10 Eylül 2010 Cuma

NAZİZM ‘DEN TAYYİPİZM’E GİDEN YOL HARİTASI NEREDEN GELİYOR???


Saat 10.00 1 Nisan, 1933. Halkı boykota çağıran SS üyeleri: "Deutsche! Wehrt Euch! Kauft nicht bei Juden!" (Alman milleti kendini savun ve Yahudilerden alış veriş yapma.) demişti. BİZDE DE OLMADI MI? LAHMACUN YEMEYİN, KÜRTLER KAZANIYOR, ONLARDAN, ONLARIN MARKETLERİNDEN ALIŞVERİŞ YAPMAYIN DENMİŞ VE ÇEŞİTLİ ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ TAŞLANMAMIŞ MIYDI???
Hitler'in 1933 yılında başa geçmesi ile birlikte, Yahudilerin haklarının kısıtlanması uygulamalarına başlandı.  Önce Yahudi memurların ve Yahudi hukukçuların görevden alınmalarını sağladı. ALLAH ALLAH BU GÜNÜMÜZDE BİRŞEYE VE BİR ÜLKEYE BENZİYOR AMA…BİZDE DE ÖNCE HUKUK SONRA ASKER SONRA MEDYA ELE GEÇİRİLMEMİŞ MİYDİ???
1935 yılında Yahudilerin durumu tekrar daha da kötüleşti; Yahudilerin doktorluk, eczacılık, askerlik ve birçok diğer meslekleri yapması yasaklandı. 1935 yılının Haziran ayında Berlin'de tekrar Yahudi dükkânlarının harap edildiği bir ayaklanma gerçekleşti. BENZERİ YAKIN MI ACABA???? SIRA BUNLARA GELMİYOR MU???
Nazi Soykırımı, Yahudi Soykırımı, ya da Ha-Shoa (İbranice: השואה Felaket); Almanya'nın Nazi döneminde yaklaşık 6 milyon kişinin (kaynaklara göre ölü sayısı değişir) sistemli bir şekilde öldürüldükleri katliama verilen isimdir. Yahudiler başta olmak üzere Sintiler, Romanlar, Yenişler ve diğer "Çingene" kabul edilen insanlar, Nazi aleyhtarı Almanlar, engelliler, eşcinseller, Yehova şahitleri, savaş tutsakları, Lehler ve diğer Slavlar da bu katliamın kurbanları olmuşlardır. Naziler olayları zaman zaman "Yahudi problemine nihaî çözüm" olarak tanımlamışlardır.  AAAA BUNU DA BİLİYORUM YA NE DEĞİŞİK BU DÜNYA DEMEK Kİ HALA “NİHAİ ÇÖZÜM”LER PEŞİNDE, AKP’NİN SIFIR SORUN VE NİHAİ ÇÖZÜM FORMÜLLERİ BUNA BENZEMİYOR MU?  
Bu insanların öldürülme nedeni, Nazi döneminde doruğuna varmış olan Yahudi nefretinin ve Nazi ırkçılığı görüşüne göre "yaşamaya hakkı olmayan alt-sınıf ırklar" olarak görülmüş olmalarıydı.  Öldürülen insanların yanı sıra, aralarında Afrika kökenli Almanların da olduğu binlerce kişi ise zorla kısırlaştırıldı. 15 Eylül 1935 tarihinde "Nürnberg Kanunları" çıkarıldı. Bu kanuna göre, Ari ırktan olmayanlar "alt sınıf"-insanlardır ve ari ırkına ait insanlar ile evlenmeleri yasaklandı. 5 Ocak 1938'de Yahudileri tipik bir Yahudi ön ve soyadı taşımaya mecbur kılan yeni bir yasa çıkarılır. Yahudi olan bir kimse artık devletten sosyal yardım alamaz. Yahudilere birçok diğer meslek yasaklanır. Yahudi öğrenciler Alman öğrencilerden ayrılırlar. Berlin'de 1600 Yahudi toplanır ve kapalı kamplara götürülür. Bu haber yayıldığında Yahudilerin işsizlerinden ve en fakirlerinden bir kısmı yurtdışına göç eder. Kısa bir zaman sonra Yahudilerin kaçmaları da zorlaşır. Birçok ülke Yahudi göçmenleri geri çevirmeye başlar. BİZİM DE BAŞIMIZA BÖYLE BİR ŞEY GELİR Mİ NE DERSİNİZ? HATTA DAHA İLERİ GİDİP SÜNNİ OLMAYAN MÜSLÜMANLARA DA SIRA GELİR Mİ? NE DERSİNİZ???
NSDAP yani Nazi partisi 1938 yılının Kasım ayında birçok ayaklanma organize eder. En şiddetli ayaklanma 9-10 Kasım'da gerçekleşen "Kristal Gece"dir. Bu ayaklanmada yüzlerce yıllık sinagoglar, Yahudilerin dükkânları, evleri ve diğer mülkleri yakılır ve yaklaşık olarak 400 Yahudi öldürülür. Diğerleri dövülür ve aşağılanır. Bundan sonraki birkaç gün içinde yaklaşık 36.000 Yahudi toplama kamplarına taşınır. Bu ayaklanmaların amacı, aslında halkın ne türlü bir tepki göstereceğini tespit etmektir. EVET EVET ACABA ÜLKEMİZ NASIL BİR TEPKİ GÖSTERECEK……Hitler'in sağ kolu Goebbels bu ayaklanmalardan sonra gazetelere şu başlığı bastırır; "Halkın ruhu kaynadı ve sonunda taştı".
II. Dünya Savaşının başlaması ile birlikte, 1 Eylül 1939'da asıl Yahudi soykırımı başlamıştır. Bütün Yahudilerin soyunu tüketme kararının 1941 yılının Ekim ayında mı yoksa yaz zamanında mı verildiği konusunda tarihçiler aynı fikirde değillerdir. Adolf Hitler aslında bu kararını 1925 yılında yazdığı "Mein Kampf" (Kavgam) adlı kitabında çoktan açıklamıştır.
1939 yılında Almanya'da bulunan bütün Yahudilerin toplanıp Polonya'da gettolara yerleştirilmeleri kararı verilmiştir. 1940 yılında Polonya’daki gettoların sayıları hızla artmaya başlar. Bu gettolarda açlıktan, soğuktan ve salgınlardan çok insan ölür. Gettolarda ölüm artık o kadar doğal bir şeydir ki kaldırımlarda açlıktan ölmek üzere yıkılan insanlarla ve yığılı duran cesetlerle kimse ilgilenmez. YAHU BU SAKIN HATAYDAKİ MÜLTECİ KAMPLARI GİBİ OLMASIN, HEM KİMSE DE ZİYARET EDEMİYOR NASILSA….. TABİ BU BİR YANLIŞ ANLAMAYA DA YOL AÇMASIN, SÖZÜNÜ ETTİĞİM ESAD YANDAŞLARINI BU KAMPA TOPLADIK VE YOK EDİCEZ TONUNDA DEĞİL, BU BİR DENEME OLMASIN SAKIN, YAKIN GELECEKTE BU ÜLKE HALKLARINDAN BİRİLERİ DE BU KAMPLARDA TUTULMASIN….
9 Ekim 1941den itibaren bütün Yahudilerin iyi görünür şekilde bir Davud'un Kalkanı sembolü taşımaları zorunlu kılınır. Hala Almanya'da yaşayan son Yahudilerin evlerine "Burada bir Yahudi oturuyor" diye bir yazı ya da bir Davud'un Kalkanı resmi bırakılır. O zamana kadar rahat bırakılmış 65 yaş üzeri Yahudiler de kamplara götürülürler. ACABA BİZ NE SEMBOLÜ KOYMALIYIZ ONA KARAR VEREMEDİM. ÜLKEMİZDE DE KÜRTLERE- ERMENİLERE – LAZLARA- ALEVİLER NE BİLEYİM “BİZDEN OLMAYAN”- NE DEMEKSE- HERKESE BÖYLE BİR ŞEY YAPSAK NE İYİ OLUR DEĞİL Mİ????? ASLINDA BU DA OLDU DEĞİL Mİ? ADIYAMAN VE  MALATYA’DA ALEVİLERİN EVLERİ İŞARETLENMİŞTİ.
19 Ekim 1941'den sonra medyaya bu konu hakkında haber yayınlamak yasaklanır.
TAMAM, BAŞBAKAN BU NEDENLE MEDYA PATRONLARINI TOPLADI VE ONLARA MEŞHUUUR PARMAK İŞARETİNİ YAPTI VE SIK SIK TELEVİZYONLARA ÇIKIP BAŞBAKAN BUNU TEKRAR TEKRAR YAPIYORDU. ŞİMDİ ANLADIM
 Almanya'daki son Yahudilere et, buğday, süt, bal gibi gıdalar verilmesi yasaklanır. Artık hasta Yahudilere ilaç vermek yasaklanır. Yahudilerin bir mahkemeye başvurma hakları da ellerinden alındıktan sonra, artık Almanya'da kalan en son Yahudiler avlanmayı bekleyen kurbanlardan farksızdır..
EH SIRA BİZE DE GELİR!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Ne yazık ki bu güzel ülke ve bu güzel ülkenin güzel insanlarını oluşturan halklar şimdi tamda 1930’ların kafasıyla işleyen yeni Muhafazakâr Müslüman Liberallerin yeni faşizmiyle karşı karşıya…..
Türkiye 2 alanda açık savaş yürüten bir ülke oldu. Birincisi kendi toprakları içinde Kürtlerle savaşırken, ikinci olarak ise açıktan(öyle demiyorlar ama) Suriye’deki savaşın tarafında (adının neden Özgür Suriye Ordusu olduğunu bilmediğimiz) ESAD yandaşlarına karşı savaşıyor. ESAD’ı ve rejimini bende sevmem ve eleştiririm ama bu Türkiye’nin ve hükümetinin derdi mi yoksa Suriye halkının derdimi bunu görmek gerek.  
Ne ilginç değil mi? Türkiye giderek 1930’ların Almanya’sını andırmaya başladı. Burada ki soru: Almanya’da Nazileri iktidara kim taşımıştı. Yanıt ortada ALMAN HALKI….
Gerçek soru ise sanırım şu:

Türkiye Halkları olarak bizlerde benzerini yapacak mıyız? Yoksa irade gösterip kardeşçe ve barış içinde bir ülkeden bir arada yaşayacak mıyız ve de yükselen bu faşizme dur diyebilecek miyiz???????

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder