kentimize, Mudanya Yolu ve Organize Sanayi kavşağına getirdiği trafik
yoğunluğunu hep beraber yaşamaktayız.
Kent
meydanı olarak ortaya çıkan fakat bir anda alışveriş meydanına dönüşüveren
Santral Garaja yapılan Proje sayesinde artık Uludağ’ın yamaçlarını göremez
olduk. Yine yıllardır Katlı otopark olarak yapılmasını beklediğimiz Fevzi
Çakmak Caddesi başlangıcındaki alanın bir gecede sihirli değnek ile Alman
Hastanesine dönüştüğünü gördük. Atatürk Stadyumu yerine devasa alışveriş
merkezi yapılarak bölgenin rantta açılması, kurban edilmesi fikri hala
sıcaklığını/tehlikesini korumaktadır. Bu örnekleri daha da artırabiliriz. En
son Bursa Terminali doğusundaki arazinin satılması ve satıldıktan sonra
yapılaşma emsalinin artırılmasının Bursa halkına yararını ve de aynı yerde bu
nedenle yapılmak zorunda kalan alt yapı çalışmalarının maliyetini/teknik
gerekçesini birileri bize açıklayabilir mi?
Son
olarak Bursa eski sebze halinin satılacağı gündeme gelmiştir. Gülbahçe,
Atıcılar, Selamet, Namık Kemal, Zafer, Elmasbahçeler, Hacıilyas, Anadolu,
Davutdede, Şükraniye Mahallerinin ve Bursa kentinin bu alana ihtiyacı var. Bu
alan mahallelilerin ve Bursa halkınındır. SATAMAZSINIZ!!! Milletin arazisini
millete veriniz.
Milletin
toprakları birer birer elden çıkarılmaktadır. Kent merkezinin yoğunluğunu
azaltılması, yeni alternatif merkezlerin oluşturulması söylemini, yeni
alışveriş merkezleri yapalım olarak algılamak kentin geleceğine ipotek
koymaktır. Bursa Büyükşehir Belediyesi afişlerinde “Kentli olmak demek, kentin
geleceğine sahip çıkmak demektir” ifadesini kullanmaktadır. Yapılanlar bu
söylemin tam aksidir. Milletin arazilerini satarak kentli olunmaz, kentin
geleceğine sahip çıkılmaz, ancak geleceğe ipotek koyulur. “Biz yaptık oldu”
mantığı ile hareket etmek kentimiz adına geri dönülmez zararlara sebep
olmaktadır.
Tüm bu gerekçelerle, söz konusu “pazarlama” ve “satış”
işlemlerine, yapılacak olan belediyeye kentsel dönüşümleri borç yükü yapmama ve
de vatandaşları mağdur etmeyecek çözüm yolu bulma bahanesi de üretilmemelidir.
Bu sürecin arkasındaki “rant” ve kentsel yaşamı tüketecek sorunlu ve kasıtlı
bakış açısı kamuoyu tarafından algılanmalıdır.
Milletin arazilerinin, satılarak belediye
bütçesini kurtaracak kaynak olmadığı, satılanın sadece belediye arazileri değil
bir anlamda Bursa ve Bursa’lıların geleceği olduğunun farkına
varılmalıdır.
TMMOB
Bursa
İl Koordinasyon Kurulu
------------------------------------------------
Semih PALA yorumu :
Bursa parça parça satılıyor, el
değiştiriyor???
Bay Şahin başkanlığındaki belediye, halka ait, belediyeye ait kıymetli arazi ve arsaların özel sektöre devirleri ve kullanım amaclarını değiştirme konularında müthiş başarı (?) göstermiş ve Bursa belediye tarihinde görülmedik duyulmadık işlere imzasını atmıştır.
İŞTE BURSA'daki çok kötü örneklerden bazıları :
Mudanya Yolundaki BOTAŞ arazisi .... Dev alışveriş merkezi yapıldı.
Fevzi Çakmak Caddesindeki Belediye Hizmet Binası ... Özel Hastane yapılıyor.
Santral Garaj Tesisleri ... Kent Alışveriş Merkezi inşaatı bitiyor.
Terminal önündeki arazi ... Dev market inşaatı başlıyor.
Bursa Atatürk Stadyumu ve çevresi ... Alışveriş Merkezi girişimi devam ediyor.
Hal Tesisleri ... Alışveriş Merkezi girişimi devam ediyor.
Tutarlı politikalarla bu yanlışlığa DUR DENİLMELİDİR.
Kamu malı olarak kamunun ihtiyaçları için kullanılması gereken yerler maalesef satılmakta ve elde edilen paralar ise hiç bir işe yaramamaktadır. Kent içinde kalan ve kentin kamusal kullanımları için çeşitli yollarla vatandaşlardan veya hazineden aktarılan yerlerin rant hesapları uğruna feda edilmesi affedilemez hatadır. Bursa çok kötü yönetilen Büyükşehir Belediyesinin çok kötü kararları ile çalkalanmakta ve halkın malı olan yerler birilerinin malı haline getirilmektedir
Bay Şahin başkanlığındaki belediye, halka ait, belediyeye ait kıymetli arazi ve arsaların özel sektöre devirleri ve kullanım amaclarını değiştirme konularında müthiş başarı (?) göstermiş ve Bursa belediye tarihinde görülmedik duyulmadık işlere imzasını atmıştır.
İŞTE BURSA'daki çok kötü örneklerden bazıları :
Mudanya Yolundaki BOTAŞ arazisi .... Dev alışveriş merkezi yapıldı.
Fevzi Çakmak Caddesindeki Belediye Hizmet Binası ... Özel Hastane yapılıyor.
Santral Garaj Tesisleri ... Kent Alışveriş Merkezi inşaatı bitiyor.
Terminal önündeki arazi ... Dev market inşaatı başlıyor.
Bursa Atatürk Stadyumu ve çevresi ... Alışveriş Merkezi girişimi devam ediyor.
Hal Tesisleri ... Alışveriş Merkezi girişimi devam ediyor.
Tutarlı politikalarla bu yanlışlığa DUR DENİLMELİDİR.
Kamu malı olarak kamunun ihtiyaçları için kullanılması gereken yerler maalesef satılmakta ve elde edilen paralar ise hiç bir işe yaramamaktadır. Kent içinde kalan ve kentin kamusal kullanımları için çeşitli yollarla vatandaşlardan veya hazineden aktarılan yerlerin rant hesapları uğruna feda edilmesi affedilemez hatadır. Bursa çok kötü yönetilen Büyükşehir Belediyesinin çok kötü kararları ile çalkalanmakta ve halkın malı olan yerler birilerinin malı haline getirilmektedir
SKANDAL bir uygulama......
BURSARAY İNŞAATINA AİT PARALAR
MERİNOS PARKINDAKİ OPERA ve BALO SALONU İÇİN HARCANMIŞ...????
Bay Şahinin müthiş belediyecilik başarısı ?????
Vatandaş BURSARAY inşaatının bitmesini ve devreye girmesini beklerken Bay Şahinin BURSARAY paralarını Merinos Parkında yaptırdığı Opera ve Balo salonuna harcaması çok vahim bir olay......
BURSARAY İNŞAATINA AİT PARALAR
MERİNOS PARKINDAKİ OPERA ve BALO SALONU İÇİN HARCANMIŞ...????
Bay Şahinin müthiş belediyecilik başarısı ?????
Vatandaş BURSARAY inşaatının bitmesini ve devreye girmesini beklerken Bay Şahinin BURSARAY paralarını Merinos Parkında yaptırdığı Opera ve Balo salonuna harcaması çok vahim bir olay......
Belediyeye verilen ve içinde çok büyük
binaların bulunduğu tarihi Merinos Tesislerindeki devasa binaların içinde
restore edilerek her türlü salon yapma imkanı var iken, Bay Şahin bu devasa
tesislerin hemen yanına yepyeni bir inşaata başlamış ve trilyonlarca lirayı
yutan çok yanlış bir yatırım başlatmıştır.
VAH BURSA VAH.....
Belediyenin kasasını tam takır hale getiren ve lüzumsuz, yanlış yatırımlarına para bulabilmek maksadıyla bankalardan borç alabilmek için Atatürk'ün hizmete açtığı tarihi Merinos Tesislerini bankalara ipotek eden Bay Şahinin yeni bir marifeti daha ortaya çıktı........
13.12.2007 tarihli Bursa Büyükşehir Belediye Meclis toplantısında yıl sonu nedeniyle bütçe fasılları arasında yapılan aktarmalar evrakı içinde gizlenen şok operasyon dikkatli gözlerden kaçmadı.....
Bursaray inşaatı için kullanılması gereken 27 trilyon liranın bu yer için kullanılmadığı ve hiç ilgisi olmayan Opera ve Balo salonu inşaatları için Merinos Parkına aktarılmış olması ve bunda ancak yıl sonu nedeniyle zorunlu olarak yapılan bütçe aktarmaları nedeniyle haberdar olunması gerçekten çok vahim bir olaydır.
BURSA ÇOK KÖTÜ YÖNETLİYOR.....
Biz söylüyoruz ve ispat ediyoruz. Boş laf değil, ortaya belge sunuyoruz.....
Bursa "kerameti kendinden menkul", "hikmetinden sual olunamayan"
"kasaba
şerifi" "çiflik ağası" anlayışından kurtarılmalıdır.....
Mevcut binalar içinde yapılabilecek
olan ancak yeni bir inşaat olarak başlatılan
OPERA ve BALO SALONU İNŞAATINI DURDURUN....
BAY ŞAHİN, KENDİSİNE BEDAVA VERİLEN ÇOK BÜYÜK YAPILARIN BULUNDUĞU TARİHİ MERİNOS TESİSLERİNDE HER TÜRLÜ ETKİNLİĞE YÖNELİK TESİSLER YAPILABİLECEK İKEN, BAY ŞAHİN BU TARİHİ YERLERİN YANINA İLAVE YENİ BİNA OLARAK ONLARCA TRİLYONUN YOK EDİLDİĞİ OPERA ve BALO SALONU YAPIYOR.
Belediyeye verilen ve içinde çok büyük binaların bulunduğu tarihi Merinos Tesislerindeki devasa binaların içinde restore edilerek her türlü salon yapma imkanı var iken, Bay Şahin bu devasa tesislerin hemen yanında yepyeni bir inşaata başlamış ve trilyonlarca lirayı yutan çok yanlış bir yatırım başlatmıştır.
BİNLERCE METREKARELİK TARİHİ BÜYÜK TESİSLER YETMEDİ,,, HİÇ GEREK VE İHTİYAÇ YOK İKEN BU TESİSLERE İLAVE BİNA YAPIYOR.
Hikmet Şahin bu milletin ONLARCA TRİLYONUNU HARCATIYOR....
150 TRİLYONA DAYANAN BİR HARCAMA OLACAK????
OPERA ve BALO SALONU İNŞAATINI DURDURUN....
BAY ŞAHİN, KENDİSİNE BEDAVA VERİLEN ÇOK BÜYÜK YAPILARIN BULUNDUĞU TARİHİ MERİNOS TESİSLERİNDE HER TÜRLÜ ETKİNLİĞE YÖNELİK TESİSLER YAPILABİLECEK İKEN, BAY ŞAHİN BU TARİHİ YERLERİN YANINA İLAVE YENİ BİNA OLARAK ONLARCA TRİLYONUN YOK EDİLDİĞİ OPERA ve BALO SALONU YAPIYOR.
Belediyeye verilen ve içinde çok büyük binaların bulunduğu tarihi Merinos Tesislerindeki devasa binaların içinde restore edilerek her türlü salon yapma imkanı var iken, Bay Şahin bu devasa tesislerin hemen yanında yepyeni bir inşaata başlamış ve trilyonlarca lirayı yutan çok yanlış bir yatırım başlatmıştır.
BİNLERCE METREKARELİK TARİHİ BÜYÜK TESİSLER YETMEDİ,,, HİÇ GEREK VE İHTİYAÇ YOK İKEN BU TESİSLERE İLAVE BİNA YAPIYOR.
Hikmet Şahin bu milletin ONLARCA TRİLYONUNU HARCATIYOR....
150 TRİLYONA DAYANAN BİR HARCAMA OLACAK????
YANLIŞ ve HESAPSIZCA YAPILAN BİR YATIRIM İÇİN
HARCANAN MİLLET PARASI???
FAKİR FUKARANIN, GARİP GUREBANIN HAKKI OLAN BU TRİLYONLAR BAY ŞAHİN'in HEVESLERİ UĞRUNA YOK YERE TOPRAĞA GÖMÜLÜYOR.....
FAKİR FUKARANIN, GARİP GUREBANIN HAKKI OLAN BU TRİLYONLAR BAY ŞAHİN'in HEVESLERİ UĞRUNA YOK YERE TOPRAĞA GÖMÜLÜYOR.....
150 TRİLYONA YAKLAŞACAK BİR
BATAKLA KARŞI KARŞIYA KALINIYOR....
5-10 TRİLYONA YAPILABİLECEK
İŞLER İÇİN 150 TRİLYONA YAKLAŞACAK MÜTHİŞ BİR PARANIN MERİNOS PARKINA GÖMÜLMESİ
TAM BİR FACİADIR...
150 TRİLYON HARCANACAK OLMASI
TAM BİR SKANDALDIR.....
HİKMET
ŞAHİN’in HEVESLERİ UĞRUNA BURSA’da HALKIN
YÜZLERCE TRİLYONU SOKAKLARA ATILIYOR....
TARİHİ MERİNOS TESİSLERİNİN HEMEN YANINA YAPILAN
YÜZLERCE TRİLYONU SOKAKLARA ATILIYOR....
TARİHİ MERİNOS TESİSLERİNİN HEMEN YANINA YAPILAN
BURSA’DA
KENTLEŞME
VE
PLANLAMA
SÜRECİ
Bursa, kıta
Avrupa’sının en erken kentlerinden biri. Tarihçiler, 14. ve 15. yy’lar da
Bursa’nın, dünyanın doğusu ile batısı arasında önemli bir ticaret merkezi
olduğunu söylüyorlar. Hatta 16. yy’da tekstilin merkezi olarak Bursa
gösteriliyor, bir çeşit dönemin Milanosu. Döneme ilişkin tarihçilerin diğer bir
saptaması ise, kiracı nüfusun varlığı ve kamu yapıları. Ayrıca coğrafyanın ilk
sendikal hareketinin, ilk kadın grevinin, Osmanlı’nın ilk gazetesi olan
Hüdavendigar gazetesinin (üstelik gazetenin bir bölümü Ermenice) ve daha bir
çok ilklerin burada olduğunu düşünürsek, Bursa’nın pek de geleneksel bir kent
tipolojisi taşımadığını görürüz. Aslına bakılırsa erken modern kentlerden
biridir Bursa.
Tüm bu muhteşem tarihinin yanında doğal
değerleriyle de zengin bir kentsel alana sahip. Dağıyla, verimli tarımsal
topraklarıyla, biyolojik çeşitlilik açısından zengin bitki örtüsüyle ve de
bugün daha da önemli olan su kaynaklarıyla Bursa kenti herkesin algısında
önemli bir yerde.
1960’larda başlayan sanayileşme sürecinin ilk
Organize Sanayi Bölgesi, nedenini hala bugün bile kamuoyunun tam bilmediği
şekilde, ovanın ortasına yapılmasıyla başlıyor her şey. Sorun plansızlık mıdır?
Hayır diyebiliriz. Dönemin ünlü İtalyan şehircisi Piccinato’nun, Bursa kenti
için hazırladığı bir plan var. Aynı bugün 2020 Çevre Düzeni Strateji Planı’nın
olması gibi. Ama plan, o zamanda kurtarmamış, bu zamanda durumu kurtarmıyor.
Bursa kentinin % 60’ı mevzuata aykırı sağlıksız yapılarda yaşıyor, bir deprem
afeti karşısında mevcut yapı stoğunun dayanıklılığı hakkında hiçbir bilgi yok,
ulaşım sorunu kentin her noktasında yaşanıyor, en önemlisi de Ova Koruma
Alanı’nda sanayi bölgeleri kurulmaya devam ediyor. O zaman, planlama
faaliyetinin, ülkemizde ve kentimizdeki şehirleşmenin temel saiklerinden
olmadığını görüyoruz. Kentsel alan, kendiliğinden, başı bozuk bir şekilde,
durum karşısındaki güçlü olanın çıkarlarına uygun olarak ve daha çok da
sermayenin ve spekülatif alanın güçleri tarafına şekilleniyor. Belediye
yönetimi ve belediyenin kentsel hizmeti olan planlama faaliyeti ise, bu insanın
insana, insanın doğaya karşı eşitsiz ve adil olmayan sürecinin hukuki
düzenleyicisi olmaktan öteye geçemiyor.
Şehirleşmenin ana metodolojik yaklaşımının
taşıyıcısı olan planlama disiplini ve onun ürünü olan imar planı faaliyeti,
belediyelerin plan tadilatları çalışmasına indirgeniyor. Bugün, dünyada sorun
çözücü, uzlaşmacı, öğrenen organizasyonlara zemin hazırlayacak stratejik
planlama tartışılırken biz hala kapalı kapılar ardında yapılan tepeden inmeci,
parçacıl planlama süreçleriyle uğraşıyoruz.
28 Mart 2004 tarihinde Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde
göreve gelen AKP’li yönetiminin bir planlama politikası var mıdır? Bu kentin
geleceğine dair bir yıldır herhangi bir politika geliştirebilmişler midir?
Görmüyoruz ve bilmiyoruz.
Bunun yerine önceki dönemin planlama anlayışının
devam ettiğini sergileyen pratikleri daha da tehlikeli bir artışla görmekteyiz.
Bu örneklerden bazıları, Büyükşehir
Belediye Meclisinin 13.12.2004 tarihli toplantısında
onaylanan 1/5000 ölçekli Gemlik plan
değişikliği kararı, Büyükşehir
Belediye Meclisinin 13.12.2004 gün onaylanan 1/5000 ölçekli Çalı Belediyesi Sanayi Alanı,
1/5000 ölçekli Balabancık Kalesi çevresi imar planı değişikliği, Gürsu Hali ile
ilgili imar planı değişikliği vb. Bunlardan Çalı Belediyesi Sanayi Alanı ile
ilgili imar planı, üst ölçekteki Ova Koruma Alanı kararını delerek yasal
mevzuat gereği suç unsuru da taşımaktadır. Bu konularla ilgili olarak ayrıca
meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları yürütmenin durdurulması ve iptali
için davalarda açmış durumdalar.
Peki diğer açılan davalar sonucu kazanılan hakların
uygulayıcısı olacak olan Bursa Büyükşehir Belediyesi ne yapmaktadır? Cargıll
dava sürecinin ardından Bursa Barosu Çevre Komisyonu; yargı kararlarının
uygulanmadığı hususunu 13.01.2005 tarihinde Valilik ve Başbakanlık makamı ile
14.01.2005 tarihinde Başbakanlık Avrupa Birliği Genel Sekreterliği ve
Cumhurbaşkanlığı makamına bildirmiştir. Peki ne olmuştur? Ayrıca 5216 sayılı
kanun gereği Büyükşehir Belediyesi sınırlarında kalan Cargıll hakkındaki dava
sonucunun uygulaması konusunda Bursa Büyükşehir Belediyesi ne yapmaktadır?
Ve de Göktuğ’un binası hakkında ne işlem
yapılmıştır?
23. 07. 2004 tarihinde yürürlüğe giren Büyükşehir
Belediye Yasası’na göre, mevcut Bursa Büyükşehir sınırları genişletilmiştir.
Buna göre, sınırlar içinde kalan alan 230 km2den 3000km2’ye çıkarken, sınırları
dahindeki belediye sayısı 3’ten 25’e yükselmiştir. Büyükşehir Belediyesi’nde
artacak olan iş yükünü düşününce işten çıkarılan 450 kişiyi anlamak mümkün
değil.
Bu kanuna göre Büyükşehir Belediyelerine verilen
görevler ne kadar yerine getirilmektedir? Kanuna göre kentin toplu taşım
hizmetini gerçekleştirmek zorunda olan belediyenin hala kentin bütününe yönelik
bir ulaşım planlaması yoktur. Bırakın ulaşım planlamasını, 1800’lerde demiryolu
olan bu toprakların üstünde bugün bir Belediye Otobüs İşletmeciliğinin bile tam
olarak yapılamadığını görüyoruz.
5216 sayılı kanuna göre, Büyükşehir belediyeleri
sınırları dahilindeki yerleşim alanına yönelik bir stratejik plan geliştirmek
zorundalar. Peki Bursa Büyükşehir Belediyesi bir stratejik plan hazırlamakta
mıdır? Hazırlıyorsa da bizim niye haberimiz yok?
28 Mart 2005 tarihinde Bursa Büyükşehir Belediyesi
1/25 000 ölçekli planların hazırlanması işini ihaleye çıkarmaktadır. İhale
sonucunda ne çıkacağını bilmiyoruz. İyimser bakalım, diyelim ki doğru planlar
yapıldı. Ne fayda? 1/5000’le yada 1/1000 ölçeklerde delinmeyecek mi nasıl olsa.
Ya da plan tadilatı yapmak gibi bir geleneğe sahip değil mi bu belediye
yönetimleri.
Sonuç; Bursa’da belediye yönetiminde hiçbir fark
yoktur. Bir önceki dönemle şimdiki dönem arasında belediye yönetimi, kentsel
hizmetler ve şehirleşme açısından hiçbir fark yoktur. Değişen sadece Belediye
Başkanın ismi ve yüzüdür.
Sonuç; Bursa kenti acı çekiyor. Bursa ovası, dağı,
suları kirleniyor ve yok oluyor.
Sonuç; Bursalılar acı çekiyor. Bursalılar, hala
sağlıksız konutlarda yaşıyorlar ve kendi kaderlerini belirleyebilecek bir
planlama yapamıyorlar.
Sonuç; Bursa yoksullaşıyor. Bursa Büyükşehir
Belediyesi kentsel alanın gereklerine uygun kaliteli kentsel hizmetleri
veremiyor. Bunun için Bursalılar bu kentte yaşayabilmek için daha fazla
harcıyorlar.
Biz, Özgülük ve Dayanışma Partisi olarak, planlama
faaliyetinin kendisinin, teknik bir kentsel hizmet ürünü olmaktan çıkarılmadığı
takdirde şehirleşmeye hizmet edemeyeceğini biliyoruz. İmar Planı teknik bir
ürün değildir. Tam da bizlerin nasıl yaşamamız gerektiğini gösteren,
geleceğimizi şekillendiren, bu kentteki kaderimizi tayin edici önemde kamusal
ve siyasal bir üründür. Dolayısıyla planlama, kentteki tüm çıkar gruplarının
açık olarak katılabileceği, demokratik zeminlerde tartışılabileceği özgürlükçü
bir siyasal alanla buluşmak zorundadır. Aksi takdirde kapalı, bürokratik
süreçlerle yapılan bu planlar, güçlü olanın ki bu bizim kentimizde sermayenin,
zenginin, yönetime yakın olan siyasi grupların çıkarlarını beslemekten öteye
geçemeyecektir. Bu planlar, bir grubun kendi siyasi çıkarlarının planı
olacaktır, Bursa kentinin değil.
Bizler, Özgürlük ve Dayanışma Partisi olarak, Bursa
kentinin şehirleşme sürecinde, kent yönetiminin en büyük aracı olan planlamanın
ve onun kamusal ürünü olan imar planlarının tüm taraflara açık, çatışma çözücü,
muhataplarının sorun çözme kabiliyetini geliştirici, doğa ve tarih karşısında
uzlaşmacı bir ortak akla dayanan eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik süreçlerle
kurgulanması için tüm Bursalı’larla birlikte olacağız. Bunun içinde Bursa
Büyükşehir Belediyesi’nin imar planlarının kamuoyuna taşınması için çaba
göstermeye devam edeceğiz.
Başka bir Bursa mümkün!
Başka bir Türkiye mümkün!
Başka bir Dünya mümkün!
Bay ŞAHİN Bursa’yı parsel parsel
satıyor.....
“Kamu Proje Alanı” olan HAL BİNASI arsası
satılıyor.....
Ey Bursalılar, bu kentin malına sahip çıkalım.....
Bursa için çok önemli bir yerde bulunan Hal Binası
arsası “Kamu Proje Alanı” alanından
çıkarılıyor ve “Özel Proje Alanı” na alınarak konaklama tesisleri, ticaret
alanı gibi müthiş rant getiren şekle dönüştürülüyor.
Yaklaşık 40 bin metrekarelik bir imar parselinde
200 bin metrekareye ulaşabilecek belki de geçecek bir inşaat alanı ortaya
çıkarılıyor. Yükseklik serbest hale getiriliyor.
Bu arsa satışa hazırlanıyor.... Belki müşterisi de
hazırdır.?????
Bu yer Bursa için çok önemlidir. Bir kamusal
alandır ve öyle kalmalıdır.
Bu yer KENT MEYDANI haline dönüştürülmelidir.
Bu yerde bayram törenleri ve merasimler
yapılabilmelidir.
Bu yer birilerine rant uğruna satılmamalıdır.
Hesapsız plansız yatırımları ile belediye kasasını
tamtakır hale getiren Bay Şahin belediye mülklerini satarak bu paraları da
çarçur edecek...
Terminal önündeki 100 bin metrekarelik arsayı göz
göre göre 60 trilyona bir dünya devi market firmasına satan Bay Şahin Bursa
esnafını ve ekonomik yapısını da perişan etmektedir.
Kültürparktaki Stadyum projesi ile rant planları
yapan ancak hala daha bu yere göz koymuş olan Bay Şahin şimdi de Hal Binasının
arsasına göz dikmiştir.
Ey Bursa...
DURDURUN BU BAŞKANLIK ANLAYIŞINI...
Ey Bursa malına sahip
ULUDAĞ ETEKLERİNDE YAPILAN AKÇAĞLAYAN
VİLLALARI VE TOKİ......
TOKİ NEDEN VİLLA İNŞAATI YAPIYOR?
ULUDAĞ ETEKLERİNDE YAPILAN RANTSAL VİLLA YAPIMI DOĞRU MU?
Bu bölge neden doğal park olarak düzenlenmedi?
ULUDAĞ ETEKLERİNDE YAPILAN DEVASA HAFRİYAT DOĞRU MU?
Yapılan hafriyat bir tehlike arzediyor mu? Yapılan hafriyatlar yönetmeliklere uygun mu?
TMMOB ve Teknik Meslek Odalarını araştırma yapmaya DAVET EDİYORUM.
TOKİ NEDEN VİLLA İNŞAATI YAPIYOR?
ULUDAĞ ETEKLERİNDE YAPILAN RANTSAL VİLLA YAPIMI DOĞRU MU?
Bu bölge neden doğal park olarak düzenlenmedi?
ULUDAĞ ETEKLERİNDE YAPILAN DEVASA HAFRİYAT DOĞRU MU?
Yapılan hafriyat bir tehlike arzediyor mu? Yapılan hafriyatlar yönetmeliklere uygun mu?
TMMOB ve Teknik Meslek Odalarını araştırma yapmaya DAVET EDİYORUM.
|
|
|
|
|
|
KALDIRIMLAR ve HARCANAN
MİLYARLAR......
İBRETLİK BİR YÖNETİM ANLAYIŞI....
HALKIN HARCACAN TRİLYONLARININ HESABINI KİM VERECEK????
İŞTE BAY ŞAHİN'in BELEDİYECİLİĞİ......
Yoğun yaya trafiğinin olduğu yerlerde bu şekilde kaldırım düzenlemesi olmaz denilmesine rağmen, söylenenler umursanmadan, dikkate bile alınmadan Bay Başkan kendi bildiğini okudu.... Verdi talimatını......
Mevcut saksılar kaldırıldı.....
Kaldırımlar söküldü..... Trilyonlar harcandı......
Medya tarafından yapılan düzenleme abartılarak haberleştirildi...
Çiçekler açtırıldı..... Büyük bir iş yapılmış gibi halka sunuldu.....
SONRA BÖLE KELLEŞTİ..... ÇİÇEKLER YOK OLDU.....
SONRA BİR SABAH VAKTİ TAMAMEN SÖKÜLDÜLER........
İBRETLİK BİR YÖNETİM ANLAYIŞI....
HALKIN HARCACAN TRİLYONLARININ HESABINI KİM VERECEK????
İŞTE BAY ŞAHİN'in BELEDİYECİLİĞİ......
Yoğun yaya trafiğinin olduğu yerlerde bu şekilde kaldırım düzenlemesi olmaz denilmesine rağmen, söylenenler umursanmadan, dikkate bile alınmadan Bay Başkan kendi bildiğini okudu.... Verdi talimatını......
Mevcut saksılar kaldırıldı.....
Kaldırımlar söküldü..... Trilyonlar harcandı......
Medya tarafından yapılan düzenleme abartılarak haberleştirildi...
Çiçekler açtırıldı..... Büyük bir iş yapılmış gibi halka sunuldu.....
SONRA BÖLE KELLEŞTİ..... ÇİÇEKLER YOK OLDU.....
SONRA BİR SABAH VAKTİ TAMAMEN SÖKÜLDÜLER........
|
|
ve daha SONRA BETONLAŞTIRILIP BETON PARKE İLE KAPLANDILAR....
|
|
KALDIRIMLAR ve HARCANAN MİLYARLAR......
İBRETLİK BİR YÖNETİM ANLAYIŞI....
HALKIN HARCACAN TRİLYONLARININ HESABINI KİM VERECEK????
İŞTE BAY ŞAHİN'in BELEDİYECİLİĞİ......
YAP - BOZ............. GİTSİN MİLLETİN PARASI.............
Türkiye’nin En
Büyük Hal Binası İnşaatı SORGULANMALIDIR
HORMONLU, ŞİŞİRME BELEDİYE HABERLERİ İLE HALKI KANDIRMAYIN....
HORMONLU, ŞİŞİRME BELEDİYE HABERLERİ İLE HALKI KANDIRMAYIN....
AÇIKLA BAY BAŞKAN..... AÇIKLA.....
Bu ne ihalesi?? Yine bir firma girebilmiş ihaleye????
17 TRİLYONLUK
BİR İŞİN, NASIL OLUR DA 14 TRİLYONLUK İKMAL İŞİ OLUR?
BU AKLA SIĞAR
MI? BU NASIL YÖNETİCİLİK?
TÜRKİYE’nin EN BÜYÜK HALİ DİYE YOLA ÇIKANLAR 17
TRİLYOLUK İHALE AÇANLAR, İDDİA EDİYORUM BU YER VE ÇEVRESİ İÇİN 40 TRİLYONA
YAKIN PARA HARCIYORLAR......
YAZIKTIR...
GÜNAHTIR....
HORMONLU, ŞİŞİRME BELEDİYE HABERLERİ İLE HALKI
KANDIRMAYIN....
BU PARALARIN HESABI VERİLMELİDİR....
İDDİA EDİYORUM VE DİYORUM Kİ :
BEDAVAYA YAPILABİLECEK HAL İNŞAATI İŞBİLMEZ KİŞİLER
NEDENİYLE
40 TRİLYONA YAKIN PARA HARCANARAK YAPILIYOR.
BELEDİYE BÖYLE YÖNETİLEMEZ....
KASABA ŞERİFİ YÖNTEMLERİ, ÇİFTLİK AĞASI ANLAYIŞI İLE
BURSAYA YAZIK EDİLİYOR.
Bu ne ihalesi
Bay Başkan? Bu ihale de nereden çıktı?
--------------------------------------------------------------
Kamu İhale Bülteni Yayınlanma Tarihi :17.07.2007
İhale Sonucu İlanı
Bursa Büyükşehir Belediyesi İhale kayıt numarası : 2007 /51293
Bursa Büyükşehir Belediyesi İhale kayıt numarası : 2007 /51293
1) İhale Konusu İşin
a)
a)
Adı : Bursa
Sebze-Meyve Toptancı Hali ve Balık Hali İkmal İnşaatı
b)
b)
Niteliği, türü
ve miktarı : 2.200 m3 demirli beton,
400 ton inşaat demiri, dış cephe boyası
çevre çiti, elektrik ve mekanik tesisat işleri vb.
c)
c)
Yapılacağı
Yer : BURSA
d)
d)
Başlangıç ve
Bitiş Tarihi : 25.06.2007 - 21.11.2007
2) Sözleşme Bedelinin
a) a) Karşılanacağı kaynak:
MAHALLİ İDARELER
b) b)
Karşılanacağı
kaynağın miktar : 16.100.000,00.-YTL.
Bursa
Sebze-Meyve Toptancı Hali ve Balık Hali İkmal İnşaatı yapım işi için
toplam 2 adet teklif verilmiş ve bu tekliflerin 1 adedi geçerli sayılmıştır.
Söz konusu yapım işi açık ihale usulü ile 28.05.2007 tarihinde
13,414,056.96 bedelle UMUT İNŞ.TURZM.SAN. VE TİC. AŞ. 'a ihale edilmiştir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
----------------------------------------------------------------------
TÜM BURSA "KENT MEYDANI DOSYASI"
NI OKUMALI...
BELEDİYENİN NASIL YÖNETİLDİĞİ İYİ ANLAŞILMALI...
Bursa'da
görülmedik duyulmadık işler yapan Bay Şahinin BELEDİYENİN NASIL YÖNETİLDİĞİ İYİ ANLAŞILMALI...
Bursa'yı marka yapan(?) Çağ atlatan(?) en önemli yatırımı......
Gelmiş geçmiş "EN BERBAT" belediye projesi ...???
İşte "KENT MEYDANI"
Bay Şahin'in Bursa'ya HEDİYESİ.....??????
KENT MEYDANI MI? TRANSATLANTİK Mİ?
BURSA'nın GÖRÜNTÜSÜNÜ YOK EDEN KENT MEYDANI (?)
KENT MEYDANI FOTO ROMANI
BURSA'nın EN BERBAT BELEDİYE PROJESİ
* DEĞİŞTİRİLEN YARIŞMA PROJESİ
* 28 bin metrekareden 68 bin metrekareye ARTIRILAN İNŞAAT ALANI
* YEŞİL ALANA BİLE VERİLEN İMAR HAKLARI
* YARIŞMA PROJESİNE UYMAYAN İMALATLAR
KENT MEYDANI MI? ALIŞVERİŞ MERKEZİ Mİ?
BELEDİYE YÖNETİMİ KENT MEYDANI PROJELERİNDE * 28 bin metrekareden 68 bin metrekareye ARTIRILAN İNŞAAT ALANI
* YEŞİL ALANA BİLE VERİLEN İMAR HAKLARI
* YARIŞMA PROJESİNE UYMAYAN İMALATLAR
KENT MEYDANI MI? ALIŞVERİŞ MERKEZİ Mİ?
BURSA’lıları KANDIRMIŞTIR.....
Bursa'da görülmedik duyulmadık işler yapan Bay Şahinin
Bursa'yı marka yapan(?) Çağ atlatan(?) en önemli yatırımı
işteeeee KENT MEYDANI...............
İşte meydan..... ??????? İşte Başkan......?????
Hizmet dediğin böyle olur......?????
Bursa’ da NELER OLUYOR ????
GERÇEKLER BURSALILARDAN GİZLENİYOR...
GERÇEKLER BURSALILARA SAPTIRILARAK ANLATILIYOR....
YANLIŞ İŞLER "RÜYA PROJE" DİYE TANITILIYOR...
BELEDİYE İLE İLİŞKİ İÇİNDE OLAN ÇEVRELER YALAN ÜRETİYORLAR.....
BELEDİYENİN PARASI, HALKIN PARASI, MİLLETİN PARASI BAY ŞAHİNİN REKLAM ve
PROPOGANDASI İÇİN ACIMASIZCA HARCANIYOR....
KESER DÖNER SAP DÖNER BİR GÜN GELİR HESAP DÖNER......!!!!!!
BURSA'da "EN BERBAT" Belediye Yatırımı KENT MEYDANI FOTOROMANI
KENT MEYDANI DOSYASI BU
BÖLÜMDE....
HEMEN TIK'layın
http://www.semihpala.net/guncel.asp?id=278
BURSA'da "EN BERBAT" Belediye Yatırımı KENT MEYDANI FOTOROMANI
HEMEN TIK'layın
http://www.semihpala.net/guncel.asp?id=278
BURSA'da "EN BERBAT" Belediye Yatırımı KENT MEYDANI FOTOROMANI
TARİHİ SANTRAL GARAJ MEYDANI
........ve İŞTE KENT MEYDANI
ULAŞTIRAN ULAŞIM FOTOROMANI
ULAŞTIRAN ULAŞIMIN İFLASININ BELGELERİ
GÜNDE 25 BİN ARAÇ ÇEVRE OTOYOLUNA GİTTİĞİ
HALDE,
KAMYON, TIR ve OTOBÜSLERİN ANKARA-İZMİR YOLUNA GİRMELERİ
YASAKLANDIĞI HALDE,
BATÇIKLAR YAPILDIĞI HALDE, LAMBALAR OLMADIĞI HALDE,
KAMYON, TIR ve OTOBÜSLERİN ANKARA-İZMİR YOLUNA GİRMELERİ
YASAKLANDIĞI HALDE,
BATÇIKLAR YAPILDIĞI HALDE, LAMBALAR OLMADIĞI HALDE,
YOLLAR TIKALI......
100 trilyonluk
"ULAŞTIRAN ULAŞIM" ın İFLASI....
ULAŞTIRAN ULAŞIM FOTOROMANI
BU DOSYAYA MUTLAKA BAKMALISINIZ....
BU DOSYAYI GÖRMEYENLERE TAVSİYE ETMELİSİNİZ.....
"ULAŞTIRAN ULAŞIM" ın İFLASI....
ULAŞTIRAN ULAŞIM FOTOROMANI
BU DOSYAYA MUTLAKA BAKMALISINIZ....
BU DOSYAYI GÖRMEYENLERE TAVSİYE ETMELİSİNİZ.....
SİTEDEN DOSYAYI ve FOTOLARI
İNCELEMEK İÇİN ;
http://www.semihpala.net/guncel.asp?id=349 HEMEN TIK’layın……..
http://www.semihpala.net/guncel.asp?id=349 HEMEN TIK’layın……..
Merinos Parkı önü
Orhaneli Kavşağı
Acemler Kavşağı köprü altı
ULAŞTIRAN ULAŞIM FOTOROMANI
BU DOSYAYA MUTLAKA BAKMALISINIZ....
BU DOSYAYI GÖRMEYENLERE TAVSİYE ETMELİSİNİZ.....
BU DOSYAYA MUTLAKA BAKMALISINIZ....
BU DOSYAYI GÖRMEYENLERE TAVSİYE ETMELİSİNİZ.....
SEBZE - MEYVE - BALIK HALİ binaları
* ZAFER HALİ SATILIYOR MU ?
* GÜRSU HALİ KAPANACAK MI ?
* GÖRÜKLE HALİ İÇİN HARCANAN TRİLYONLAR ?
* ZAFER HALİ SATILIYOR MU ?
* GÜRSU HALİ KAPANACAK MI ?
* GÖRÜKLE HALİ İÇİN HARCANAN TRİLYONLAR ?
******************
* ZAFER HALİ
“Kamu Proje Alanı” olan HAL BİNASI arsası satılıyor.....
* GÜRSU HALİ
GÜRSU HALİ BÜYÜKŞEHİRE Mİ GEÇİYOR?
BÜYÜKŞEHİR GÜRSU HALİNİ KAPATABİLECEK Mİ?
* ZAFER HALİ
“Kamu Proje Alanı” olan HAL BİNASI arsası satılıyor.....
* GÜRSU HALİ
GÜRSU HALİ BÜYÜKŞEHİRE Mİ GEÇİYOR?
BÜYÜKŞEHİR GÜRSU HALİNİ KAPATABİLECEK Mİ?
GÜRSU HALİ BÜYÜKŞEHİRE GEÇEBİLECEK Mİ??
* GÖRÜKLE HALİ
* GÖRÜKLE HALİ
GÖRÜKLE HAL İNŞAATI TARTIŞILMALIDIR.
17 trilyonluk işe 14 trilyonluk ikmal inşaatı olur mu?
17 TRİLYONA BAŞLANAN İŞ NEDEN 40 TRİLYONA DAYANIYOR ??
Bankalara ipotek edilen hal tesisleri .............
BELEDİYE HAL ESNAFINDAN YASAYA AYKIRI OLARAK PARA TOPLUYOR..
17 trilyonluk işe 14 trilyonluk ikmal inşaatı olur mu?
17 TRİLYONA BAŞLANAN İŞ NEDEN 40 TRİLYONA DAYANIYOR ??
Bankalara ipotek edilen hal tesisleri .............
BELEDİYE HAL ESNAFINDAN YASAYA AYKIRI OLARAK PARA TOPLUYOR..
KENT MEYDANINDA SON DURUM
İŞTE KENT MEYDANI
UCUBESİ......????!!!!!!!
TARİHİ SANTRAL GARAJ MEYDANI |
........ve İŞTE KENT MEYDANI (son durum) |
Bay Şahin bakın neler söylemiş........
(Sanki Bursa ile dalga geçiliyor????)
-----------------------------------------
“Taksim ve Kızılay meydanlarından daha geniş bir alan”
“KENT MEYDANI NİSAN’DA AÇILIYOR”
“BÜYÜKLÜĞÜ
İLE KIZILAY VE TAKSİM MEYDANLARINI ARATMAYAN
BURSA
KENT MEYDANI VE ÇARŞI PROJESİ NİSAN AYINDA AÇILACAK”
-----------------------------------------
Saygıdeğer
Bursa’lılar,
Bay
Şahinin söylediği ile yapılan işleri elinizi vicdanınızın üstüne koyarak değerlendirin
lütfen....
BURSA’DA
KENTLEŞME
VE
PLANLAMA
SÜRECİ
Bursa, kıta Avrupa’sının en erken kentlerinden
biri. Tarihçiler, 14. ve 15. yy’lar da Bursa’nın, dünyanın doğusu ile batısı
arasında önemli bir ticaret merkezi olduğunu söylüyorlar. Hatta 16. yy’da
tekstilin merkezi olarak Bursa gösteriliyor, bir çeşit dönemin Milanosu. Döneme
ilişkin tarihçilerin diğer bir saptaması ise, kiracı nüfusun varlığı ve kamu
yapıları. Ayrıca coğrafyanın ilk sendikal hareketinin, ilk kadın grevinin,
Osmanlı’nın ilk gazetesi olan Hüdavendigar gazetesinin (üstelik gazetenin bir
bölümü Ermenice) ve daha bir çok ilklerin burada olduğunu düşünürsek, Bursa’nın
pek de geleneksel bir kent tipolojisi taşımadığını görürüz. Aslına bakılırsa
erken modern kentlerden biridir Bursa.
Tüm bu muhteşem tarihinin yanında doğal
değerleriyle de zengin bir kentsel alana sahip. Dağıyla, verimli tarımsal
topraklarıyla, biyolojik çeşitlilik açısından zengin bitki örtüsüyle ve de
bugün daha da önemli olan su kaynaklarıyla Bursa kenti herkesin algısında
önemli bir yerde.
1960’larda başlayan sanayileşme sürecinin ilk
Organize Sanayi Bölgesi, nedenini hala bugün bile kamuoyunun tam bilmediği
şekilde, ovanın ortasına yapılmasıyla başlıyor her şey. Sorun plansızlık mıdır?
Hayır diyebiliriz. Dönemin ünlü İtalyan şehircisi Piccinato’nun, Bursa kenti
için hazırladığı bir plan var. Aynı bugün 2020 Çevre Düzeni Strateji Planı’nın
olması gibi. Ama plan, o zamanda kurtarmamış, bu zamanda durumu kurtarmıyor.
Bursa kentinin % 60’ı mevzuata aykırı sağlıksız yapılarda yaşıyor, bir deprem
afeti karşısında mevcut yapı stoğunun dayanıklılığı hakkında hiçbir bilgi yok,
ulaşım sorunu kentin her noktasında yaşanıyor, en önemlisi de Ova Koruma
Alanı’nda sanayi bölgeleri kurulmaya devam ediyor. O zaman, planlama faaliyetinin,
ülkemizde ve kentimizdeki şehirleşmenin temel saiklerinden olmadığını
görüyoruz. Kentsel alan, kendiliğinden, başı bozuk bir şekilde durum
karşısındaki güçlü olanın çıkarlarına uygun olarak ve daha çok da sermayenin ve
spekülatif alanın güçleri tarafına şekilleniyor. Belediye yönetimi ve
belediyenin kentsel hizmeti olan planlama faaliyeti ise, bu insanın insana,
insanın doğaya karşı eşitsiz ve adil olmayan sürecinin hukuki düzenleyicisi
olmaktan öteye geçemiyor.
Şehirleşmenin ana metodolojik yaklaşımının
taşıyıcısı olan planlama disiplini ve onun ürünü olan imar planı faaliyeti,
belediyelerin plan tadilatları çalışmasına indirgeniyor. Bugün, dünyada sorun
çözücü, uzlaşmacı, öğrenen organizasyonlara zemin hazırlayacak stratejik
planlama tartışılırken biz hala kapalı kapılar ardında yapılan tepeden inmeci,
parçacıl planlama süreçleriyle uğraşıyoruz.
28 Mart 2004 tarihinde Bursa Büyükşehir
Belediyesi’nde göreve gelen AKP yönetiminin bir planlama politikası var mıdır?
Bu kentin geleceğine dair bir yıldır herhangi bir politika geliştirebilmişler
midir? Görmüyoruz ve bilmiyoruz.
Bunun yerine bir önceki dönemin planlama
anlayışının devam ettiğini sergileyen pratikleri daha da tehlikeli bir artışla
görmekteyiz. Bu örneklerden bazıları, Büyükşehir Belediye
Meclisinin 13.12.2004 gün
toplantısında onaylanan 1/5000 ölçekli
Gemlik plan değişikliği kararı, Büyükşehir
Belediye Meclisinin 13.12.2004 gün onaylanan 1/5000 ölçekli Çalı Belediyesi Sanayi Alanı,
1/5000 ölçekli Balabancık Kalesi çevresi imar planı değişikliği, Gürsu Hali ile
ilgili imar planı değişikliği vb. Bunlardan Çalı Belediyesi Sanayi Alanı ile
ilgili imar planı, üst ölçekteki Ova Koruma Alanı kararını delerek yasal
mevzuat gereği suç unsuru da taşımaktadır. Bu konularla ilgili olarak ayrıca
meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları yürütmenin durdurulması ve iptali
için davalarda açmış durumdalar.
Peki diğer açılan davalar sonucu kazanılan hakların
uygulayıcısı olacak olan Bursa Büyükşehir Belediyesi ne yapmaktadır? Cargıll
dava sürecinin ardından Bursa Barosu Çevre Komisyonu; yargı kararlarının
uygulanmadığı hususunu 13.01.2005 tarihinde Valilik ve Başbakanlık makamı ile
14.01.2005 tarihinde ise Başbakanlık Avrupa Birliği Genel Sekreterliği ve
Cumhurbaşkanlığı makamına bildirmiştir. Peki ne olmuştur? Ayrıca 5216 sayılı
kanun gereği Büyükşehir Belediyesi sınırlarında kalan Cargıll hakkındaki dava
sonucunun uygulaması konusunda Bursa Büyükşehir Belediyesi ne yapmaktadır? Ve de
Göktuğ’un binası hakkında ne işlem yapılmıştır?
23. 07. 2004 tarihinde yürürlüğe giren Büyükşehir
Belediye kanuna göre, mevcut Bursa Büyükşehir sınırları genişletilmiştir. Buna
göre, sınırlar içinde kalan alan 230 km2den 3000km2’ye çıkarken, sınırları
dahindeki belediye sayısı 3’ten 25’e yükselmiştir. Büyükşehir Belediyesi’nde
artacak olan iş yükünü düşününce işten çıkarılan 450 kişiyi anlamak mümkün
değil.
Bu kanuna göre Büyükşehir Belediyelerine verilen
görevler ne kadar yerine getirilmektedir? Kanuna göre kentin toplu taşım
hizmetini gerçekleştirmek zorunda olan belediyenin hala kentin bütününe yönelik
bir ulaşım planlaması yoktur. Bırakın ulaşım planlamasını, 1800’lerde demiryolu
olan bu toprakların üstünde bugün bir Belediye Otobüs İşletmeciliğinin bile tam
olarak yapılamadığını görüyoruz.
5216 sayılı kanuna göre, Büyükşehir belediyeleri
sınırları dahilindeki yerleşim alanına yönelik bir stratejik plan geliştirmek
zorundalar. Peki Bursa Büyükşehir Belediyesi bir stratejik plan hazırlamakta
mıdır? Hazırlıyorsa da bizim niye haberimiz yok?
28 Mart 2005 tarihinde Bursa Büyükşehir Belediyesi
1/25 000 ölçekli planların hazırlanması işini ihaleye çıkarmaktadır. İhale
sonucunda ne çıkacağını bilmiyoruz. İyimser bakalım, diyelim ki doğru planlar
yapıldı. Ne fayda? 1/5000’le yada 1/1000 ölçeklerde delinmeyecek mi nasıl olsa.
Ya da plan tadilatı yapmak gibi bir geleneğe sahip değil mi bu belediye
yönetimleri.
Sonuç; Bursa’da belediye yönetiminde hiçbir fark
yoktur. Bir önceki dönemle şimdiki dönem arasında belediye yönetimi, kentsel
hizmetler ve şehirleşme açısından hiçbir fark yoktur. Değişen sadece Belediye
Başkanın ismi ve yüzüdür.
Sonuç; Bursa kenti acı çekiyor. Bursa ovası, dağı,
suları kirleniyor ve yok oluyor.
Sonuç; Bursalılar acı çekiyor. Bursalılar, hala
sağlıksız konutlarda yaşıyorlar ve kendi kaderlerini belirleyebilecek bir
planlama yapamıyorlar.
Sonuç; Bursa yoksullaşıyor. Bursa Büyükşehir
Belediyesi kentsel alanın gereklerine uygun kaliteli kentsel hizmetleri
veremiyor. Bunun için Bursalılar bu kentte yaşayabilmek için daha fazla
harcıyorlar.
Biz, Özgülük ve Dayanışma Partisi olarak, planlama
faaliyetinin kendisinin, teknik bir kentsel hizmet ürünü olmaktan çıkarılmadığı
takdirde şehirleşmeye hizmet edemeyeceğini biliyoruz. İmar Planı teknik bir
ürün değildir. Tam da bizlerin nasıl yaşamamız gerektiğini gösteren,
geleceğimizi şekillendiren, bu kentteki kaderimizi tayin edici önemde kamusal
ve siyasal bir üründür. Dolayısıyla planlama, kentteki tüm çıkar gruplarının
açık olarak katılabileceği, demokratik zeminlerde tartışılabileceği özgürlükçü bir
siyasal alanla buluşmak zorundadır. Aksi takdirde kapalı, bürokratik süreçlerle
yapılan bu planlar, güçlü olanın ki bu bizim kentimizde sermayenin, zenginin,
yönetime yakın olan siyasi grupların çıkarlarını beslemekten öteye
geçemeyecektir. Bu planlar, bir grubun kendi siyasi çıkarlarının planı
olacaktır, Bursa kentinin değil.
Bizler, Özgürlük ve Dayanışma Partisi olarak, Bursa
kentinin şehirleşme sürecinde, kent yönetiminin en büyük aracı olan planlamanın
ve onun kamusal ürünü olan imar planlarının tüm taraflara açık, çatışma çözücü,
muhataplarının sorun çözme kabiliyetini geliştirici, doğa ve tarih karşısında
uzlaşmacı bir ortak akla dayanan eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik süreçlerle
kurgulanması için tüm Bursalı’larla birlikte olacağız. Bunun içinde Bursa
Büyükşehir Belediyesi’nin imar planlarının kamuoyuna taşınması için çaba
göstermeye devam edeceğiz.
Başka bir Bursa mümkün!
Başka bir Dünya mümkün!
“DOĞANBEY
KENTSEL YENİLEME” ve TOKİ çalışmaları......
4 bin
hissedarın ve 1000 eski konutun bulunduğu 280 bin metrekarelik
alanda 2500
konutun yapılacağı yaklaşık 750
trilyonluk bir yatırım olan
“Doğanbey Kentsel Yenileme Projesi” Bursa
belediyeler tarihinin
en büyük
projelerinin başında geliyor.....
TOKİ, özel
sektörün ve kooperatiflerin yapabileceği işleri yapmamalı,
devlet
gücünü ve ayrıcalıklarını “Doğanbey Projesi” gibi zor işlerde
kullanmalıdır.....
Bursa
Belediyeler tarihinin en önemli projelerinden ve yatırımlarından biri olarak
değerlendirilmesi gereken “Doğanbey Kentsel Yenileme Projesi” çalışmaları
Osmangazi Belediyesi ve TOKİ işbirliği ile hayata geçiriliyor.
TOKİ ve
Osmangazi Belediyesi işbirliği ile gerçekleştirilen “Doğanbey Kentsel Yenileme
Projesi” ülke çapında sıralanabilecek önemli bir projedir. 4 bin hissedarın ve
bin konutun bulunduğu 280 bin metrekarelik alanda 2500 konutun yapılacağı yaklaşık 750 trilyonluk bir
yatırım, çok önemli bir iştir.
Doğanbey,
Kiremitçi, Kırcaali, Tayakadın gibi kentin merkezindeki eski yerleşimleri
kapsayan alanlarda on yıllardır çözümlenememiş yapılaşma sorunu, Belediye TOKİ
işbirliği ile oluşturulan formül sonucunda yeni bir safhaya gelmiş bulunuyor.
Neredeyse
çöküntü bölgesi haline gelen bölgede 80 li yıllardan itibaren yapılan “Merkezi
İş Alanı Planları” “Yönetim Merkezi Planları” gibi planlarla çözüm aranmaya
çalışılmış ancak ortaya konulan planlar sonucunda sadece yol kenarında bulunan
birkaç parsel dışında yapılaşma mümkün olmamıştır. Çıkarılan imar planları
uygulama imkanı bulamamıştır. Çok ortaklı parsellerdeki büyük binaların
yapılabilmesi için yap-sat sistemi çözüm olamamıştır. Özel sektörün gücü çok
sahipli büyük binaların yapılabilmesine yetmemiştir. Sonuçta onlarca yıl
beklenilmiş ve bölge bir harabeler kenti haline gelmiştir. Neler yapılmalıydı?
Ya planlar değişecek ve yap-sat türü inşaatların yapılabileceği parseller
oluşturulacak ya da yeni bir organizasyon gerekecek idi. Sonuçta, ülkemizde
yeni yeni gelişen bir anlayış olan “Kentsel Yenileme” sisteminin uygulamasına geçilmiştir. “Kentsel
Yenileme” iyi programlandığı takdirde son derece başarılı sonuçların
alınabileceği bir projeler bütünüdür.
TOKİ,
çalışmalarında devlet gücünü arkasına alıyor ve bir çok ayrıcalıkları da
kullanıyor. TOKİ güçlü bir kurum olarak, özel sektörün ve kooperatiflerin
yapabileceği işleri yapmamalıdır. TOKİ, özel sektörün ve kooperatiflerin
yapamayacağı zorluktaki işlere el atmalıdır. Mesela, M.Kemalpaşa’nın
Karaköy’ünde yangında evleri yok olanlara kısa zamanda konut yapması gibi.
Mesela, Doğabey Kentsel Yenileme Projesi gibi. TOKİ, özel sektöre ve kooperatif
sistemine rakip olarak düz ovada konutlar ve rantsal villalar yapmamalıdır.
“Doğanbey Kentsel Yenileme Projesi” uygulama aşamasına geçmiş ve hızla yol alınmaktadır. Mülkiyetle ilgili çıkan bazı sorunlar, yer sahiplerini mağdur etmeyecek şekilde çözümlenmelidir.
Böylesine
önemli bir projenin başarılı bir şekilde devam etmesi için çok dikkali bir
şekilde çalışılmalıdır.
TOKİ modeli konut üretimi
TARTIŞILMALIDIR.......
1-) TOKİ-OSMANGAZİ-DOĞANBEY KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ
2-) TOKİ-HASANAĞA TOPLU KONUTLARI
3-) TOKİ-YILDIRIM-AKÇAĞLAYAN VİLLALARI
4-) TOKİ MODELİ TARTIŞILMALIDIR...
Bursa’daki TOKİ
çalışmaları hakkında geniş bilgi için : HEMEN TIKLAYIN.....
Özel sektörce yapılamayacak
büyüklükteki Doğanbey kentsel yenileme projesini TOKİ'nin yapmasını
destekliyorum....
M.Kemalpaşa Karaköy'ündeki yangından sonra devlet gücü ile köylüye konut yapımını destekliyorum...
Uludağ eteklerindeki Akçağlayan villa inşaatlarınının TOKİ tarafından yapılmasının karşısındayım...
Düz ovada kooperatifler ve özel sektörce yapılabilen toplu konutları TOKİ'nin yapmasının doğru olmadığını söylüyorum...
TOKİ'nin kişilerce ve kooperatiflerce yapılması gereken özel sanayi siteleri yapmasına karşıyım.....
TOKİ'nin Küçükbalıklıda yapılması düşünülen küçük sanayi tesislerine yönelik kentsel yenileme çalışmalarını desteklerim....
Her inşaatı TOKİ mi yapacak ???
TOKİ mahalle arasındaki arsalara da mı kat karşılığı yapsatçılık yapacak yoksa?
HERŞEYİ TOKİ YAPACAKSA İNŞAAT FİRMALARINI, KOOPERATİFLERİ
KAPATTIRIN O ZAMAN...
M.Kemalpaşa Karaköy'ündeki yangından sonra devlet gücü ile köylüye konut yapımını destekliyorum...
Uludağ eteklerindeki Akçağlayan villa inşaatlarınının TOKİ tarafından yapılmasının karşısındayım...
Düz ovada kooperatifler ve özel sektörce yapılabilen toplu konutları TOKİ'nin yapmasının doğru olmadığını söylüyorum...
TOKİ'nin kişilerce ve kooperatiflerce yapılması gereken özel sanayi siteleri yapmasına karşıyım.....
TOKİ'nin Küçükbalıklıda yapılması düşünülen küçük sanayi tesislerine yönelik kentsel yenileme çalışmalarını desteklerim....
Her inşaatı TOKİ mi yapacak ???
TOKİ mahalle arasındaki arsalara da mı kat karşılığı yapsatçılık yapacak yoksa?
HERŞEYİ TOKİ YAPACAKSA İNŞAAT FİRMALARINI, KOOPERATİFLERİ
KAPATTIRIN O ZAMAN...
NE DEMEK 24 SAAT AÇIK MARKET ???
24 SAAT AÇIK MARKET OLUR MU ???
NEREDEN ve NEDEN ÇIKTI BU YENİ ADET ???
ORASI ŞEHİRLER
ARASI OTOBÜS TERMİNALİ Mİ ???
MUDANYA YOLUNDA
24 SAAT AÇIK OLAN MARKETE NE İHTİYAÇ VAR Kİ ??
DEV MARKETLER
ESNAFI YOK ETMEYE DEVAM EDİYOR....
İDARECİ ve
YÖNETİCİLER İSE MAALESEF SEYREDİYOR.....
ÇARŞI ESNAFININ
DÜKKANINI 24 SAAT AÇIK TUTMA GÜCÜ ve DEV MARKETLERLE REKABET ETME ŞANSI YOK Kİ
???
NE OLACAK BU
İŞİN SONU ????
BÜYÜKŞEHİR
BELEDİYE BAŞKANI Bay Şahin, HER KÖŞEBAŞINDA BİR MARKET AÇILMASINA İZİN VEREREK
ESNAFIN YOKEDİLMESİNE YARDIMCI OLUYOR...
24 SAAT AÇIK
OLAN MARKET UYGULAMASINA DERHAL SON VERDİRİLMELİDİR...
DEV MARKETLERİN
HER İSTEDİĞİ YERDE AÇILMASININ ÖNÜNE GEÇİLMELİDİR...
DEV MARKETLERİN
ve MAĞAZALARIN ÇALIŞMA ve TATİL SAATLERİ YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ, ÇARŞI
ESNAFI İLE AYNI SAATLERDE AÇIK TUTULMALI, DİĞER ZAMANLARDA İSE
KAPATILMALIDIR......
Bu tedbirler
alınmazsa, zaten vergilerini veremez durumda olan esnafın yok olması
sonucunda bu mağazalardan alışveriş
yapacak kimse kalmayacak...
Bursa Valilik
Makamı ve Belediyelerini tedbir almaya davet ediyorum...
Yeni açılan alışveriş merkezi trafiği perişan
etti...
Mudanya yolundaki trafik rezaletinin sorumlusu kim ???
Nedir bu kepazelik ???
ACİLEN TEDBİR ALINMALIDIR..............
Mudanya yolunda tartışmalı bir şekilde açılan alışveriş merkezi tarfiği felç ediyor?
Bursa, Bursa olalı böyle keşmekeş yaşamadı.....
Mudanya yolundaki trafik rezaletinin sorumlusu kim ???
Nedir bu kepazelik ???
Bursa medyası neden susuyorsunuz?????
Birileri yüzlerce trilyon kazanacak diye Bursa trafiğini perişan etmeye ne hakkı var??
15 trilyona devletten yer alıp, Bay Şahin tarafından tasdik edilen imar planlarıyla, dünyada emsali olmayan karlılık oranını yakalayıp, 400 milyon dolarlık yatırım yapmakla öğünenler buraya neden bir kavşak yapmıyor?
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Bay Şahin, Bursa'nın her köşebaşına esnafı yok eden dev marketler ve alışveriş merkezlerine izin verirken neden trafik için tedbir aldırmıyor?
"Ulaştıran Ulaşım" diyerek yüz trilyon para harcayan, yaptığı batçıkların içinin bile tıkandığı şehrin her tarafının kilitlendiği rezaletleri bu kent halkına yaşatan Bay Şahin tedbir aldırmadı diyelim.... Diğer yöneticiler, bu kentin idarecileri bu bölgenin trafiğinin felç olacağını tahmin edemediler mi?
Neden tedbir aldırmadılar? Yöneticiler neden seyirci konumunda bekliyor?
Bu trafik kepazeliklerine, rezaletlere kim dur diyecek?
Valilik Makamını tedbir almaya davet ediyorum.
Mudanya yolundaki trafik akışı düzenlenene kadar, alışveriş merkezine gelen araçlara resen düzenleme getirilmesini teklif ediyorum.
ACİLEN TEDBİR ALINMALIDIR..............
Mudanya yolundaki trafik rezaletinin sorumlusu kim ???
Nedir bu kepazelik ???
ACİLEN TEDBİR ALINMALIDIR..............
Mudanya yolunda tartışmalı bir şekilde açılan alışveriş merkezi tarfiği felç ediyor?
Bursa, Bursa olalı böyle keşmekeş yaşamadı.....
Mudanya yolundaki trafik rezaletinin sorumlusu kim ???
Nedir bu kepazelik ???
Bursa medyası neden susuyorsunuz?????
Birileri yüzlerce trilyon kazanacak diye Bursa trafiğini perişan etmeye ne hakkı var??
15 trilyona devletten yer alıp, Bay Şahin tarafından tasdik edilen imar planlarıyla, dünyada emsali olmayan karlılık oranını yakalayıp, 400 milyon dolarlık yatırım yapmakla öğünenler buraya neden bir kavşak yapmıyor?
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Bay Şahin, Bursa'nın her köşebaşına esnafı yok eden dev marketler ve alışveriş merkezlerine izin verirken neden trafik için tedbir aldırmıyor?
"Ulaştıran Ulaşım" diyerek yüz trilyon para harcayan, yaptığı batçıkların içinin bile tıkandığı şehrin her tarafının kilitlendiği rezaletleri bu kent halkına yaşatan Bay Şahin tedbir aldırmadı diyelim.... Diğer yöneticiler, bu kentin idarecileri bu bölgenin trafiğinin felç olacağını tahmin edemediler mi?
Neden tedbir aldırmadılar? Yöneticiler neden seyirci konumunda bekliyor?
Bu trafik kepazeliklerine, rezaletlere kim dur diyecek?
Valilik Makamını tedbir almaya davet ediyorum.
Mudanya yolundaki trafik akışı düzenlenene kadar, alışveriş merkezine gelen araçlara resen düzenleme getirilmesini teklif ediyorum.
ACİLEN TEDBİR ALINMALIDIR..............
BURSA’NIN
ULUDAĞ’I
Ege
denizinin tanrıları,yüce dağları Tanrı Dağı (OLYMPOS) olarak adlandırmışlardır.
Bilinen yedi büyük Tanrı Dağı’ndan birisi de mitolojik adıyla OLYMPOS MYSIUS
olan Bursa’daki ULUDAĞ’dır.
Bir
başka görüşe göre ise hep parlayan anlamına gelen OLYMPOS, Anadolu
mitolojisinin ana tanrıçası Kybele’nin kocasının adıdır. Mısırlılar buraya
MISMOS, Romalılar ise COLOYERS adını vermişlerdir. Bursa’nın ve Uludağ’ın
tarihi çok eskilere dayanır. Bursa kenti tarihte bir Bithynia kenti olarak
sahne alır. Kurucusu Kral Prusias’tır. Bursa’nın adı buradan gelmektedir. İsmin
Prusias’tan, Prusa ve Bursa’ya dönüşmüş
olduğu kabul edilmektedir. Bu bilgiler tarihçi Strabon tarafından da
teyit edilmektedir.
Homeros
Bursa bölgesinden,MYSIA olarak söz eder. Bizans döneminde, eski bir helenistik geleneğe dayalı olarak yüksek
dağların Tanrının evi olduğu inancı
sürdürülmüştür. Bu inanış nedeniyle Uludağ’ın yüksek tepelerine manastırlar
inşaa edilmiştir, manastır,keşiş ve rahiplerin bu bölgede yurtlanmayı seçmesi
nedeniyle dağa KEŞİŞ DAĞI yada RUHBAN DAĞI adı verilmiştir. Osmanlı Başkenti
Britanya Büyükelçiliği Kilisesi rahibi Robert WALSH, Keşiş dağını şu sözlerle
betimlemektedir.
“ Ama kentte daima,gören herkesin gözünde hoş bir yer olmasını sağlayan
bir sürü özgün cazibe ve özellikle
Türklere hoş gelen, kendine özgü bazı nitelikler vardır. Görkemli bir dağın
eteğinde kuruludur,ardındaki ulu bir ormanın kucağına yaslanır ve önündeki
tatlı bir eğim üzerinde doğanın en zengin parçası vardır. Orman görünümünden
yukarıya doğru yükselen yüce dağın dimdik,gün ışığıyla parıldayan ve aşağıdaki
koyu renkli ve sık yapraklı ağaçlarla tam bir kontrast oluşturan ebedi karlarla kaplı tepeleri göze çarpar.
Sıcak geçen dokuz ay boyunca, donmuş yüzeyler üzerine düşen yaz ışıkları bin
şelaleyle dağın yamaçlarından düşen, hiç tükenmez saf ve berrak su akıntılarını aşağıya indirir. Hızla akıp
giden bu çağlayanların bazıları kentin içinden akar ve kızgın bir atmosfer
altında,termometre 35o deyken,her caddeden, kıvrılarak akan buz gibi
bir su dereciği geçer. Su,caddelerden sonra da camilerin, pazarların,
dükkanların ve evlerin içinden geçer; öyle ki, kentteki her büyücek binanın
ortasında, canlı suyun atlayıp çağlayacağı ve yanında üç öğün yemeğin yeneceği mermer bir havuz vardır.
Kente böylesi bir serinlik ve zindelik veren sular daha sonra aşağıdaki
düzlüklerde akarsular, çaylar oluşturur ve daha ötesi hep sıcaktan kavrulan,
kıraç topraklarla çevrili bu gözde yere inanılmaz bir yeşillik ve bereket
verir. Peygamberin müritlerine burasını sevdiren yalnızca tavsiye değildir. Hep
soğuk suyla abdest alma olanağının yanı sıra, bundan daha da değerli başka bazı
şeyler vardır. Buz gibi kar sularının arasında, güçlü bir akıntı ile fışkıran,
kaynama derecesinde sıcak su çıkar topraktan. Bu sular, üzerinde dünyanın en soylu hamamlarını oluşturan ulu
kubbelerin yükseldiği mermer havuzlarda toplanır.”
XVII. Yüzyıl gezgini Evliya Çelebi ünlü Seyahatname’sinde
“Süleyman Peygamber taht üzerinde havada
uçarken Rühban Dağı’nın en yüksek tepesinde durur. Dört çevresine bakarak
veziri Asaf’a :’Şu geniş ovada bir büyük şehir olsaydı ne güzel olurdu.’
buyurur…..Süleyman Bursa’nın garbında
bir konak mesafede ‘Edincik’ adlı büyük bir şehir yaptırıp Belkis’a orasını
taht yapar…. Süleyman Peygamber,her sene Belkis ile gelip bu Keşiş Dağı’nda da
zevk u safa edermiş.”
Diyerek,Bursa’nın
ve dağın tarihini Süleyman Peygamber’e dek uzatır. Evliya Çelebi, Bursa’nın
teferrüçgahları ve mesire yerlerini de bir bir anlatmıştır. O kadar ki
Bursalıların üç yüz altmış altı kadar
seyrangah bulunması nedeniyle her senede gün başına bir mesiremiz var diye
övündüklerini anlatmaktadır. Çelebi, Pınarbaşı Mesiresi için, yalçın kayalardan
ab-ı hayat akar. Mutfaklarında kebab pişirip yenilerek üzerine bu ab-ı hayattan
içilse biraz sonra insan yine acıkır
demekte ve Keşiş Dağı’nın sularını öve öve bitirememektedir. Keşiş Dağı’nın
eteğinde cümle Bursa’yı gören,çimenzar,ferahfeza,güya toprağı yeşil kadife
döşenmiştir. Burada eflake ser çekmiş ulu çınarlar, kara ağaçlar, kestaneler,
salkım söğütler,şimşir, servi ağaçları vardır ki gölgelerinde iki bin kişi
oturabilir diyerek Mevlevihane Mesiresini anlatmaktadır. Çelebi, ayrıca ceviz
ağaçlarıyla süslü tenhaca bir köşedir,lakin gayet latif havası vardır diyerek
Fıstıklı Mesiresini; yerinde binadan eser yoktur,ama cana sefa verir,akarsuları
ruha gıdadır,ağaçları bülbüllerin aşiyangahıdır, betimlemesiyle Karanfil
Teferrücgahının güzelliğine tanıklık etmektedir. Sobran Mesiresi,Kadı Yayla
Mesiresi gibi günümüzde dahi Bursa’lılar tarafından kullanılan mesire
yerleriyle Keşiş Dağı’nın güzelliklerini
“laleli,
sümbüllü ve reyhanlı,gül ve gülistanlı dağlar içre geçtikçe zerrin ve reyhanın güzel kokularını
alırdık…Ağaçlık içinde üç gün sohbet edüp keklik avı, balık avı tere yağları,
kuru kebabları zevkini ettik…Keşiş Dağı’nda Süleyman Han pınarından yukarısı
çimenzardır. Fakat çiçekleri yoktur,çıplak dağlardır. Oradan tam beş saatte
Kule-i Cihan’a vardık. Burası Keşiş Dağı’nın ta tepesidir. Aşağıda bulutların
şehir üzerinden geçtiği görülür. Bursa’dan tamam iki günde buraya çıkılır,ama
gayet müşküldür. Kıble tarafında Kütahya Şehri,şark tarafında Söğüt Dağları
görünür. Garb tarafından deniz aşırı Rumeli tarafında Gelibolu Dağları görünür.
Bulutsuz havada, güneşin ziyası İstanbul Kalesi üzerine vurdukta Yedikuleleri,
Sultanahmet Camiinin altı adet minareleri,Ayasofya görünür. ”
sözleriyle
anlatmıştır.
2.HUKUKSAL SÜREÇ
Uludağ,
Türkiye henüz milli park kavramıyla tanışmamışken, tarihsel ve doğal
güzellikleri nedeniyle duyarlı Bursa’lıların 1960 yılında kurdukları “Uludağ’ı
Sevenler Cemiyeti” girişimleriyle 20.09.1961 gün ve 6119-5 sayılı Bakanlık
oluruyla 6831 sayılı Orman Yasası’nın 25. Maddesine dayanılarak MİLLİ PARK
olarak ilan edilmiştir. 16 Mart 1976 tarihinde ise Uludağ Milli Park Müdürlüğü
kurulmuş ve halen Uludağ bu müdürlük aracılığı ile yönetilmektedir. Milli Park
ilanında, parkın yüzölçümü 11 bin 338 HA’dır. Bursa’lılar o tarihteki
koşullarda, günlerce süren gösteriler yapmışlar, kentin ana caddelerine
ULUDAĞ’I KORUMAK İSTİYORUZ, ULUDAĞ MİLLİ PARK OLMALIDIR. diye yazılar
yazmışlar, Uludağ’ı korumak için çaba göstermişlerdir.
Uludağ
1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni İmar Planı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca 5
Mayıs 1983’te onaylanmıştır. Bu planın ardından oluşan bölge, Türkiye’nin idari
yapısında tanımı olmayan bir durumu ortaya çıkarmıştır. Bu bölge, ne mahalle,
ne köy, ne kasaba, ne de ilçe statüsündedir. Söz konusu 1/25.000 ölçekli planın
ardından Milli Parklar Yasası’na göre hazırlanan 1/1.000 ölçekli planlar
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından onaylanmıştır.
1/1.000
Ölçekli Uludağ Kayak Merkezi 1. Ve 2. Gelişim Bölgeleri İmar Planı 21 Ekim
1985’te, 1990 ve 1994 yıllarında tekrar tekrar revize edilerek, bu günkü 1. Gelişim Bölgesi adı verilen ucubeye
ulaşılmıştır. O kadar ki devlet burada ortaya çıkan değişimlerle ve
gelişmelerle başa çıkamamış, pragmatik bir düşünce ile bölgedeki
işletmecilerden “ilave inşaat yapmayacağız” içeriğinde noter kanalı ile
taahhütnameler bile almıştır. Bu taahhütnameler, Türkiye Cumhuriyeti tarihine
geçen önemli bir kara mizah örneği olarak önümüzde durmaktadır. Kara mizahın en
güzel örnekleri arasına giren bu taahhütnameler söz konusu iken devlet kendi
eliyle 1. Gelişim Bölgesi’ne onlarca misafirhane yaparak, Uludağ konusundaki
tavrını netleştirmiştir. Üstüne üstlük bu misafirhaneler, Uludağ’a
gözlemevi,rasat evi, eğitim merkezi adı altında yapılmıştır.
Uludağ
1. Gelişim Bölgesi’nde yer alan ve giderek büyüyen sorunlarla mücadele
edilmeksizin, Uludağ’ın başına Uludağ 2.Gelişim Bölgesi derdi açılmıştır. İlk
olarak 21 Ekim 1985’te 1/1.000 ölçekli Uludağ Kayak Merkezi 1.ve 2. Gelişim
Bölgeleri İmar Planı uygulamasıyla
karşımıza çıkan bölge, 1 Temmuz 1986 tarih ve 1792 sayılı Bakanlar Kurulu
kararıyla Turizm Merkezi olarak ilan
edilmiştir. Turizm Bakanlığı açıklamasına göre
“merkezden planlama çalışmaları sonucunda
Turizm kullanımına ayrılan 300’er yatak kapasiteli 12 parsel 2634 sayılı
Turizmi Teşvik Kanunu ve bu kanunun 8. Maddesine istinaden çıkartılan ’Kamu
Arazisinin Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkındaki Yönetmelik’ kapsamında 24
Mayıs 1991 tarihinden itibaren 7 kez ilan edilmiş ve bu ilanlar sonucu 11
firmaya tahsis işlemleri gerçekleştirilmiştir.
Bu firmalardan 7’si ön izin koşullarını
yerine getirmiş ve kesin tahsis işlemleri yapılmıştır. Diğer 4 firmaya ise
Haziran 1997 tarihinden itibaren ön izinler verilmiştir. Müteşebbisler
tarafından proje geliştirme çalışmalarına devam edilmektedir.
Söz konusu ilanlar Resmi Gazete’de ve
günlük gazeteler aracılığıyla kamuya duyurulmuş ve hazırlanan şartnameler
ilgili belediye başkanlıklarına gönderilerek bilgi aktarımı sağlanmıştır.”
Denilmektedir.
Şu andaki fiili durum ise şöyle özetlenebilir. 7 Adet kesin tahsis yapılan
parsellerden 3’ünde inşaatlar başlamış, bir numaralı parseldeki inşaatın kabası
bitmiştir. Bu bölgede inşaat yapılacak 4 parselin Kırkpınarlar Su Kaynakları ve
su toplama havzasının üzerine yapılacağı
ve bu kaynakların kirleneceğini ileri sürerek Bursa Büyükşehir Belediyesi
tarafından açılan dava da halen sürmektedir.
Bu
arada Uludağ Milli Parkı sınırı, 6 Haziran 1996 tarih ve 22658 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanan bir karar ile 11338 HA olan Milli Park alanı 12732 HA’a
çıkarılmış ve Teşvikiye Köyü(Alaçam) üst kotları da koruma altına alınmıştır.
Uludağ Milli Parkı’nın sınırlarının genişletilmesi, Bursa’lıları sevindirmiş
ancak bu sevinç, 11 Ocak 1998 tarih ve 23227 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan
“BURSA ULUDAĞ KIŞ SPORLARI TURİZM MERKEZİ” ilanı kararıyla kursaklarında
kalmıştır. Turizm Merkezi olarak ilan edilen alan 6744 HA’dır. Yani bu karar
ile Uludağ Milli Parkı’nın %52’si Turizm Merkezi ilan edilerek imara
açılmıştır.
Bursa
Barosu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Bursa İli Koordinasyon
Kurulu ve bağlı Odalar, Prof. Dr. Cevdet ATAY, Levent GENCELLİ gibi
yurttaşların da müdahil olması ile söz konusu kararın yürütmesinin durdurulması
ve Bakanlar Kurulu kararının iptali yönünde dava açmışlardır. 22 Nisan 1998
tarih ve 1998/1455 esas nolu kararla Danıştay YÜRÜTMEYİ DURDURMA kararı
vermiştir.
Söz konusu karar yapılacak keşif ve bilirkişi
incelemesi sonuçlanıncaya dek verilmiştir. Yapılan keşif ve bilirkişilik
sonuçlanmış ve mahkemeye iletilmiştir. Yüksek Mahkeme (DANIŞTAY) Bursa Uludağ Kış Sporları Turizm Merkezi
ilanı kararını İPTAL etmiştir.
ULUDAĞ'DA NELER OLUYOR, NELER....
YENİ TELEFERİK HATTI PLANLARI İLE
YENİ OTELLER, EĞLENCE TESİSLERİ, GÜZELLİK VE SAĞLIK MERKEZİ,
RESTORANLAR, KAFELER, KONGRE ve KÜLTÜR MERKEZİ
ve ALIŞVERİŞ MERKEZİ GELİYOR....
--------------------------
26.1.2006 TARİHİNDE BAŞKANLIĞA VERMİŞ OLDUĞUM SORULARI TEKRAR EDİYORUM...
Bursa Uludağ arasında yeni bir teleferik hattı yapımı ve işletimi ile ilgili gelişmeleri
medyadan takip etmeye çalışıyoruz. Seçilmiş bir Belediye Meclis Üyesi olarak bir dünya harikası olan Uludağ’ın 30 yıl gibi uzunca bir müddet ulaşım haklarının devri hakkında maalesef bilgi sahibi olamadık.
1-) Yeni teleferik hattında bilet fiyatlarını kim belirleyecektir.
2-) Yeni teleferik hattında bilet ücretleri ne olacaktır?
3-) Yeni teleferik hattı nedeniyle mevcut imar planlarında herhangi bir değişiklik
yapılacak mıdır?
4-) 30 yıl boyunca teleferik hattını işletecek olan firma ile Belediye arasında
hangi şartlarla ne gibi sözleşmeler yapılmıştır?
5-) Yeni teleferik hattını yapacak ve işletecek olan firma Belediyeden
ne alacak, Belediyeye ne verecektir?
6-) Yapılacağı söylenen 6 yıldızlı otel gibi tesisleri kim hangi şartlarda yapacaktır?
7-) Uludağ oteller bölgesine çok yakın bir yere kadar ulaşan mevcut
teleferik hattı ne olacaktır?
8-) Dünya harikalarından biri olan Uludağ’ın 30 yıllık geleceğinin bir teleferik
hattı yapım sözleşmesiyle devredilmesi yerine mevcut hattın yenileştirilmesi
yoluna neden gidilmemiştir?
9-) Uludağ’ın 30 yıllık ulaşım geleceğini tekeline alan firmanın denetimi ile ilgili
ne gibi tedbirler alınmıştır?
-----------------------------------------------------------------
DAHA ÖNCE YAPMIŞ OLDUĞUM AÇIKLAMA :
TELEFERİK ve ULUDAĞ................
YENİ TELEFERİK HATTI PLANLARI İLE
YENİ OTELLER, EĞLENCE TESİSLERİ, GÜZELLİK VE SAĞLIK MERKEZİ,
RESTORANLAR, KAFELER, KONGRE ve KÜLTÜR MERKEZİ
ve ALIŞVERİŞ MERKEZİ GELİYOR....
--------------------------
26.1.2006 TARİHİNDE BAŞKANLIĞA VERMİŞ OLDUĞUM SORULARI TEKRAR EDİYORUM...
Bursa Uludağ arasında yeni bir teleferik hattı yapımı ve işletimi ile ilgili gelişmeleri
medyadan takip etmeye çalışıyoruz. Seçilmiş bir Belediye Meclis Üyesi olarak bir dünya harikası olan Uludağ’ın 30 yıl gibi uzunca bir müddet ulaşım haklarının devri hakkında maalesef bilgi sahibi olamadık.
1-) Yeni teleferik hattında bilet fiyatlarını kim belirleyecektir.
2-) Yeni teleferik hattında bilet ücretleri ne olacaktır?
3-) Yeni teleferik hattı nedeniyle mevcut imar planlarında herhangi bir değişiklik
yapılacak mıdır?
4-) 30 yıl boyunca teleferik hattını işletecek olan firma ile Belediye arasında
hangi şartlarla ne gibi sözleşmeler yapılmıştır?
5-) Yeni teleferik hattını yapacak ve işletecek olan firma Belediyeden
ne alacak, Belediyeye ne verecektir?
6-) Yapılacağı söylenen 6 yıldızlı otel gibi tesisleri kim hangi şartlarda yapacaktır?
7-) Uludağ oteller bölgesine çok yakın bir yere kadar ulaşan mevcut
teleferik hattı ne olacaktır?
8-) Dünya harikalarından biri olan Uludağ’ın 30 yıllık geleceğinin bir teleferik
hattı yapım sözleşmesiyle devredilmesi yerine mevcut hattın yenileştirilmesi
yoluna neden gidilmemiştir?
9-) Uludağ’ın 30 yıllık ulaşım geleceğini tekeline alan firmanın denetimi ile ilgili
ne gibi tedbirler alınmıştır?
-----------------------------------------------------------------
DAHA ÖNCE YAPMIŞ OLDUĞUM AÇIKLAMA :
TELEFERİK ve ULUDAĞ................
Bursa Büyükşehir
Belediyesinin anlaşılması zor icraatlarından biri olan teleferik hattının
Uludağ'a kadar uzatılması konusu tam bir muamma haline geldi. Dünya harikası
Uludağ’ın 30 yıllık geleceği “Teleferik Yapım Sözleşmesi “ ile yabancılara verildi derken
ve bu durum “Uludağ’da kapitülasyon mu” sorusunu akla getirmeye başlamışken yeni
bir gelişme oldu ve projeyi bir Bursa firması devir aldı.
Uludağ'a kadar uzatılması konusu tam bir muamma haline geldi. Dünya harikası
Uludağ’ın 30 yıllık geleceği “Teleferik Yapım Sözleşmesi “ ile yabancılara verildi derken
ve bu durum “Uludağ’da kapitülasyon mu” sorusunu akla getirmeye başlamışken yeni
bir gelişme oldu ve projeyi bir Bursa firması devir aldı.
Bursa Uludağ arasında yeni
bir teleferik hattı yapımı ve işletimi ile ilgili gelişmeleri Belediye Haber
Merkezince üretilen tek taraflı haberlerden takip etmeye çalışıyoruz.
Uludağ’ın
30 yıl gibi uzunca bir müddet ulaşım haklarının devri hakkında kamuoyunda bir tartışma da olmuyor. Yeni teleferik hattında bilet fiyatlarının belirlenmesi, bilet ücretlerinin ne olacağı, Uludağ’da yeni yapılaşmaların olup olmayacağı, yapımcılara ne gibi imtiyazların verildiği
gibi çeşitli konulardaki belirsizlik muamma olarak devam ediyor.
30 yıl gibi uzunca bir müddet ulaşım haklarının devri hakkında kamuoyunda bir tartışma da olmuyor. Yeni teleferik hattında bilet fiyatlarının belirlenmesi, bilet ücretlerinin ne olacağı, Uludağ’da yeni yapılaşmaların olup olmayacağı, yapımcılara ne gibi imtiyazların verildiği
gibi çeşitli konulardaki belirsizlik muamma olarak devam ediyor.
Teleferiğin Uludağ’a kadar
uzatılması Bursa’nın öncelikli bir sorunu mudur?
Öncelikle bu soruya yanıt aramamız ve tartışmamız gerekmiyor mu?
İstanbul'dan Güzelyalı iskelesi yolu ile gelmesi düşünülen taşıt trafiği Teleferik istasyonuna nasıl ulaşacak?
İstanbul’dan getirilmesi planlanan taşıt trafiği Namazgah bayırından mı geçirilecek?
Kilitlenmiş kent içi trafiğine bu araçlar nasıl sokulacak?
Bu ve buna benzer konular kamuoyunda hiç tartışılamıyor. Büyükşehir Belediyesi bu gibi tartışma ve paylaşım ortamlarından hep kaçıyor.
------------------------------------------------------------------
DAHA ÖNCE YAPMIŞ OLDUĞUM AÇIKLAMA :
Yeni hat için BİR ÖNERİ
Yakın doğu çevre yolu ve yakın batı çevre yolu kentimiz için çok çnemli bir trafik aksı haline gelmiştir. İzmir Yolundan Ata bulvarı ile başlayan yakın çevre yolu Mudanya yolunu geçiyor, Yalova yolunu geçiyor, Otosansit Kavşağı ile Ankara yoluna saplanıyor.
İzmir, Mudanya, Yalova ve Ankara istikametinden gelen trafiği kent içine sokmadan Otosansitin arkasına getirmek çok kolay....
İşte bu noktada Otosansitin arkasında yapılacak yeni Teleferik istasyonu ile Uludağ'a ulaşmak çok daha kolay olacak.
Bu öneriyi Bursa kamuoyunun gündemine sunuyorum.
------------------------------------------
BUGÜNE GELDİK..... 13 EYLÜL 2007
BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MECLİSİNDEN OY ÇOKLUĞU İLE GEÇİRİLEN PLANLAR SON DERECE TEHLİKELİ SONUÇLARA GEBE...
NE SORULARIMIZ KAMUOYU ÖNÜNDE TARTIŞILDI......
NE DE YAPILMAK İSTENENLER KAMUOYU İLE PAYLAŞILDI.....
KAPALI KAPILAR ARDINDA YAPILAN PLANLAR PARMAK ÇOĞUNLUĞU İLE MECLİSTEN GEÇİRİLDİ.....
BELEDİYE MECLİSİNE GETİRİLEN PLANLARDA NELER VAR ŞÖYLE BİR BAKALIM....
TEFERRÜÇ, KADIYAYLA, SARIALAN ve OTELLER BÖLGESİ 4 İSTASYON OLUYOR ve BU YERLER "ÖZEL PROJE ALANI" KAPSAMINA ALINIYOR...
BU İSTASYONLARDA OTELLER, ALIŞVERİŞ BİRİMLERİ, RESTORAN, KAFE, KONGRE ve KÜLTÜR MERKEZİ, SAĞLIK ve GÜZELLİK MERKEZİ GİBİ YAPISAL ŞARTLARI BELİRSİZ, İÇERİĞİ TANIMSIZ YAPILAR PLANLANIYOR......
"ÖPA" yani ÖZEL PROJE ALANI ADI ALTINDA PLANLANARAK YAPANIN İNSAFINA BIRAKILAN YAPILAŞMA ŞARTLARI , NASIL YAPILACAĞI BELİRİSİZ İMALATLAR SON DERECE SAKINCALIDIR ve TEHLİKELİDİR..
MEVCUT TELEFERİK HATTININ NE OLACAĞINA DAİR BİR AÇIKLAMA YOKTUR?
Öncelikle bu soruya yanıt aramamız ve tartışmamız gerekmiyor mu?
İstanbul'dan Güzelyalı iskelesi yolu ile gelmesi düşünülen taşıt trafiği Teleferik istasyonuna nasıl ulaşacak?
İstanbul’dan getirilmesi planlanan taşıt trafiği Namazgah bayırından mı geçirilecek?
Kilitlenmiş kent içi trafiğine bu araçlar nasıl sokulacak?
Bu ve buna benzer konular kamuoyunda hiç tartışılamıyor. Büyükşehir Belediyesi bu gibi tartışma ve paylaşım ortamlarından hep kaçıyor.
------------------------------------------------------------------
DAHA ÖNCE YAPMIŞ OLDUĞUM AÇIKLAMA :
Yeni hat için BİR ÖNERİ
Yakın doğu çevre yolu ve yakın batı çevre yolu kentimiz için çok çnemli bir trafik aksı haline gelmiştir. İzmir Yolundan Ata bulvarı ile başlayan yakın çevre yolu Mudanya yolunu geçiyor, Yalova yolunu geçiyor, Otosansit Kavşağı ile Ankara yoluna saplanıyor.
İzmir, Mudanya, Yalova ve Ankara istikametinden gelen trafiği kent içine sokmadan Otosansitin arkasına getirmek çok kolay....
İşte bu noktada Otosansitin arkasında yapılacak yeni Teleferik istasyonu ile Uludağ'a ulaşmak çok daha kolay olacak.
Bu öneriyi Bursa kamuoyunun gündemine sunuyorum.
------------------------------------------
BUGÜNE GELDİK..... 13 EYLÜL 2007
BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MECLİSİNDEN OY ÇOKLUĞU İLE GEÇİRİLEN PLANLAR SON DERECE TEHLİKELİ SONUÇLARA GEBE...
NE SORULARIMIZ KAMUOYU ÖNÜNDE TARTIŞILDI......
NE DE YAPILMAK İSTENENLER KAMUOYU İLE PAYLAŞILDI.....
KAPALI KAPILAR ARDINDA YAPILAN PLANLAR PARMAK ÇOĞUNLUĞU İLE MECLİSTEN GEÇİRİLDİ.....
BELEDİYE MECLİSİNE GETİRİLEN PLANLARDA NELER VAR ŞÖYLE BİR BAKALIM....
TEFERRÜÇ, KADIYAYLA, SARIALAN ve OTELLER BÖLGESİ 4 İSTASYON OLUYOR ve BU YERLER "ÖZEL PROJE ALANI" KAPSAMINA ALINIYOR...
BU İSTASYONLARDA OTELLER, ALIŞVERİŞ BİRİMLERİ, RESTORAN, KAFE, KONGRE ve KÜLTÜR MERKEZİ, SAĞLIK ve GÜZELLİK MERKEZİ GİBİ YAPISAL ŞARTLARI BELİRSİZ, İÇERİĞİ TANIMSIZ YAPILAR PLANLANIYOR......
"ÖPA" yani ÖZEL PROJE ALANI ADI ALTINDA PLANLANARAK YAPANIN İNSAFINA BIRAKILAN YAPILAŞMA ŞARTLARI , NASIL YAPILACAĞI BELİRİSİZ İMALATLAR SON DERECE SAKINCALIDIR ve TEHLİKELİDİR..
MEVCUT TELEFERİK HATTININ NE OLACAĞINA DAİR BİR AÇIKLAMA YOKTUR?
TELEFERİK YOLU İLE ULUDAĞA
GİDECEKLERİN TEFERRÜÇ İSTASYONUNA ULAŞMASI İÇİN KENT İÇİNE GİRMESİ
ve NAMAZGAH BAYIRINDAN GEÇMESİ GEREKECEKTİR. BU BİR FACİADIR....
YAPILMASI DÜŞÜNÜLEN YENİ HAT İLE İLGİLİ ÇED RAPORU HAZIRLANMALIDIR.
YAPILMASI DÜŞÜNÜLEN YENİ HAT İLE İLGİLİ ÇED RAPORU HAZIRLANMALIDIR.
SEMİH PALA'nın ORTAYA ATTIĞI YENİ HAT İLE İLGİLİ ÖNERİ GÖZARDI EDİLEMEZ.
OTOSANSİTİN ARKASINDAN BAŞLAYARAK ULUDAĞA GİDECEK YENİ TELEFERİK HATTI ÖNERİSİ İLE BELEDİYECE YAPILMASI DÜŞÜNÜLEN YENİ HATTIN ARASINDA BİLİMSEL KARŞILAŞTIRMALAR YAPILMADAN YENİ HATTI YAPTIRMAK ÇOK ÖNEMLİ BİR YANLIŞTIR.
BELİRSİZLİKLERLE DOLU YENİ BİR "BAY ŞAHİN PROJESİ" İLE KARŞI KARŞIYAYIZ.
BURSALILARI ULUDAĞA SAHİP ÇIKMAYA
DAVET EDİYORUM.
Türkiye`yi de aşarak dünyaca bilinen Uludağ`ın geleceğini ilgilendiren plan değişiklikleriyle bölgeye butik oteller, restoranlar, kafeler, kongre ve kültür merkezleri, güzellik ve sağlık merkezleri, eğlence tesisleri gibi mekanları yapılacak.
Bu kadar ciddi bir projenin yapılaşma değerleri planda belirtilmeden mimari avan projede içinde belirlenecek olması son derece ayıptır.
Bu kadar önemli bir projeden Bursa haberdar edilmemiştir.
Ne yapılacağı belirsiz şekildeki planlar meclisten geçirilmek isteniyor.
Bay Şahin yanlış yapıyor...
Uludağ`ın geleceğini ilgilendiren bu projenin paldır küldür meclisten geçirilmesi ayıptır.
teferrüçteki ilk istasyona gidecek olanları Namazgah bayırından mı geçireceksiniz ?
Bu projeyle igili bilimsel bir araştırma yapıldı mı? Yapılmadıysa yazıklar olsun.
Bu projede her türlü bilinmezler söz konusu.
Bay Başkanın burada amacı nedir?
Sosyeteye mi, yoksa geniş kitlelere mi hizmet edilecek?
Bay Başkan amacını çok net açıklaması gerekir.
27.9.2007 tarihinde Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığına
Türkiye`yi de aşarak dünyaca bilinen Uludağ`ın geleceğini ilgilendiren plan değişiklikleriyle bölgeye butik oteller, restoranlar, kafeler, kongre ve kültür merkezleri, güzellik ve sağlık merkezleri, eğlence tesisleri gibi mekanları yapılacak.
Bu kadar ciddi bir projenin yapılaşma değerleri planda belirtilmeden mimari avan projede içinde belirlenecek olması son derece ayıptır.
Bu kadar önemli bir projeden Bursa haberdar edilmemiştir.
Ne yapılacağı belirsiz şekildeki planlar meclisten geçirilmek isteniyor.
Bay Şahin yanlış yapıyor...
Uludağ`ın geleceğini ilgilendiren bu projenin paldır küldür meclisten geçirilmesi ayıptır.
teferrüçteki ilk istasyona gidecek olanları Namazgah bayırından mı geçireceksiniz ?
Bu projeyle igili bilimsel bir araştırma yapıldı mı? Yapılmadıysa yazıklar olsun.
Bu projede her türlü bilinmezler söz konusu.
Bay Başkanın burada amacı nedir?
Sosyeteye mi, yoksa geniş kitlelere mi hizmet edilecek?
Bay Başkan amacını çok net açıklaması gerekir.
27.9.2007 tarihinde Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığına
Teleferik Hattı
ile ilgili olarak vermiş olduğum itiraz dilekçesi.....
KONU : Teleferik planına itiraz
13.9.2007
tarihli Bursa Büyükşehir Belediye Meclis toplantısında oy çokluğu ile kabul
edilen Teleferik Hattı Planlarına :
1-) Teleferik
hattı ile ilgili olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bursa Milletvekili Sn
Faruk Çelik’in Köy Hizmetleri Bölge arazisinden teleferiğin başlatılması, Bursa
Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Semih Pala’nın Otosansit arkasından ilk
istasyonun başlatılması gibi son derece önemli önerilerin değerlendirilmelerine
imkan sağlanması amacıyla,
2-) Yapılan
planlarda ÖPA olarak belirlenen yerlerdeki belirsizlikler ve Uludağ üzerine
yapılacak tesislerle getirilecek yoğunluklar nedeniyle,
1:500 Nazım İmar
Planı, ve 1:1000 Teferrüç, Kadıyayla, Sarıalan, Oteller Bölgesi planlarının iptal edilmesi için yapılan
planlara itiraz ediyorum.
3.ULUDAĞ’IN COĞRAFİ, DOĞAL VE
TEKNİK ÖZELLİKLERİ
3.1.Uludağ’ın Coğrafi Yeri ve
Özellikleri
Uludağ,Marmara
Bölgesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Mustafa Kemal Paşa ilçesi
yakınlarında yükselmeye başlayarak boydan boya tüm Güney Marmarayı geçen ve
İnegöl ilçesi sınırlarında sonlanan geniş bir alana yayılmıştır. Milli Parkı ve
otelleri de içine alan Uludağ ve yakın çevresi 4429000m-4452000m kuzey
enlemleri ile 664000m-704000m doğu boylamları
arasında uzanmaktadır. Batı Anadolu Bölgesi’nin 2543 m . yüksekliğindeki
Uludağ Tepe en yüksek tepesine sahiptir. Diğer yükseltiler, Zirve Tepe (2468 m .), Kuşaklıkaya Tepesi
(2232 m .),
Çobankaya Tepesi (1750 m .)
ve Bakacak Tepe (1743 m .)dir.
Sarıalan (1621 m .),
Kirazlıyayla (1505 m .)
ve Kadıyayla( 1235 m .)
gibi yaylaları ile Nilüfer Çayı’nın kolları olan Dombay çukuru Deresi,
Softadere, Derinçay Dere gibi suları mevcuttur.
|
Şekil.1.Uludağ Ve Yakın Çevresinin Coğrafik
Konumu
Uludağ,
1. Zamanın(paleozoik) siluriyen ve orta devoniyen ile 2. Zamanın
Mezezoik(tebeşir) ve Eosen devirlerinde oluşmuştur. Ana bölüm orta devoniyende
bundan 310 milyon yıl önce Hersinyen kıvrımları sırasında oluşmuştur. Ancak
neojen dönemdeki epirojenik hareketler sonucunda bu günkü yükseltisine
erişmiştir. Üzerinde yer alan değişik yaş ve yükseltideki aşınma düzlükleri
jeolojik olarak 1. Zamanda geçirdiği jeomorfolojik evrimin kanıtıdır. Jeolojik
yapısı genellikle iç püskürük granit
kayaçlarından oluşmuştur. Bunların içinde ana kütlenin çekirdeğini oluşturan ve
orta bölümleri de geniş alanlar halinde yüzeyleyen eliptik büyük bir granodiorit plutonu yer
almaktadır. Ayrıca kütlenin yüksek kesimlerinde taş halkalar, taş kümeleri ve
girland taraçaları gibi çeşitli periglasiyal biçimler yaygındır. Dik yamaçlar,
sarp kayalıklar, derin ve oylumlu vadiler, yüksek yaylalar, dağ gölleri,
çağlayanlar Uludağ’ın jeolojik yapısına ilginçlik katan özellikleridir.
Uludağ’ın dar bir sırt halinde uzanan ve üzerinde çeşitli karstik çukurların da
yer aldığı zirvesine, dik bir duvar gibi yükselen bir diklikten çıkılır.
Dirençli mermerlerden oluşan bu dikliğin kuzey yamaçları buzul çağına değin 9
sirk tarafından kemirilmiştir. Bu sirk çukurlarında göller yer alır.
Bir granit Batoliti olan Uludağ,bu günkü
görünümünü Post Midsoen Tentonik hareketlerle kazanmıştır. Yurdumuzdaki ilk don
stürüktür toprakları yani ilk buzul devri izleri Philippson tarafından
Uludağ’da saptanmıştır. Uludağ’ın kuzeye bakan yamaçlarında buzullar tarafından
şekillendirilmiş oluşumlar ve ilginç görünümlü kaya kitleleri
vardır.(Yılanlıkaya, Devetaşı, Cennetkaya, Çobankaya gibi)
Uludağ’ın
Milli Park sınırları içinde kalan yüksek kesimlerinde buzul gölleri mevcuttur.
Buzulların Uludağ’ın yüksek kesimlerinde gelişmesi ve buzul aşındırması sonucu
oluşan teknelerin sularla dolması sonucu oluşmuşlardır.(Karagöl, Aynalıgöl,
Kilimligöl, Buzlugöl)
Uludağ’ın
tek yolu Bursa’dan Çongara köyü civarından geçerek Hüseyinalan Köyü’ne oradan
Kirazlıyayla’ya ve Kızlar Pınarı’na
kadar giden (Bu yola Sanatoryum Caddesi denilmektedir.) ve oradan bu günkü oteller bölgesine gelmeden
Sarıalan mesire yerine döner. Sarıalan
yerine oteller bölgesine yönelindiğinde bölgeyi boylamasına geçerek ring yolu
ile geriye dönen yola, toprak şoseden Volfram Madeni Tesisleri ve Çobankaya ile
Bakacak’tan gelen yol bağlanır.
3.2.Su Kaynakları
Bursa’nın
su kaynağı Uludağ’ın kendisidir. Daha doğru bir ifade ile Bursa kenti ve
ovasının bu kadar verimli olması, Uludağ’a ve ondan doğan su kaynaklarına
bağlıdır. 1997 yılı Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi(BUSKİ) verilerine göre
Doğancı Barajı 89.0 Milyon m3
Pınar Kaynaklı Sular
5.5 Milyon m3
Yeraltı Suları 16.0 Milyon m3
olmak
üzere toplam 110.5 milyon m3 su kullanılmaktadır. Bu mevcudun tamamı Uludağ
kaynaklı olup,kentteki halkın kullanım suyundan, tarımsal amaçlı sulamaya,
endüstriyel kullanıma dek tüm alanlarda Uludağ kaynaklı sular kullanılmaktadır.
Doğancı Barajı rezervleri kenti beslemekte kim zaman yetersiz kalmaktadır. Bu
amaçla Doğancı üzerine bir rezervuar baraj inşaatına başlanmıştır. Bu aynı
zamanda bir başka gerçeğe de işaret etmektedir. Doğancı ile Uludağ’dan
tuttuğumuz su bıraktığımız sudan daha azdır. Ayrıca pınar kaynaklı suları yılda
23 milyon m3 düzeyine
çıkarmak olanaklıdır. BUSKİ tarafından pınar kaynaklı sulara yönelik olarak
planlar yapılmış,bazı noktalardaki çalışmalar kullanıma sunulma düzeyine
gelmiştir. BUSKİ 2040 ‘lı yıllar için önüne koyduğu hedefi 2020 düzeyine
çekmiştir. Uludağ pınar kaynaklarından doğal cazibe ile gelen sulardan 140.000
kişinin yaralanması ve beslenmesi olanaklıdır.
Kaldı
ki diğer bir kaynak olan yer altı suları
da yılda 60 milyon m3 su verir düzeye çekilebilecek durumdadır.
BUSKİ bu konudaki projelerini oluşturmuş ve gerekli arıtma,pompaj
istasyonlarının ihaleleri gerçekleştirilmiştir. Şimdi, 11 Ocak 1998 tarihli
Bakanlar Kurulu kararı ile Uludağ’ın %52
‘lik bölümü Turizme ve dolayısıyla imara açılırken bu su kaynakları ne derece
düşünülmüştür? Öte yandan bu kaynakların içerisinde en büyüklerinden birisi olan
ve şu anda kentte yaşayanlardan yaklaşık 10.000 kişinin kullandığı su olan
KIRKPINARLAR su kaynağı ve su toplama havzası üzerine Uludağ 2. Gelişim Bölgesi adlı bir ucube
yapılmaktadır. Toplam 12 parselden oluşan bu bölgenin tamamı Kırkpınarlar su
toplama havzası ve su kaynakları üzerinde yer almaktadır. Bu cinayettir. Bursa
Büyükşehir Belediyesi söz konusu inşaatlarla ilgili olarak yargıya baş vurarak
kararın iptalini istemiştir. Buna karşın bölgedeki otel inşaatları sürmektedir.
Otelciler inşaatları önümüzdeki sezona yetiştirebilmek amacıyla bütün güçlerini seferber etmişlerdir.
3.3.Uludağ’ın Orman Dokusu
Botanikçi
MAYR’ın orman zonlarını çeşitli yüksekliklerde karakterize etmesi ve 45
dakikalık bir araç yolculuğu ile bu zonların görülebilmesi açısından Uludağ,
dünya ormancılık literatüründe bilimsel ve görsel açıdan özel bir önem
taşımaktadır.
12762
HA’lık toplam milli park alanının 9104 Ha’lık kısmı yani %80,3’ü orman
alanıdır. Bunu %16,6 ve 2109
Ha ile kayalık alanlar, %3 ve 32,5HA ile orman içi
açıklık alan ve %0,1 ve 30 HA
ile su ile kaplı alanlar izlemektedir. Uludağ’ın ovadan zirvesine doğru değişen
yüksekliklerde farklılıkları gözle
izlenebilen zengin bir bitki örtüsü ve orman kuşaklarına sahip olduğunu
belirtmiştik. Bu dağılım turistik açıdan oldukça önemlidir.
Deniz
seviyesinden 250 m .
yüksekliğe kadar defne, zeytin ve kızılağaçtan oluşan sert yapraklı orman
kuşağı (LAURETUM),
250
- 750 m .
yükseklikler arasında Meşe, Karaağaç, Kestane, Ceviz, Çınar, ve Fındık
ağaçlarının yer aldığı sıcak altı orman kuşağı(CASTANETUM),
750
- 1.000 metreler arasında Kayın ve
Karaçam ağaçlarının egemen olduğu serin üstü yapraklı orman
kuşağı(FAGATUM),
1.000
- 2.000 m .
yükseklikler arasında Göknar, Karaçam, Ardıç, Titrek Kavak ağaçlarından oluşan
ibreli orman kuşağı(ABİETUM),
2.000
metrenin üzerinde ise Bodur Ardıç, Ayı Üzümü, Katır Tırnağı, Kekik, Sığır
Kuyruğu ve Aslan pençesi gibi türlerin yer aldığı Alpin Bitkiler
Kuşağı(ALPINETUM), yer almaktadır.
3.4. Uludağ Florası
Uludağ,
gerek alpin türlerini,gerekse Türkiye ve yalnızca Uludağ’a özgü endemik bitki
türlerini içeren zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Bu endemikler genel olarak
Zirvetepe - Kuşaklıkaya gibi yüksek ve kayalık alanlarda yaygın olarak yer
almaktadır. Uludağ’ın tümünde 104 adet endemik tür saptanabilmiştir. Bunların
28 adedi de bu söz konusu bölgede yer almaktadır. Alpin bölge adı verilen
bölgede ise bu sayı 54’e yükselmektedir. Bu, dağın tümünün endemik türler
açısından ne kadar zengin olduğunu göstermektedir. Sadece Uludağ’da yetişen,
Uludağ’a özgü, Festuca punctoria
gibi bir türün bölgede geniş topluluklar halinde görülmesi bile Uludağ’ın
floristik açıdan zenginliğini ortaya koymaya yeterlidir. Ayrıca Türkiye
endemiği olan Festuca cyllenica ’nın
ve Acantholimon ulinicum, Astragalus
sibthorpianus, Platago holosteum, Patrata Juniperus, communis, Vaccinium
myrtillus, Nardus stricta gibi türlerin egemen olduğu topluluklarda Uludağ’da geniş alanlara
yayılım göstermektedir. Alpin zonun tipik topluluklarından olan ve yastık
biçiminde olan Acantholimon ulicinum
topluluğunun beraberinde Festuca
punctoria toplulukları da yer almaktadır.
Aynı
alanlarda Erodium sibthorpianum, Arabis
drabiformis, Galius olypicum, Astragalus sibthorpianus, A.hirsutus, A.
asciocalyx, Asyneuma rigidum, Centaura drabifolia, Alopecerus lanates, Mantiola
montana, Scorzonera pigmaca, Olymposciadium caespitosum, Linum olympicum,
Papaver polisum, Paronyehta amani, Stachus tmolea gibi endemik türlerle birlikte Veronica
caespitosa, Euphrasia salisburgensis, Minuartia juniperina, Scorzonera cadmae,
Corex kitaibeliana, Silena falcata, Cruciata Taurica, Onobrychis montana
gibi tipik alpin türlerde söz konusudur.
Daha
alt bölgelerde ve subalpin bölgelerde Festuca
cyllenica, platago atrata, P.holosteum, Juniperus commonis, Vaccinium myrtillus
ile daha sulak ve nemli bölgelerde Nardis
Stricta ile Acrostis canina
toplulukları rahatlıkla ve yaygın olarak
izlenebilmektedir. Ruderal topluluklar olan Rumex olympicum, Verbascum olympicum ve Achillea multida gibi topluluklara da özellikle oteller bölgesinde
sık rastlanmaktadır. Bununla birlikte, Gentiana
lutea türü sadece Tutyeli ve tepesi
civarında yaşar ve ekonomik değeri olan bu türü de Uludağ barındırmaktadır.
Kuşaklıkaya,
Şahinkaya, Tutyeli ve Zirvetepe’nin çevresi endemik ve nadide türler
açısından oldukça zengindir. Aubretia olympica, Erodium sibthorpianus, Gypsophila olympica,
Astragalus sibthorpianus, Mathiola montana, Olymposciadium caespitosum, linum
olympicum, Papaver polisum, Paronychia amani, Stachus tmolea, Hieraceum bormuelleri
gibi endemik türler Kuşaklıkaya
tepesinin güney yamaçlarında ve bu noktalardan Zirvetepe’ye değin yayılış göstermektedirler. Hoş kokulu bir tür
olan Ziziphora clinopodioides gibi
türlerde Zirvetepe’nin güney
yamaçlarında sıkça rastlanılan türlerdendir.
Bölgenin
diğer bir özelliği ve ilginçliği de bitki türlerinin dağılımına ilişkin
olanıdır. Alpin alanlar ile Juniperus
communis, Vaccinium myrtillus gibi çalı karakterli türlerle, Nardus stricta, Trifolium repens, agrostis
canina gibi nemli alan çayırlarının yer aldığı subalpin bölgede, hatta
kayalık alanlarda bile dağılım açısından
farklılıklar göstermektedir.
3.5.Uludağ Faunası
Olağanüstü
doğa güzelliklerine ve floraya sahip
olan Uludağ’da, elverişli doğa koşulları nedeniyle, sayıları giderek
azalsa da Ayı, Kurt, Çakal, Tilki, Geyik, Karaca, Tavşan, Sansar, Yaban Domuzu,
Keklik, Yabani Güvercin, Akbaba, Kartal, Çaylak, Bülbül, Çalıkuşu ve Üveyik
gibi çeşitli türde canlılar yaşamakta ve insanoğlu izin verdiği ve onları
rahatsız etmediği takdirde kendi ekolojik koşulları içerisinde rahatça
çoğalmaktadırlar. Uludağ’da bir zamanlar bol olduğu bilinen Dağ Keçisi, Geyik
ve Karacaların soyu, düzensiz avlanma ve doğanın giderek artan hızla tahrip
olması nedeniyle tükenmiştir. Uludağ’ın derelerinde oteller bölgesinden
kaynaklanan kirlilik,Volfram madeninden geçmişte kaynaklanan kirlilik nedeniyle
kırmızı benekli Alabalık nesli oldukça azalmış olmasına karşın hala
bulunabilmektedir.
1962
yılında Bursa - Uludağ karayolu üzerinde 80 HA’lık bir alanda kurulan “YEŞİL TARLA GEYİK ÜRETME
İSTASYONU”nda Geyik ve Karaca üretme çalışmaları yapılmaktadır. Uludağ’ın diğer
özel sakinleri ise “SAKALLI AKBABA (GYPATEUS BARBATUS)” ve Uludağ’a özgü bir
tür olarak yılda ancak 4-5 gün izlenebilen “APOLLON KELEBEĞİ (PARNASSIUS APOLLO
I)” sayılabilir. Ayrıca çeşitli dönemlerde
iki çift KAYA KARTALI da bölgede
gözlenmiştir.
3.6.Uludağ ve Çevresinin
Toprak Yapısı
Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 1995 yılında yayınlanan 1938 Eski Amerikan sınıflandırma sisteminin Büyük grupları düzeyinde yapılmış 1/100000 ölçekli Bursa İli Arazi Varlığı haritası ve raporu incelendiğinde de görülebileceği gibi Uludağ ve yakın çevresinin tamamına yakın bir bölümünde Kireçsiz Kahverengi Orman Toprakları; Mürseller, Kirazlı ve Kızıl köyleri çevresinde ise küçük yayılım alanları ile kahverengi orman toprakları yer almaktadır. Orman sınırının bittiği kesimlerde (Alpin kuşakta) çeşitli anamateryaller üzerinde bozuk drenaj, soğuk iklim koşullarında gleyleşme ve az olarakta kalsifikasyon işlemleri ile oluşmuş Yüksek Dağ Çayır Toprakları lokal olarak yayılım göstermektedir. Ayrıca Paşaçayı Tepe, Zirve Tepe, Uludağ Tepe ve Çavuşdüzü Tepesini bağlayan hat boyunca (yaklaşık olarak
Kireçsiz
kahverengi topraklar ABC horizonlu bir profile sahiptirler. Söz konusu
toprakların oluştukları alanlarda yıllık ortalama yağış 700-800 mm , doğal bitki örtüleri
orman ağaç ve ağaçcıklarıdır. Orman ağaçlarının seyrek olduğu yerlerde maki ve
çalı formasyonları yer almaktadır. Bu toprakların üzerinde oluştukları
anakayalar andezit, dazit, granit, marn, konglomera, kum, kil ve çakıl depoları
olup içerisinde kireç içermeyen asit karakterli kayalar çoğunluğu
oluşturmaktadır.
Bu
toprakların en önemli sorunları üzerinde oluştukları topoğrafyalarının dik,
sarp veya aşırı dalgalı olması nedeniyle meydana gelen şiddetli erozyona bağlı
toprak sığlığıdır. Bu özellikleri nedeniyle Uludağ ve yakın çevresi
topraklarının tamamının arazi kullanma yeteneği sınıfı “VIIes” olarak belirlenmiştir
(KHGM, 1995).Bu yetenek sınıfına ait araziler kesinlikle orman örtüsü altında
bulundurulması gereken ve ve diğer kullanımlara uygun olmayan toprakları
kapsamaktadır. Bu nedenle Uludağ ve yakın çevresindeki toprakların erozyonla
yok olup gitmemesi için en azından şimdiki durumlarını koruyacak ve
geliştirecek kullanımların uygulanması, yürürlüğe konması zorunludur. Uludağın
Kuzeye bakan eteklerinde yeralan Bursa Şehrinin geleceği için, İzmir’de,
Bartın’da, Senirkent’te Karabük’te yaşanan sel felaketlerininin, heyelanların
olmaması, doğal su kaynaklarının kurumaması ve kirlenmemesi için bu durumun ne
kadar önemli olduğu rahatlıkla anlaşılabilir.
3.7.Uludağ’ın İklimsel ve
Meteorolojik Özellikleri
Uludağ’ın
iklim ve meteorolojik özelliklerini ortaya koyabilmek için kuzey yamaçlardaki
bilgileri ele almakta yarar vardır. Zirvetepe(1920m), Sarıalan(1620m),
Kirazlıyayla(1500m), Yeşilkonak(1025m) gibi noktalarda bulunan meteoroloji
istasyonu verilerini değerlendirmek ve
bu verileri Bursa Meteoroloji İstasyonu(100m) verileri ile karşılaştırmak
gereklidir.
Bu
istasyonların verilerine göre yıllık yağış kentten (713mm), Zirvetepe’ye
(1545mm) kadar artmakta iken sıcaklık ise tersine 14,4 0C’den 4,4 0C’ye
düşmektedir. Ortalama kar yağışlı günler kent içinde 8 gün iken, Sarıalan’da 66
gün, Zirvetepe’de 63 gündür. Kar yağışlı günler Zirvetepe ile Sarıalan’da aşağı
yukarı eşit iken karla örtülü günlerde farklılıklar vardır. Karla kaplı günler
Sarıalan’da 134 gün iken Zirvede 178 gündür.
4.Turizm Açısından Uludağ ve
Beklentiler
Tesisin Yeri
|
Sayısı
|
Oda Sayısı
|
Yatak Sayısı
|
İl Merkezi
|
23
|
1753
|
3515
|
İlçeler
|
6
|
237
|
489
|
Uludağ
|
15
|
1036
|
2234
|
|
|
|
|
TOPLAM
|
44
|
3026
|
6238
|
|
Oda Doluluk
|
Yerli
|
Yabancı
|
Toplam
|
Yıllar
|
Oranı(%)
|
Turist
|
Turist
|
Turist Sayısı
|
1989
|
50
|
37952
|
7170
|
45122
|
1990
|
51
|
45867
|
954
|
46821
|
1991
|
47
|
42073
|
497
|
42570
|
1992
|
55
|
47776
|
2184
|
49960
|
1993
|
50
|
44708
|
516
|
45224
|
1994
|
14
|
12879
|
107
|
12986
|
1995
|
46
|
23299
|
1128
|
24428
|
1996
|
35
|
17013
|
864
|
17877
|
Uludağ
Ülkemizdeki en önemli kış sporları ve Turizm merkezlerinden birisidir. Kayak
pistleri genel olarak 15 Aralık - 15 Nisan tarihleri arasında hizmet
vermekte,10 adet telesiyej, 5 adet teleski olmak üzere 15 adet mekanik tesis
mevcuttur.
Tesisin Yeri
|
Sayısı
|
Oda Sayısı
|
Yatak Sayısı
|
İl Merkezi
|
3
|
144
|
269
|
İlçeler
|
4
|
315
|
824
|
Uludağ
|
7
|
1021
|
2161
|
|
|
|
|
TOPLAM
|
14
|
1480
|
3281
|
Bölge’de
Turizm İl Müdürlüğü’nün 1998 yılı Mart ayı sonu itibariyle bildirdiği verilere
göre Uludağ’da turizm işletme belgeli konaklama tesisi sayısı 15 olup 1036 odada 2234 adet yatak
bulunmaktadır. Ayrıca Resmi kuruluşlara ait 14 kuruluşun misafirhanelerinde de
2000 civarında yatak olduğu bilinmektedir. Yani toplam olarak 29 adet
tesiste 4300 civarında yatak yer
almaktadır.
Tablo.1.Turizm
İşletme Belgeli Konaklama Sektörü Oda/Yatak Sayısı
Tablo.2.Yatırımda
Bulunan Tesislerin Oda/Yatak Sayısı
Tablo.2.’den
de görüleceği gibi 2.Gelişim Bölgesi olarak adlandırılan bölgede yapılmakta
olan 7 adet tesis de eklendiğinde Uludağ’daki tesis sayısı 36’ya yatak sayısı
ise 6500’e ulaşacaktır. O halde bunca tesis,oda ve yatak sayısına göre Uludağ’da konaklayan,geceleyen turist
sayılarına bakmakta ve bu sayılar ile fiziki varlığı karşılaştırmakta yarar
vardır.
Tablo.3.Yıllara
Göre Uludağ’da Konaklayan Turist Sayısı
|
Yerli
|
Yabancı
|
Toplam
|
Yıllar
|
Turist
|
Turist
|
Turist Sayısı
|
1989
|
138368
|
12703
|
151071
|
1990
|
149433
|
3444
|
152877
|
1991
|
164787
|
1641
|
166428
|
1992
|
139981
|
5792
|
145773
|
1993
|
87723
|
1803
|
89526
|
1994
|
95791
|
204
|
95995
|
1995
|
48181
|
1869
|
50050
|
1996
|
52528
|
1488
|
54016
|
Tablo.4.Yıllara
Göre Uludağ’da Geceleyen Turist Sayısı
Görüldüğü
gibi 1980’li yılların sonunda % 50’ler düzeyinde olan doluluk oranı 1996’da %
35’lere düşerken, 45.122 kişilik konaklama kişi sayısı yıllar içinde giderek
azalan bir trend izlemiş ve 1996 yılında 17.877’ye kadar düşmüştür. Öte yandan
geceleme sayısı 1989’daki değer olan 151.071 kişiden 1996 tarihinde 54.016
kişiye kadar düşmüştür. Bir diğer nokta ise gerek konaklama ve doluluk oranı
üzerine ve gerekse geceleme açısından
yerli turistlerin ezici bir üstünlükleri vardır.1989’da 7170 olan yabancı turist sayısı 1993’de 107
kişiye düşmüştür. 1996’da ise bu sayı 864 kişidir. Her iki veri grubunda ortaya
çıkan trendler aşağıda yer alan grafiklerle daha da çarpıcı hale gelmektedir.
Grafik.1.Uludağ’daki Tesislerin Doluluk Oranı
Grafik.2.Uludağ’daki Tesislerin Konaklama ve Geceleme Sayıları
Turizm
faaliyetleri sürekli gerileme gösterirken Bölgeye ek olarak 7 adet tesisin
yapılmakta olması ve daha da 5 tesisin yapılmak istenmesi anlaşılmaz bir
durumdur. Varolan tesislerdeki doluluk oranı düşerken yeni tesisler
yapılmasının başkaca bir amacı olduğunu düşünmek gerekmektedir.
Kış
sporlarına ilişkin mekanik tesislerin ve pistlerin durumuna bir göz atacak
olursak vehamet daha da artacaktır. Toplamda 15 mekanik tesisin bulunduğu
bölgede tesislerin yıllık,aylık ve günlük bakımları ve periyodik denetimleri
yapılmamaktadır. Söz konusu tesislerde her sene kazalar olmakta, insanlar
ölmektedir. Pistlerin ise standartlara uygun olmayışı,işaretlenmemiş olması
nedeniyle her yıl yüzlerce kişi kaza geçirmekte kırıklar,travmalar vb.
yaralanmalar olmaktadır. Ayrıca mekanik tesislerin tek elden işletilmiyor oluşu
da sporcu yada kayakçıların çıkışlar için ayrı ayrı ödemeler yapması sonucunu
doğurmakta ve maliyeti arttırıcı bir unsur haline gelmektedir. Hem mekanik
tesislerin ve pistlerin yeterli olmayışı hem de konaklama ve kayak yapmak için ödenen bedellerin
yurtdışı fiyatlarla karşılaştırıldığında bile pahalı olması gibi nedenlerle
Uludağ kış turizmi açısından, arpalık olarak adlandırılan kamu kurumu
misafirhaneleri olmasa yok sayılabilir bir noktadadır.
Konuya
birde kayak sporu açısından yaklaşmak gereklidir. Çünkü Uludağ’da yapılan kayak
ile kayak sporu arasında önemli
farklılıklar vardır. Bunu ortaya koyarak turizmin neden gelişmediğini
saptamakta olanaklı hale gelmektedir.
Uludağ’ın
ülkemizin kayak sporunda ayrıcalıklı bir yeri vardır. 17.yüzyılda Uludağ
köylüleri şehre ayaklarına takılan ve İVİK
adı verilen bir tür kayakla inerler ve çıkışta kayaklarını sırtlarına
bağlayarak geri dönerlerdi. Bu nedenle o zamanki dağ köylülerine şehirde
yaşayan insanlar İVİKÇİ derlerdi.
Türkiye’nin
ilk kayak kulübü de Bursa’da kurulmuştur. Saim ALTIOK tarafından 1932 yılında
kurulan BURSA DAĞCILIK ve KIŞ SPORLARI KULÜBÜ’nün Kayak Federasyonu’ndan bile
önce kurulmuş olmasına dikkatleri çekmek gereklidir. Cumhuriyet döneminde
Halkevleri eliyle tüm ülkede kayak sporunun yaygınlaştırılması ve
benimsetilmesi yönündeki çabalarda Uludağ,
ülkemizdeki diğer kayak alanlarının(Elmadağ, Erciyes, Sarıkamış, Palandöken)
oluşumuna öncü olmuş ve katkı koymuştur.
Eskiden
kayak yapmak için Uludağ’a çıkanlar, yoğun kar yağışı ve ulaşımın güçleşmesi
nedeniyle ancak Karabelen’e kadar çıkabilmekte, oradaki Jandarma Karakolu’nda
ısınıp yemek yemekteydiler. Kirazlıyayla’da yapılan sığınak binasında,
Uludağ’ın ilk kayak şehitleri de verilmiştir. Prof. Dr. Fuat Külünk ve Ankara
Demirspor kayakçısı Şevket Bey sobadan çıkan gazla zehirlenerek ölmüşlerdir.
1.
Gelişim Bölgesi’nde yapılan ilk yapı 1933’te yapılan Büyük Otel’dir. Bu günkü
Kayakevi ise 1935 yılında açılmıştır. Türkiye’nin ilk kez katıldığı 1936 Kış
Olimpiyatları için Milli Takım Kampı burada açılmıştır. Aradan geçen uzun
yıllar, bu sporu geliştirmemiş aksine geriletmiştir. 1997 yılında Kayseri’de
gerçekleştirilen Kulüpler arası yarışa Bursa’dan yalnızca DSİ Nilüferspor
Kulübü katılabilmiştir.
3289
Sayılı yasa, Beden Terbiyesi ve Spor Genel Müdürlüğü ’nün örgütlenme ve çalışma esaslarını
düzenlemektedir. Yasaya göre yapılması gereken çalışmaların hiç birisi
yapılmamıştır. Bu noktada kayak sporu açısından Uludağ’daki kayak sporu alt
yapısına bakmak gereklidir. 5880
m2 üzerinde kurulu ve Beden
Terbiyesi ve Spor Genel Müdürlüğü ’nün
malı olan 19 oda ve 120 yataklı 85 kişiye yemek hizmeti verecek biçimde
üretilen bir KAYAKEVİ vardır. Yine işletmesi Beden Terbiyesi ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından
yapılan FATİNTEPE SIĞINAK binası 1982
yılında yanmış, 1987’de yeniden yapılarak sporcuların kullanımına açılmıştır.
60 yataklı bu tesisin sadece 8 odasında duş ve tuvalet bulunmaktadır. 1.
Gelişim Bölgesi ile burası arasında 510 metre uzunlukta, 50 sandalyeli olarak 1961’de yapılan 1. Gelişim Bölgesi Telesiyeji bulunmaktadır. Bu tesis ilk satılan tesis
olmuştur. Yap-İşlet-Devret yöntemi ile 10 yıllığına Uludağ Turizm A.Ş.’ ne
verilmiştir.
İkinci
mekanik tesis ise Mandıra bölgesi ile Kuşaklıkaya arasında yer alan 1440
metrelik 130 sandalyeli 2. Gelişim Bölgesi Telesiyejidir. Bu tesis de 1990
yılında gerçekleşen bir helikopter kazası ile üç sezon kapalı kalmış 1994
yılında tekrar açılabilmiştir. İşte Uludağ’daki kayak sporunun alt yapısı bu
kadardır ve komiktir. Sporcu sayılarına baktığımızda ortaya çıkan sonuç ise
dramatik ve trajik bir komedya niteliği taşımaktadır.
Kayak
|
Kadın
|
Erkek
|
Toplam
|
Sezonları
|
Kayakçı
|
Kayakçı
|
Kayakçı
|
1984-85
|
36
|
92
|
128
|
1985-86
|
38
|
100
|
138
|
1986-87
|
42
|
105
|
147
|
1987-88
|
44
|
111
|
155
|
1988-89
|
46
|
118
|
164
|
1989-90
|
53
|
163
|
216
|
|
|
|
|
1994-95
|
22
|
62
|
84
|
1995-96
|
35
|
75
|
110
|
Tablo.5.Lisanslı
Kayakçıların Kayak Sezonlarına Göre Sayıları
1984
Yılında 128 olan kayak sporcusu sayısı 10 yıl sonra 1996’da 110’a düşmüştür.
Aynı dönemde ise Bursa kentinin nüfusu yaklaşık iki kat artmıştır. Bu durum hem
tesislerdeki yetersizliği ve hem de bu konuda yetkisi bulunan kurumların
çalışmadığını açık bir biçimde ortaya koymaktadır. Bursa’da DSİ Nilüferspor,
Ormanspor, Karayolları Yolspor, TEK, PTT gibi kulüplerle sürdürülen kayak
sporu, bu gün sadece DSİ Nilüferspor ve Karayolları Yolspor Kulüplerince devam
ettirilmekte iken 1987 yılında kurulan Bursa Kayak Kulübü ise 1932’de kurulan kurum dışı ilk kulübü
saymazsak, Bursa’da kurulan ilk kurum dışı kulüp olma özelliği taşımaktadır.
Trajedi buradadır, ülkemizin en önemli kayak merkezinde yalnızca bir adet kulüp
vardır.
Öte
yandan Uludağ, büyük yerleşim yerlerine yakınlığı,kamp ve günübirlik kullanım
alanlarının çokluğu nedeniyle, Bursa ve çevresinde yer alan illerin
rekreasyonel isteklerine de yanıt
vermektedir. Uludağ Milli Parkı’na giriş yapan günlük ziyaretçi sayısı 35.000
lere ulaşmakta olup, yıllık ziyaretçi sayısı ortalama 1.000.000 kişi
civarındadır. Uludağ Milli Parkı içinde sadece günübirlik ve kamp yapma
faaliyetlerine ayrılan Günübirlik Kullanım ve Kamp alanları mevcut olup, bu
alanları aşağıda sıralanmıştır.
Karabelen Günübirlik Kullanım
Alanı,
Uludağ Milli Parkı’na giriş yapılan alanın adı
Karabelen’dir. Sadece günübirlik ziyaretçilere hizmet vermek amacıyla
kurulmuştur. Ziyaretçilerin gereksinimlerini karşılamak üzere
tuvaletler,çeşmeler ve piknik yerleri vardır.
Kirazlıyayla Günübirlik
Kullanım Alanı,
Uludağ Milli Parkı girişine
Sarıalan Kamp ve Günübirlik
Kullanım Alanı,
Karayolu
ile Uludağ Milli Parkı girişinden 11
km uzaklıkta bulunan Sarıalan Kamp ve Günübirlik
Kullanım Alanı’na teleferik ile de ulaşılabilmektedir. 300 Çadırlık kamp yeri
bulunan bölgede 25 kamp barakası, 4 adet Bungalow tipi kamp birimi vardır. Kamp
yapanların gereksinimlerini karşılamak üzere içinde duşları,tuvalet ve çamaşırhaneleri
bulunan bir sıhhi tesiste bölgede yer almaktadır. Ayrıca 2 adet kır gazinosu, 9
adet satış dükkanı, çocuklar için oyun parkları, günü birlik kullanıma yönelik
tuvalet ve çeşmeleri bulunan bölgede, yaz aylarında Sarıalan - Çobankaya
arasında çalışan bir telesiyej de bulunmaktadır.
Çobankaya Kamp ve Günübirlik
Kullanım Alanı,
Çobankaya
Kamp ve Günübirlik kullanım Alanı da
Uludağ Milli Parkı girişinden 15
km . uzaklıkta yer almaktadır.200 Adet çadırlı kamp alanı
vardır. 1 Adet sıhhi tesis kompleksi ile 1 adet satış büfesi, mescidi,
çeşmeleri ve piknik üniteleri de alanda hizmete hazır durumdadır.
Son
yıllarda ülkemizde de gelişmeye başlayan alternatif turizm hareketleri Uludağ
açısından önemli bir çıkış noktası oluşturacağı gibi, bu türdeki turizm
faaliyetlerinin doğaya verdikleri zarar diğer türlerden daha az olmaktadır. Bu
türdeki faaliyetlerden en çok bilinenleri Dağcılık,Trekking ve Hiking olarak
bir grupta incelenebilir.
Uludağ
2543 m .
Yüksekliği ile Batı Anadolu’nun en yüksek noktasıdır. Marmara Denizi’nin
güneyinde ve denize yakın ve açık oluşu nedeniyle suyun buharlaşmasından oluşan bulutlar Uludağ’da yoğunlaşır. Bu Uludağ’ın havası
üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. Bu nedenle Uludağ’da bir gün içerisinde dört
mevsimi birden yaşamak olanaklıdır. Yani yazın kışı andıran bir gün
yaşanabileceği gibi, kışında yazdan kalma bir gün yaşamak olanaklıdır. Uludağ
yüksek olmayışı nedeniyle geçmişten beri bu tür faaliyetleri yapanlar
tarafından hep küçümsenmiştir. Ancak her ne kadar yükseltisi az da olsa ani
hava değişimlerinin yarattığı etki nedeniyle Türkiye’de ciddiye alınası gereken
dağlar arasında yer almaktadır. Nitekim basına sık sık yansıyan mahsur kalma,
kaybolma olaylarının büyük çoğunluğu bu türdeki hava değişimlerinin sonucunda
ortaya çıkmaktadır. Uludağ ile ilgili bir diğer özellikte şehir rakımı ile dağ
arasında yer alan yükseklik farkının çok kısa bir mesafede artması olarak
özetlenebilir. Bu durum zaman zaman aklimatizasyon sorunlarına yol
açabilmektedir. Diğer bir özellik ise havanın kararsız bir yapıda olması
nedeniyle yaz/kış ayrımı olmaksızın aniden bastıran sis ve buna bağlı yaşanan
sorunlardır. Sisi yaratan nedenlerin başında ise gece ile gündüz arasındaki sıcaklık
farklarıdır. Gündüzleri 25 0C
olabilen sıcaklık geceleri -50C’ye kadar düşebilmektedir. Kışın
yapılacak etkinliklerde de Uludağ’daki kar kalınlığının 4-5 metre civarına
ulaşabildiği ve uzun süreli yağışlar olabileceği dikkat edilmesi gereken bir
olgudur.
Tüm
tehlikelerine karşın eşsiz doğası,floristik ve yabanıl yaşamı ile Uludağ öteden
beri bu türdeki turizm faaliyetleri için önemli bir merkez olma işlevi
taşımıştır. Bu çalışmalar geliştirilerek Turizme yönelik çabalar
yoğunlaştırılabilir.
Alternatif
turizm faaliyetleri açısından diğer bir alan ise yabanıl hayvanların ve bitki
örtüsünün ilginçliği nedeniyle bölgeye gelebilecek izleme ve fotoğraflama
meraklılarıdır. Özellikle Apollon Kelebeği yılın bir kaç gününde ve sadece
Uludağ’da izlenebilmektedir. Yabancı ve zengin turistler bu güzellikleri
izlemek için milyarlarca lira harcamakta, yabancı ülkelerde bu canlıların
fotoğraflarını çekebilmek için yüksek bedeller ödeyerek izin almak zorunda
kalmaktadırlar. Bununla ilgili olarak hazırlanabilecek bir proje ile
yüksek ve “temiz” turizm girdisi
sağlamak olanaklıdır.
Son
iki yıldır ise Uludağ otelcilerinin yapay kar ile kayak sezonunu uzatma
çabalarını izlemekteyiz. Alınan son haberler, önümüzdeki sezonun yapay karla
daha uzun olacağını göstermektedir. Bu tam anlamıyla bir vodvil niteliği
taşımaktadır ki gülelim mi? Ağlayalım mı?
Sorun
kar miktarını ve kar kalma süresini artırmak değildir. Uludağ pistlerinin
bakımı yapılmamakta, pistler uluslar arası normlara uygun olarak
işaretlenmediği için her sene üzücü bir
çok kaza olmaktadır. Öte yandan pistlerin iyi düzenlenmemiş ve otellerin
pistlerin doğal uzantı hattına yapılmış olması, 4-5 km . uzunluğa ulaşabilecekken pistler 1-2 km uzunlukla sınırlanmıştır.
Diğer
taraftan Bursa, son yıllarda adını “Kongre Kenti” olarak duyurmaya başlamış
bazı önemli ve büyük kongreler Bursa’da ve Uludağ’da düzenlenmiştir. En son Uluslararası Diş Hekimliği Kongresi’ne
de ev sahipliği yapan Bursa, bu konuda yapılabilecek çalışmalarla Türkiye
boyutlarını aşan bir kongreler kenti olabilecektir. Bu yolla yapılacak tanıtım
için ise Uludağ Milli Parkı’nı bu günkünden daha iyi korumak ve geliştirmek
zorunluluğu söz konusudur.
SONUÇ
Bursa
Büyükşehir Belediyesi’nin bir yıllık yönetimini ve faaliyetlerini
değerlendirdiğimiz bu raporda Bursa kentinin mevcut durumunun ve geleceğini çok
açık olmadığı kesindir. Bursa’nın yaşanabilir, özgürlükçü ve demokratik bir
kent olabilmesi için acil olarak yapılması gerekenler;
- Bursalıların
katılacağı ve tüm kamuoyunun tartışacağı Bursa Kent Forumu
düzenlenmelidir. Bu forumda Bursa’nın, öncelikli olarak kent yönetimi
yapısının, kentsel gelişmenin momentlerinin ve kentsel hizmetlerin
tartılacağı ve çözümlerin uygulama şartlarının konuşulup karar altına
alınmalıdır.
- Bursa
Büyükşehir Belediyesi, 5216 sayılı yasanın gereklerine uygun olarak
üzerine düşen görevleri Bursalıların bilgisine sunarak yerine
getirmelidir.
- Kentin
makroformuna ve üst ölçek planlara uyumsuz planlama ve plan tadilatlarını
acilen durdurmalıdır.
- Bursa’nın
planlama sürecini Bursa’lılara açmalı ve planlamayı kentin düzenlenmesi ve
kalkınmasının aracı olarak kullanmalıdır. Kaçak yapılaşmanın engellenmesi
için denetim yapıları özerkleştirilmelidir.
- Acilen
Bursa kentinin Ulaşım Planını ve trafik koordinasyonu masaya yatırmalı ve
konu hakkında parçacıl çözümler yerine akılcı, bütünlüklü arayışlara
girilmelidir.
- Kent
Konseyi amacına uygun hale getirilmeli, bu tür demokratik mekanizmaların
minimalize edildiği mahalle örgütlenmelerinin önünü açıcı sosyal yapılara
önem verilmelidir. Bu yapılarla kentlilik bilincinin gelişimi
sağlanmalıdır.
- Beklenen
Bursa depremi karşısında, mevcut yapı stoğu hızla dayanıklılıkları
ölçülmeli ve mahalle/kent düzeyinde afete hazırlık çalışmaları
örgütlenmelidir.
- Kentin
tarihi yapı envanteri çıkartılmalı, dönemleri, yapı cinsleri, dokularına
uygun olarak aslına bağlı kalarak, mevcut kullanıcısı ve işlevi
gözetilerek korunmalıdır.
- Hava
kirliliği ölçümleri belediye yüklenmeli ve kentin işlek yerlerinde düzenli
olarak yayınlanmalıdır.
- Kentin
içme suyu kaynaklarının kullanımıda acilen Bursa Su politikasının
geliştirilmesi ve özelleştirilmeleri ve işletilmelerinde kamusal çıkarın
gözetilmelidir.
- Bursa
kentinin tarım alanlarındaki, yapılaşma baskısının dışındaki, hormonun ve
kimsayasalların toprak yapısına ve ürüne verdiği zarara karşı alternatif,
ekolojik tarımın geliştirmek üzere çiftçiler bilgilendirilmeli ve gerekli
düzenlemeler yapılmalıdır.
BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder